- 565 Okunma
- 6 Yorum
- 3 Beğeni
Küfretmeyin! acı biber var isteyene...
Zaman bizim emrimize amade değilse de bizim kullanım şeklimize göre biçimlenir. Zamanı kum gibi saçmak yerine; kumdan çicekler yapalım. Yüreğimiz ve kalemimiz gül koksun.
...
Arkadaşlar; yazdığımız her şeye çok dikkat edelim. Suya yazıyorsanız, sorun yok akar gider. Ama izi kalacaksa, işin rengi değişiyor. Arkamıza baktığımızda, gölgemiz bize benzemeli. Kişiliğimizin gölgeleri gibidir yazdıklarımız. Gurur duyalım kendimizle.
Tüh! Vah! Niye böyle fevri davranıp kendime yakışmayacak şeyler yazmışım. Oğlum, kızım okusa ne düşünürler. Anam babam görmesin. Konum, komşum bilmesin...
Şair; neden şiir yazıyor?
Yazar; hangi amaçla kalemi eline alıyor?
"Hangi nedenle kaleme aldığı elbette ki çok önemli. Bu yazan kişiyi bağlar. Belki amacına ulaşıyor, belki hiç okunmuyor yazdıkları.
Belki nasihat etmektir niyeti. Belki biraz güldürmektir. Veya takdir edilmek istiyordur. Alkışı herkes sever...
Dertlerini paylaşmak, içini dökmek gibi çok farklı düşüncelerle yazanlar da var elbette.
Ben girdiğim sayfalar da yapılan yorumlara da göz atarım. Sizlerden de vardır muhakkak böyle yapan.
Hatta yapılan yorumların ben de bıraktığı etkiye göre anında karar verip, gayri ihtiyari bir şeyler yazıveririm.
Sayfanın sahibi belki de gıcık oluyordur.
"O benim yorumcum. Git kendi yorumcularınla sohbet et. Cık cık cık...
Zaten bu yorum yazma konusunda çok yeteneksizim. Bazı sıkıntılar yaşıyorum.
Bunlardan biri de yazdıklarımı "gönder " diye ( emrettiğim) tıklattığım halde, bir çok kere boşa gitti yazdıklarım.
"Yorum canavarı" ile başım dertte. Siz belki rastlamadınız. Sevimsiz bir şey...
Löp! diye yutuveriyor. Yorumlarımı veya yorumlara yazdığım cevaplarımı.
Hatta, üç dört sefer tekrardan sonra, tamamen vazgeçtiğim durumlar da oluyor. Belki yüzlerce kez. Kesinlikle abartmıyorum.
Neyse konu dağıldı. Siz yine de kusuruma bakmayın diyerek virgül koyalım. Bir başka zaman devam ederiz.
Ben şu konu için başladım aslında yazmaya. Hani hep diyorum; yazdıklarımız çok önemli diye. Yorumlar da ne iz bıraktığımız da önemli. Sonuçta bizi yansıtacak; fikirler, takdirler, tenkitler ve duygularımızı aktarıyoruz.
Yaptığımız yorumlara belki de daha çok dikkat etmeliyiz. Hakaret etmek, küfretmek, rencide edici sözler ve buna benzer davranışlar sergilemek çok incitici (nahoş" oluyor.
Diyelim ki; okuduğumuz yazıda bir takım rahatsız edici durumlar söz konusu. Bizi kızdıracak veya üzecek şeyler kaleme alınmış.
Olabilir onun düşüncesi...
"Arifin fikri ne ise; zikri odur" Atasözünü herkes bilir.
Bu" O kişinin düşüncesidir. Diyerek saygı duyalım, selam vermeden çıkalım sayfasından. Hiç mi beğenmedin? Tamam sende "beğen" i tıklama.
Aslında "begenmedim" diye de bir seçenek olsa fena olmaz hani. Diyelim ki çok öfkelendin; tüm gücünle (patlat bir tane) Yok, yok şamar değil. Şiddetin her türlüsüne karşıyız. Tıklat kibarca. Sonuçta bizler duygusal varlıklarız. Şair naif olur. Her hareketi zarif olur. Yazar da öyle...
Ama, hakaret küfür ve benzeri çirkin şeyler varsa; tenkit edelim. Nazik bir tenkit...
İkaz, uyarı, nasihat artik hangisi sizin karakterinize uygunsa. Fikrinizi yazın. Eleştirinizi yapın. Yorumu kibarca gönderin. Yine sessizce çıkın sayfadan.
Veya yönetime şikayet mesajı yazın...
Bakın bu yöntem çok zevkli oluyor.
Kesinlikle tavsiye ederim. Tıklatmadan, patlatmadan ve de sabır taşınızı çatlatmadan. Hemen koşarak çıkın o sayfadan...
Böyle durumlarda bir mesaj atmak yeterli.
Sizi çileden çıkaran her ne ise;
"puf"
Diye ortalıktan yok oluyor; Ansızın birden bire... Acaip bir şey!
