- 611 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
AŞK ELBETTE YALAN !
Aşkın insanlığın en büyük, belki en güzel yalanı olduğuna inanıyorum.
Aşkın, bize anlatılanlardan çok daha farklı, belki psikolojik bir hastalık olduğunu nasıl anlatayım size ?
Evet, aşk bir hastalıktır.
Sizce mecnun Leyla’ya aşık olduğunda dünyayı bırakın, o yörede en güzel kız Leyla mıydı? Leyla bu kadar güzel olsa hikayede Mecnun’un rakiplerinden söz edilirdi, hikayede Mecnun’un rakibi yok, neden?
Mecnun bu kadar tutkun, bu kadar fedakarken, o yörede Leyla’dan daha güzel kızlar ne düşünüyordu acaba? Leyla en güzel olmadığına göre, Mecnun aşkı ile mi deli, yoksa birçok güzeli bırakıp Leyla’ya takıldığı için mi ?
Sonra, bizim Leyla kendi için bu kadar yanıp tutuşan Mecnun’a yeterince aşık mı?
Leyla’yı şimdi herkes tanıyor. Mecnun’un aşkı olmasa Leyla’yı kim tanırdı?
Sizce de Mecnun ruh hastası olabilir mi?
Gelelim yalanın diğer cephelerine.
Aşk yalanı ile menfaat sağlayan o kadar çok kişi ve kurum var ki. Başta kızları bu yalanla kandırıp emeline ulaşmaya çalışan erkekler, en büyük sermayesi aşk olan sinema, müzik ve edebiyat… Eğer aşk olmasa bu sanat dallarının ne kadar sönük olacağını düşünün.
Magazin, televizyon, ciddi gazeteler aşk haberleri olmasa ne yapardı? Aşkın yalan olduğuna inanmıyorsanız en azından büyük bir abartı olduğunu kabul edin.
Aşk aslında birçok insan için maskedir de. Kadın erkek ilişkisini, daha doğrusu özellikle toplumca hoş görülmeyen gayri meşru ilişkileri de maskelemek için kullandığımız bir malzeme… Önce toplum nazarında aşkı çeşitli yollarla yüceltecek yüceltecek sonra, toplumun hoş görmediği ilişkileri bu kılıf içine koyup yutturacaksınız. Üç beş günlük çirkin ilişkilerinizi magazin programlarında bağıra bağıra “aşk” diye ilan edeceksiniz. Ve ne gariptir ki, aşka saygı duyan büyük bir çoğunluk da sizi hoş görecek.
Tüm kadınlarımızı tenzih ederim, bir de bazı süslü, gösterişli kadınların aşk anlayışları çok enteresan. Romantizme düşkün olduklarını bildiğimiz bu kızlarımız nedendir bilinmez cüzdanı kaba olan insanların yanından ayrılmaz. Para ile aşkın aslında hiçbir alakası olmaması gerekirken ne oluyor bu kızlara?
Bizim erkekler de bir garip, hiç romantik olmayan bu gariplerim, sıra evlenmeye geldiğinde bir romantik olurlar ki değme gitsin. Aşkı için dünyaları yakarlar, Mecnun gibi.
Aşk yalan olduğundan tam bir fikir birliğimiz de yok aslında. Aşk nedir sizce? Karşılık beklemeden sevmek mi? Böyle olduğuna inanan kaç kişi var, bizim şaşkın erkeklerin bir kısmının dışında? Çoğu insan (özellikle kadınlar) aşkı alış-veriş gibi düşünüyor. Ne kadar köfte o kadar ekmek, al gülüm ver gülük. Yoksa aşk da yok.
Bir delilim de, “evlilik aşkı bitirir” atasözü. Aslında ölen falan yok. Evlenmeden önceki sahip olma, emeline erme yüksek arzusu için söylenen yalanlar gün yüzüne çıkıyor, artık istekler elde edildiğine göre gereği kalmıyor da onun için öldü zannediyorsunuz. Zaten yoktu ki ölsün.
Şimdi muzur bir soru geldi aklıma, özellikle bizim erkeklere sormak istiyorum bu soruyu.
Efendim olacak şey değil ama, bir gün çok güzel, zarif, naif bir kızla karşılaştınız. Aranızda bir yakınlaşma oldu, o da size karşı boş değil. Bir süre birlikte gezdiniz. Anladınız ki tam size göre. Artık ona aşık olduğunuza karar verdiğiniz, aşkınızı ilan edeceğiniz bir konumdayken kız size bir itirafta bulundu. Yaratılışında cinsiyetinin olmadığını söyledi. Ne yaparsınız? Aşkınızdan ne haber, hala yüreğiniz gürp gürp atıyor mu? Onu görünce hala ayaklarınız yenden kesiliyor mu?
Hala aşk var diyorsanız size bu konudaki ısrarınız sorgulamanız tavsiye edeceğim. Bu işten ne çıkarınız var?
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.