- 295 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
HAYAT MUHASEBESİ
HAYAT MUHASEBESİ
Ufacık bir dükkân açsak hesaplarımızı yapması için
hemen bir muhasebeci tutuyoruz. Ben bu işi yapıyorum
ama söyle bakalım zararda mıyım? Kârda mıyım? Devlete
olan sorumluluklarımı yerine getirebiliyor muyum?
Peki, “ Ben canlarınızı ve mallarınızı cennet karşılığı satın
aldım ” diyen Rabb’im ile girmiş olduğumuz ticarette
kendi muhasebemizi yapıyor muyuz?
Hayat koşturmacası içinde mahsup kayıtlarımızı yaparken,
aldığımız her türlü menfaati borç tarafına yazarken
karşı hesabımız ne oluyor?
Bilânçomuzu gözden geçirdik mi?
Mevcutlar (aktif) tarafında-Kasamızda maşallah yeterli
maddi gücümüz mevcut. Banka hesaplarında bir
şeyler var. Müşterilerden aldığımız çekler dolu ve hatırı
sayılır hisse senedine sahibiz. Alacaklarımız var hem de
imalat için hammaddemiz, raflarımız, depolarımız stok
dolu (arsa, bina, dükkân v.s…) araçlarımız, demirbaşlarımız
hatta belki tesis ve fabrikalarımız var. Kullanmakta
olduğumuz malî olmayan varlıklara bile sahibiz. Bilgisayar
programlarımız var. Çizim programlarımız var
hatta borsaları takip etmek için özel yazılımlarımız bile
var. Gelecek yılları ilgilendiren gider ve gelirlere dahi
sahibiz. Yani uzatmayalım az ya da çok aktifimiz var
maşallah.
Peki, borçlar (pasif) ne durumda? Bunları elde etmek
için kimlere neler borçlandık? Bankalardaki kredilerimiz,
verdiğimiz çekler ne durumda? Satıcılara
borçlarımız nasıl? Öz kaynaklarımız (yani daha önceki
kazanımlardan kalanlar) onlar yerinde mi?
Boş verin öncekileri… Bilânçonun esas kalemine bakın.
Bütün bu işler sonunda, aldıklarınız ve verdikleriniz ile
KÂR’ da mıyız? ZARAR’ da mıyız?
Bu hesapları biz tutuyoruz, yapamazsak bir muhasebeciden
yardım alıyoruz. Ama biliyoruz ki bizimle birlikte
hayatımızın hesabını tutan her an ve saniyede bizi
takip eden ve her hareketimizi kayıt altına alan görevliler
de var. Onlar çok titizler hiçbir şeyi kaçırmıyorlar.
Peki, birlikte bir de gelir tablomuza bakalım mı?
Hâsılatlar, gelirler yani yaptığımız ibadetler, güzellikler,
iyilikler, yardımlar ve insan olmanın verdiği
görevler. Bunlara diğer gelirler (fazladan iyilikleriniz)
ilave edildikten sonra bir bakın tablonuza, güzel görünüyor.
İyi değil mi?
Peki, şimdi bunlardan hatalarınızı, yapmadıklarınızı,
söylediklerinizi, gıybet, haset, kin, nefret, gibi olguları
çıkartın. Şimdi bir bakın en altta KAR/ZARAR bölümü
ne oldu? Terazi ne tarafa doğru indi?
Bütün bir hayatı yaşadıktan sonra iflas mı ettiniz?
Yoksa bilânçonuza gönderecek bir KÂRA mı sahip oldunuz?
“Bu hesabı herkes yapar, muhasebeci olmaya gerek yok.
İlla ki “bana yol gösteren, nasıl hesap tutacağımı öğreten biri
olsun” diyorsanız. Onu da tüm hayatın ve bilânçoların
sahibi olan Allah ilk insan ile birlikte göndermiş, sonra
unutmasınlar diye binlerce yol gösterici ile desteklemiş
ve en sonunda son mührü vurmak ve tek düzen hayat
planını onaylamak için “El Emin” olanı göndermiştir.
“Yok ki, aramızda değil, nasıl ders alayım?” diyorsanız…
Yüce Kitabını da hiçbir eksik fazla olmadan bizlere
bırakmış.
“Anlamıyorum” diyorsanız. Onun için de bir sürü kendini
seven, yardımcı kitaplar ile ders almış dostlar bırakmış.
Haydi, dostlar! Hep birlikte, hesap planlarımızı gözden
geçirelim, işimize yaramayan hesapları silip atalım,
eksik varsa ilave edelim. Gereksiz, boş, kuru kalabalıklar
ile uğraşmayalım. Madem hayat ticareti ile
uğraşıyoruz bari sonunda kazanç ile hesapları kapatıp,
bir sonraki döneme hazırlıklı ve varlıklı başlayalım.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.