- 477 Okunma
- 6 Yorum
- 1 Beğeni
65 Olup 44.5 Gibi Göstermeye Meraklı Olanlar
Meşhuuuur bir ata sözümüzdür, her ne kadar hangi atamızın söylediğini bir türlü bulamamış olsak bile... ’’Erkeklerin maaşı, hanımların da yaşı sorulmaz.’’derler. Bu konuda türlü türlü rivayetler var. Kimi kaynaklarda bilim adamları bu ata sözünün taaaa Orta Asya’nın tam ortası gibi bir yerden beri, bilinip geldiğini söylüyorlar... Değişik bir iki kaynakta da Türklerin Anadolu’ya geldikten sonra bu ata sözünün halk arasında bilindiğini işaret ediyor. Biz de şaşırdık hangisine inanalım diye...
Gelelim bu durumun sosyolojik, psikolojik, ekonomik, travmatolojik ve hatta sosyoekonomik olarak incelenmesine, irdelenmesine ve dert edilmesine... Sosyolojik olarak bir kadın 65 yaşında olup da, sorulduğunda 45 ya gösteriyorum ya da göstermiyorum diyorsa, ona soru soran sosyolog kardeşimiz, kafayı yemek durumuna düşmektedir... Bu sosyolog kardeşimizin psikolojisi çok fena bozulduğundan, derhal bir psikologun yolunu tutmakta ve bir kaç seans terapi ile ancak şoktan kurtulabilmektedir...
Yaşı altmışbeş olup da herhangi bir durumda ben daha kırk beş elli yaşındayım dediği zaman bir kadın, haliyle kadının kocasının bu durumda psikolojisi bayağı bir bozulmaktadır. ’’Biz bununla aynı yaştaydık evlendiğimizde yoksa bana Nurten diye başkasını mı kakaladılar. Hayır benden on yaş küçükse eğer aynı yaşta olup da ben bundan nasıl on yaş büyük oluyorum.’’ diye tepesinin tası atmakta, devreleri yakmaktadır...
Burada bir önemli konu hanımlar açısından, küçültülen yaşın iyi akılda tutulması lazımdır. Bir toplulukta 45, başka bir toplulukta, 47, diğer bir ortamda, 50, denirse durum biraz sakata binecektir. Hanım kardeşlerimizin bunlara azami derecede dikkat etmesi gerekir...
Travmatolojik olarak ise kadınlar açısından herhangi bir durum olmamakta, tam tersine hanımlarımızın kocaları travmalar geçirmektedir... Beyler ’’Rezil ettin beni hatun kendini kırkbeşe indirip aramızda ki yaş farkını yirmiye çıkarttın, millet şimdi bana dede gözüyle bakarken sana genç kız muamelesi yapıyor.’’ demektedir...
Ekonomik olarak ise durum erkekler açısından feci hatta daha da ileri gidersek çok feci ya hacı bir durumdadır. Hanımlar kendilerini 44.5 gösterebilmek için derin çabalar içine girmekte, kocalarının kazandığı paralar güzellik salonlarına ve makyaj malzemelerine gitmektedir... Bu durumdan rahatsız olan kocalar bol bol ya sabır çekmekte, ya sabırlar tükenince de unutmak için mekik ve şınav çekme yoluna gitmektedirler... Ancaaak tabi ki makyaj malzemesi şirketleri ve güzellik salonları sahipleri de gaz vererek yangına, ’’En azından erkekler açısından düşünürsek’’ körükle gitmekte bir beis görmemektedirler...
Siz yine yaşı 65 olup da, sorulduğunda 44.5 diye cevap veren hanım kardeşlerimize iyi davranın, iyi davranın ki psikolojileri bozulmasın hanım kardeşlerimizin. Psikolojileri bozuldu mu, bu seferde psikologların kapılarını aşındırmaya başlayacaklar haliyle, o da ayrı bir masraf kapısı açacak beylerimize, üzmeyelim hanımları...
YORUMLAR
gülümseten bir paylaşım
doğruluk payı elbette var
alınacak herhangi bir ters görüşte göremedim
hakaret yok küfür yok
böyle kadınlar yok mu elbette var
erkeklerden de vardır mutlaka yaşını gizleyen saç ektiren bıyık boyayan vs vs
bir günde onları anlatırsınız yine gülümseriz
(:
saygılarımla...
