- 313 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
ORTA DOĞU VE YENİ GELİŞMELER
ORTA DOĞU VE
YENİ GELİŞMELER
Orta doğu’da neler oluyor. Orta doğu coğrafyası yıllardır bitmeyen kaos ve karışıklıklar, buhranlarla kavrulmaktadır.
Bu coğrafya nedense hep dünyanın gündeminde oluyor,en büyük acılar bu coğrafyada yaşanıyor.
Orta doğu ulu’l-azim peygamberlerin vatanı. ulul azm peygamberlerden Kur’an-ı Kerim’de bahsi geçen 24 peygamberin
tamamı bu coğrafyada dünyaya gelmiş ve tebliğlerini burada gerçekleştirmişlerdir.
Orta doğu bu anlamda dünyanın kalbidir. ancak bu kalp dünyanın yaşadığı sıkıntıları en derin ve ateşli bir şekilde yaşamakta,
dünyanın neresinde bir olay, bir olgu ve oluşum varsa bu olay oluşum ve olgu bu coğrafyada şiddetini artırarak sürdürmektedir.
geçmişte her ne kadar bazen Asya bazen Avrupa gündeme oturduysa da bu gün en büyük olaylar Orta doğu’da cereyan
etmekte,en büyük acılar bu coğrafyada yaşanmaktadır. Bu acıların en büyüğü ise günümüzde yaşanmakta ve yaşanmaya da
devam edeceği düşünülmektedir.
Bugün olup bitenlerin yıllar önce bu coğrafyaya taşınmış İsrail faktörüyle açıklanması yanlış olmaz. bu faktör öyle derin
ve etkindir ki dünya üzerindeki tüm güçlerin bu coğrafyada etkin olmasını sağlamakta, bu coğrafya bu mihrakların etkisiyle
cadı kazanı gibi karışmaktadır.
Bu gün Suriye ve Irak üstüne oynanan oyunların İsrail faktörü dışında izahı ksır bir izah ve açıklamadan öteye geçemez.
O halde İsrail faktörünü iyi tanımak zorundayız. İsrail’in arzı mevud düşüncesini bilmeden olup biten anlaşılamayacaktır.
Theodor Hertz’in Siyonist emellerinin bugün gerçekleşme yolunda büyük merhaleler kat ettiğini görmek bize bu kopnuda
büyük ufuk açmakta, olup biteni daha iyi anlamamıza yardımcı olmaktadır. Gerek Suriye’deki savaş ve sonucu göç olayları,
gerekse Güneydoğu’daki terör nedeniyel yaşanan göçleri birlikte düşünürsek, bu coğrafyalarda yaşanannüfus azaltma
politikalarının ne anlama geldiği anlaşılacaktır.
Bu gün bir yandan parçalannan ve Şia’ya teslim edilen Irak, diğer yandan Esad ve çevresinde Şia ve Sünni savaşı Yemen’de
Husiler ve onların arkasındaki İran’ın yürüttüğü Şia-Pers karışımı müstevli ve zalimane hareketler
dahası diğer Arap Ülkelerine yönelen Şia fitnesi Ortadoğu’da bir şia sünni savaşının başladığının göstergesi olmaktadır.
Bu gelişmelerin kimin işine yarayacağı açıktır. bu olayların gidiş yönü ve amacının belirginleştiği kesinlik arz etmektedir.
Ahmet KEMAL
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.