- 392 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
BİR ŞEY EKSİK !
Hafta içi bir mühendislik bürosunda çekilen video seyrettim. Mühendisler kendi aralarında, ülkemizin teknolojik alanda nereden nereye geldiği hararetli bir şekilde tartışıyorlardı. konuştukları konuların çoğu teknik konulardı. Her biri kendi alanında ki konuları en ince detaylarına kadar anlatıyordu. Konuşmalarından İnşaat mühendisi olduğunu anlaşılan arkadaş, şöyle bir örnek vererek konuya girdi; “Osmanlı toprakları içerisinde, ilk olarak Sultan Abdülmecit tarafından yaptırılan İzmir-Aydın demiryolu Alman, Fansız mühendisler tarafından projelendirilip yaptırılırken; bügün bu yollar tamamen Türk mühendisler tarafından projelendirilip Türk firmalar tarafından yapılmakta…”
Konuşmalarından Uçak Mühendisi olduğunu anlaşılınan genç kardeşimiz ise “Cumhuriyetin ilanı ile birlikte ilk uçak fabrikasının Kayseri’de kurulduğunu, yine bu tarihte Alman sermayesinden ve mühendislik hizmetlerinden faydalanıldığını; daha sonraki yıllarda Alman ortaktan ayrılarak yoluna devam etttiğini ve bu fabrikanın Türk havacılığı için 20 civarında uçak ürettiğini” söyledi. “Hatta yaptıkları uçaklardan, dış ülkelere sattığını hararetle anlatırken, birden ses tonu düştü. Maalesef 2. Dünya savaşından sonra, ABD Marşal Planı devreye giriyor ve bizim uçak yapma maceramız da burada son buluyor” diyerek üzüntüsünü belirtti. Birkaç dakikalık sessizlikten sonra söz, 1975 yılında Türk Silahlı Kuvvetleri’nin haberleşme ihtiyaçlarını karşılamak amacı ile kurulan Aselsan’a geldi. Aselsan’ın kurulmasıyla, teknolojik alanda tekrar başlayan ilerlemeler anlatırken; söz yerli üretimimiz olan İHA ve SİHA’lara geldi. Türk mühendislik hizmetlerinin geldiği noktadan duyduğu sevinci gururu, odadaki arkadaşlarıyla el ve yüz mimikleriyle paylaşmasından sonra Elektrik Elektronik mühendisi söze girdi. ASELSAN’ın sağlık alanında dışa bağımlılığı azaltacak projeler üzeride yaptığı çalışmaları anlatmaya başladı; nereden nereye diye iç geçirdim.
Bu projelerin bazıları şunlarmış;
Solunum cihazı, MR cihazı, suni solunum cihazı, kalp-akciğer pompası, mobil X-Ray cihazı. Daha bunlara benzer onlarca proje…
Bu şu demek oluyor ki; Türkiye teknolojik alanda yerli üretimlerle dışa bağımlılıktan kurtulma yolunda.
Ancak;
Bu güzellikleri birbirimize karşı kullandığımız olumsuz dilden dolayı göremiyoruz.
Oysa konuşabilsek, birbirimizi tepki vermeden dinleyebilsek, daha çok şeyi kolayca ve elbirliğiyle başarabileceğiz. Çünkü bir kişinin her yaptığı ne doğrudur ne de yanlıştır. Bir takım eksikleri de,fazlası da vardır.
Bir öğrencinin öğretmeninden öğreneceği çok şey olduğu kadar, bir öğretmenin öğrencisinden öğreneceği şeyler de vardır.
Bir ustanın mühendisten öğreneceği bir sürü şey olduğu kadar, mühendisin de ustadan öğreneceği şeyler vardır.
Eğer birbirimizle peşin fikirlerimiz olmadan konuşup, birbirimizi dinleyebilirsek çözemeyeceğimiz konu kalmaz.
Bugün sevinci ve üzüntüyü paylaşamıyorsak, bir yerde bir eksiklik var demektir.
Bu eksiklikte, yüz yüze konuşup tartışamamaktan kaynaklanıyor. Hepimiz bu ülkenin insanlarıyız. Hep beraber hür ve bağımsız olarak yaşamak için bu eksikliğin giderilmesi gerekir.
Öyleyse;
Eksik olan ne?
Önyargısız birbirimizle konuşmak, birbirimizi anlamak ve fikir alışverişi yapmak…
Fevzi GÜLTUNA
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.