Ahmet Zeytinci
Ahmet Zeytinci
Erkek egemen bir toplumda 'erkek' bir kalemden çok yadırganmayacak bir yazı aslında!... :(
Bizim gibi eşitliğin mantığını anlayamamış, erklerin erkekte olduğu bir toplumda bütün haklar ve hukuklar erkekten yanadır. Bunu yaşana her türlü taciz, işkence, yaralama, cinayet haberlerinden sonraki karalarda görebiliyoruz. Bunlar, algı yaratma girişimleridir ve görünen o ki amacına ulaşmak üzeredir.!
Her ne kadar ‘ev reisi’ kavramı yok deniyorsa da gerçekler öyle demiyor. Erkek evliyken ikinci eş getirebiliyor, garsoniyeri oluyor, kendisinden çoook küçük yaştakilerle evlilikle / beraberlikler yaşayabiliyor, bunları istediği sıklıkla yineleyebiliyor… Üstelik bu yaşananları ‘elinin kiri’ diye görecek kadar büyük aymazlığını ‘çapkınlık’ etiketiyle onurlandırabiliyor.
Üstelik bir de saç – sakal – bıyık boyama var ya!... Yukarıdakileri yaşayanların kandırma çabalarıdır’.. )
Bu yapısı bilindiği halde ‘yürü be koçum!...’ nidaları, bunları yapamayanların ukdelerini de barındırır.
Şimdi filmi tersten seyredelim ve bunları kadınların yaptığını erkeklerin de ‘eli mahkum’ kabullendiğini düşünelim’… EMPATİ!..
Olmadı değil mi?.... (
Yazıdaki tek taraflı bakış açısı da olmamış Ahmet Bey. Gerçi siz yazılarınızda magazinel bir yaklaşımı seviyorsunuz, belki sırf o nedenle yazdınız ama ‘ŞİRAZE EPEY KAYMIŞ!’…
Bunu yapmadığımız sürece bizi toprağımızın kadın ( en azından annemiz ), tohumumuzun erkek ( en azından babamız ) olduğunu unuturuz ve kantarın topuzunu böyle kaçırırız bazen!... ((
Bütün bu yok sayılmalarla evini otel, kendisini de kat hizmetlisi gibi gören bir erkekle ömrünü geçiren kadın, içsel bir dürtüyle ‘ben de varım’ı anlatmaya çalışır. Nasıl?... Çok masumane!... Birkaç yaşını yok sayarak!.. Kaşının gözünü bakımına bir az özen göstererek!… ))
Üstelik etiketini kazanmış, ekonomik özgürlüğü olan kadınların toplumsal ve bireysel doyumu yakaladıkları için bu arayışları ya hiç yoktur ya da göze batmayacak kadar siliktir.
“ Bir erkeği eğitirseniz bir insan kazanırsınız; bir kadını eğitirseniz toplumu kazanırsınız!...”
HAYDİ KIZLAR OKULA!...
Serap IRKÖRÜCÜ tarafından 6/10/2020 11:08:32 AM zamanında düzenlenmiştir.
Ahmet Zeytinci
Espri dozundan bakmış yazar. Ama kadınlara biraz haksızlık olmuş gibi. Zaten yorum bırakan arkadaşlar da bu konuya dikkat çekmiş. Okuması güzel, toplumsal açıdan soru işareti bol bir yazı.
Saygılar
Ahmet Zeytinci
Kadına yüklenen bir yüktür bu ''fiziksel çekicilik''. Her şey kaş aldırmakla mı başladı yoksa ağda ondan önce mi vardı bilinmez ama araba fuarlarındaki arabaların üstündeki kadınlardan gözlerini ayıramayan erkekler oldukça ve kadınlara kendilerini cinsel obje gibi servis etmeleri gerektiği empoze edildikçe bu masraflar ve travmatik dönüşümleri bitmez. Yaşlandıkça eski bir objeye dönüşüp işe yaramazlar arasına kaldırılacağına inanan ve bunu da örnekleri ile yaşayan kadınlar bu tür anlamsız geri dönüşler yapıyorlarsa tek sorumlu onlar olmamalı.
Sevgilerimle...
Ahmet Zeytinci
Güzel bir paylaşım olmuş ama tek taraflı bakış açılı san ki :)
Saygı, selam ve sevgiler...