Sihirli bir değnekle dokunulmuş gibi...
Küfretmeyin!
Benim söylediğimi yapın. Çok eğlenceli.
Puf!
Aaa! nereye gitti şimdi bu "cıs" yazı...
YORUMLAR
İnsanların ne karakter olacağı belli olmuyor. Ben okuduğum eserlerde özellikle bilmesini istediğim bir eleştiri olacaksa kişiyi kırmamak adına özeline yazarım. Ama bunu da artık yapmaya çekiniyorum. Çünkü bariz hatalarını (yazım hataları) bildirdiğim biri bana "Düzeltirsem benim yazdığım nereden belli olacak!" diye cevap verdi...
Öte yandan, bir yorumcu şiirimde olan bariz hatayı yazarak beni uyarmıştı. Onu düzelttim ve özeline yazarak hem kendisine teşekkür ettim hem de bu tür uyarıları özelime yazarak bildirmesini söyledim...
Gelen cevapta ne dedi dersiniz?
"Gençler görüp öğrensin!"
asude_vuslat
biz yine de kendimize yakışan ne ise o şekilde devam edelim hayatımıza.
paylaştığınız için çok teşekkür ediyorum.
belki ibret alan olur...büyüklere saygı duymayı öğrenirler.
yorumunuz için çok teşekkür ediyorum.
saygılarımla.
Hayranlarım ve takipçilerim;
Bana herşey yakışıyor. Siz bana uymayınız rica ederim. Hak edene hak ettiğini vermek gerekir. Asıl tepki gösterilmesi gereken yerlerde kimseyi göremeyince şaşırıyor insan. ''Acaba okuyan mı olmadı bu aşağılık yazıyı '' diyorsun. Sonra bir bakıyorsun ki yooo gayet de okunmuş ama tepki yazıya değil de yoruma.
Vay arkadaş!
:)
Siz bu yazıda gösterilen yönergeleri ( emir kipi kullanılmış olduğu halde yönerge dedim bak yine de ) uygulamak konusunda titiz davranabilirsiniz.
Yazı sahibine de önerim ki yönerge gibi algılanmasın yazmak için çok güzel konular var, yine istiyorsan yorum oku da kitap daha faydalıdır.
Sevgilerimle...
Bir ara bende düşünmüştüm beğenmedim butonu olsa nasıl olurdu diye.:)
Bazen kitabını beğenmediğimiz yazarlar oluyor. Yazara ulaşıp bu kitap olmamış beğenmedim demiyoruz. Ama bir yerlere yazıyoruz yorum olarak.
Kendini görsek o beğenmediğimiz kitabını alıp imzalatmak için bayilabiliriz belki de :)
Yüzyuzeymis gibi yazmalı sanırım yorumları.
Tanımadan sevmek ne güzeldir mesela. Ben Adnan beyin başkalarına olan yorumlarını okuyorum o kadar naif ki. Belki birgun bana da yorum yapar diye bekliyorum :)
Çünkü kişinin analizini yapıyor gibi, tanıyor gibi, çok iyi anlıyor gibi.
Bu arada sevgilerimi gönderiyorum..
asude_vuslat
Evet cok haklısın,
bu defterin en güzel taraflarından biri de bu bence.
kimsin?
nesin, nerede oturuyorsun, kaç yaşındasın?
böyle sorular da sorulmuyor burada. Tanınmadan da sevilmek istiyoruz belki de. Duygularımızla fikirlerimizle kabul görmeye mi ihtiyacımız var acaba?
Hepsi mi?
Daha pek çok artısı var defterimizin.
sevgi le rim le...
(:
İsabella
asude_vuslat
asude_vuslat
elmalı şeker veriyorum. al...
sen cici çocuk ol. horozlu şeker de veririm...
(:
O kadar naif ki kaleminiz hep aynı duygu hakim. Yukardaki yazıyı okumadım duydum desem yeridir ve size çok yakıştığına yemin edebilirim. Mizaç mizaç değişen tepkiler kadar tepki verdiklerimiz de dikkate alınmalı. Geçen bir hanım kardeşimizin kısacık bir cevabı çirkin olmasına rağmen beni çok mutlu etmişti. Adam hakketmişmiydi yemin ederim daha fazlasını hak etmişti. Çirkin söz önce çıktığı ağzı kirletir. edene yakıştırdın mı Tabii ki yakıştırmadım. Ama bazen melekler şedit olur. Onaylayarak yazmadım fakat birinin yapması lazımdı. Ben önce gitseydim eminim anlamayacaktı. Dilerim yazmayı bırakmış aklına başına toplamıştır.:)
Ve evet şiddetin dil ile olanının daha tahrip gücü yüksek.Pis olanları muhafaza ederek.Ben pisliğim diyenlere birileri ders vermeli.
Ki Allah yer yüzünü boş bırakmıyor hamd olsun.:)
Elinize kolunuza sağlık yorumumun duruşu sizi aldatmasın Billahi çok güzeldi.
Sevgi ve Selam.