Bir çay molası / Yazmak üzerine....
Birtakım şeyler var kafamı kurcalayan...
Yazı yazarkenki profilimizin nasıl olması gerektiği...
Ve olabilirliği hakkında
İnsan aklında tutuşan her kelimeyi o kelime yürekte cana kavuşur kavuşmaz, o kelime parıldadığında hiç düşünmeden kağıda dökmeli mi
Bunun aslı astarı nedir
Böyle bir şey sorgulanmalı mı
Yoksa yazmak demlemek mi
Çay gibi demlemek mi yüreği
Dimağı
...
Yazarken çoğu zaman ve çoğu yerde yüreği işe koşmak ve onu düşünce süzgecinden geçirmek..
Sanırım doğru olanı bu
Ve ben bunu yapmaya çalışıyorum
Bir de şöyle bir durum var ki insanları güzele ve iyiye teşvik etmeli yazarken...
Bu bazen mümkün olmuyor olsa da
Mümkün olmalı buna gayret gòsterilmeli en azından,
İnsanın duygu dünyası ve düşünceleri elbette değişen eksende
Hatta bazen birbirine çakışık
Birbiriyle bitişik olabiliyor.
Şuna inanıyorum;
Artniyet taşımayan yazılar olmalı kriter.
Evet,
Yanlış duymadınız.
İnsanı bile isteye uçurumdan aşağı süreklemek akıl terazisini bir kenara koyup havlu atmak gibisi var ya hani,
Bazen şahit oluyorum.
Bazen görüyorum.
İşte bunlar hep söz cehennemi oluyor ki yazmak,
büyük tehlike arz eder böyle bir durumda.
* Karar(ır)
Gümüş ayna duvarında muhkem tırnak izleri
ve ellerimde bağsız bağcıklar...
/.
Bu bir hesaplaşma
tozu dumana katan sözcülere ithaf
çünkü yaradır
kalbin evhamıdır bir takım şeyler
kelam; kalem olmuştur artık..!
//.
Dönüyor dünya
harmanında tezat
harmanında gül dönümü
işte yılkı ve işte kor
kafamın içinde dünya
ateş püskürüyor dünya
///.
Vakit
demli bir çay vaktidir
dermanımsa o’ndadır
bir kere daha
kanatlandı savrularak içim
hüviyet aşkına
yüreğim biraz al ve biraz mordur katranına
geçit vermiyorum susuzluğa
////.
Az önce
Yüzümü okşadın bir tebessümünle anne
az önce şükrettim bunun için
bir şiirlik mesafede u’mutlu anlar salık verdim kendime
ne güzel şeydir şu mesafe
/////.
Yoruldum anne
sorma bana bu neyin tantanası diye
utanırım
sıkılırım
konuşamam
komşuculuk oynuyor alem
kuyusuna taş atıyor alem
kopartıp zihnimi cümlesinden
sadetimizi düşündüm anneciğim
//////.
ben ki
korktum söz cehenneminden
korktum
ve köz oldum
ne zaman üzülsem
çağır imdadıma kuşları
gerekirse bağır...
çiçeklerini sev nevbaharımın
Ola ki bu da bir dünya düşkünlüğüdür
susarım son tahlilde
emmniyet isterim anneciğim
...
-Mahvash-
//ben ki
korktum söz cehenneminden
korktum
ve köz oldum
...//
Karar(ır) şiiri işte bu kaygıyla yazıldı aslında.
Güzel günler düşleyerek,
Güzel günlere efendim....
11 haziran per 2020
Mahvash
YORUMLAR
Bir de şöyle bir durum var ki insanları güzele ve iyiye teşvik etmeli yazarken...
Çocukların ulaşamadığı yerlerde de muhafaza edelim mi ?
Mahvash
Çocuklar en kıymetlidir benim için ama açıkçası neyden bahsettiğinizi tam olarak anlayamadım..
Olmalı belki de:
O art niyet olmalı ki kalp gözü değer kazansın.
Ne ilginçtir ki; yazmaya başladıktan sonra kesişti yolum: neyle mi?
Milyonlarca ayrıntı ve acı ve sıkıntı ve...
Milyonlarca detay ve duygu yazmama vesile.
Art niyetli insanlar olmalı ki güzellik ve iyilik değere binsin.
Fevri bir insanım bu yüzden kendimle övünmüyorum.
Ama çabuk da söner öfkem en çok da haksızlıklara şahit oldu mu insan...
Lakin içimi de asla bozmam.
Rol yapmayı beceremediğim için hep kaybettim.
Kazanımım ise Allah katında saklı.
Edebiyattan da öte olan duygular bunlar.
Sevgimle.
İçtenliğimle gönderiyorum sevgimi.
Mahvash
Çiçeklerimi kabul edin lütfen 🥀🌻🌷😊
En içten duygumla sevgiler buradan sizin oralara,,
Ve muhabbetle...
Gülüm Çamlısoy
Hayatın yükü bazen öyle ağır geliyor ki çoğu şeyi ihmal ediyorum.
İçtenliğimle sayfanızı ziyaret etmek çok güzel.
Sevdiğim bir kalemsiniz.
Başım gözüm üstüne o güzel çiçekleriniz ve lütfen siz de benim sunduğum pembe gülleri kabul edin ki en sevdiğim çiçek.
Güzellikler ve yeni başlangıçlar her şeye değer.
Hayatı yaşanır kılan sevgi ve umut.
Dostluğun değer kazandığı ve Edebiyat sayesinde kendimize inşa ettiğimiz güzel bir dünya adına...
Yüreğim sizinle.
Tüm sevgimle gönül bahçenize.
Çok çok teşekkür ediyorum.
Mutlu kalın ve dostlukla.