- 394 Okunma
- 0 Yorum
- 1 Beğeni
SENSİZLİK İÇİNDE
SENSİZLİK İÇİNDE
Sen giderken uzaklara, “kalbimi söküp alıyordun” her gidişinde. Ömrüme ömür katan “sevginle” nefes alıyordum... Ellerim, ellerini arıyordu, sensizlik diyarında hapsolmuş karanlıklar içindeydim, yüzüm hiç gülmüyordu!..
Gözlerim mutluluk sevincini, yüreğim senli huzuru haykırıyordu. Sana kavuşmanın heyecanı sarmıştı ruhumu. Kaybolan umudum yeniden yeşermişti. “Yıllardır hasretini çektiğim sevdamdın!” Her şeyinle sevgimin sahibiydin! Seninle hayata gülümsemek, bir ömür boyu yaşamak istiyordum!..
Sen aklıma gelince, özlemlerin tüter yüreğimde, ellerinin sıcaklığı ısıtır bedenimi... Sen gidince gönül ocağım söner, “bir şeyler dökülür içimden ve kana kana özlemin zehrini kusarım.” Yokluğunun acısı sarıverir ruhumu, matemlerim büyür, kat kat artar içimde. Kaybolurum engin denizlerde, ruhum senin adını sayıklar, içime zifiri karanlık hapsolur, “güneş doğmadan biten hayallerime kırılırım...”
Boylu boyuna uçuyor zaman, kayıp gidiyor elimizden. Beklemek, sabretmek gerekir! Yaşadığımız kısacık bir “hikâye misali” gibiydi hayat...
“Mum gibi eriyen ruhum metanet içinde.” Sen orada rahat ol! Asla üzülme! Merak etme beni! Ben mutluyum bomboş odamda sensizlikler içinde.
Gölgemi takip eden gözlerim, senin özlemini bile hayal ediyordu. Sensizlik “ölüm gibi” acı veriyordu!..
“Hatırla ve düşün!” Hayata tutunmaya çalışırken, basamak basamak çıkarken ömrünü, düşüp yara aldığını, sakın unutma!..
Bir gün, ansızın çalmıştı kapı, gece yarısını geçmişti zaman, rüzgâr sert sert esiyordu. Yağmur hırçın hırçın yağıyordu. Kapının ardında bekleyen sen vardın! “Tir tir titriyordu bedenin, ellerin buz gibi soğuktu, ruhun üşüyordu âdeta!”
Ne olur! Hiç durmadan koş gel bana doğru! Gidelim! “Sevgi dilli yıldızlarımıza,” hiç bırakmadan sımsıkı tut ellerimi, var gücünle kucakla yüreğimi... Masum gülüşlerimiz sarsın ruhumuzu, mutluluğumuz; taht kursun gönlümüzde, aşkımız, sevdamıza sonsuzluğun güzelliklerini armağan etsin. Bizli ışıklar yayılsın etrafa, esrarengiz bir vakitte kavuşsun aşka suskun dudaklarımız, mahşere kadar.
Mehmet Öksüz
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.