- 674 Okunma
- 3 Yorum
- 1 Beğeni
Silindi
İdeolojiler insanın belli bir düşünceye taraf tutması, o düşünceyi ısrarla savunmalarından ibarettir. Şöyle dersek; Dünya görüşünü söyle sana kim oldugunu söyleyeyim yani . İdeolojilerinen başta gelen özelliği, etken oldukları insan gruplarında inatla savunulan, kan dökme pahasına da olsa vazgeçilemeyen inançlar olarak yerleşmeleridir. İnsanların duygularını kullanarak toplumu sınıflandırmaya doğru iter. Meriçe göre ideolojiler, söz sayesinde var olan söz sayesinde yaşayan her şeydir. İnsan ilimleri başlı başına ideolojidir.
Cemil Meriç, "izm"leri (ideoloj ileri) "idrakimize giydirilen deli gömlekleri"ne benzetir ve bunların toplumumuza batıdan kaynaklı geldiğini söyler. Meriçe göre batıdan gelen bütün ideolojiler birer ‘konserve düşüncedir ve ancak tanrıyı saf dışı bırakan toplumların kılavuzu olabilir.
İdeolojilere , tam hakikat diye maskelenen yarım hakikatler der. O dönemde ideolojilere pek önem verilmezken, şimdilerde ise popüler kültürle iç içedir. Şöyle ki komünizmi, felsefi ideolojileri vb bilmeyene cahil damgası yapıştırmak günümüzde popülerdir.
Her ne kadar istemesek de, Cemil Meriç’e göre yine de ideolojilere muhtacız. Çünkü ideolojiler, insan zekasına yön veren düşüncelerdir. Fakat, tek başına ideolojiler hiçbir işe yaramaz. İdeolojiler ancak "şuur" ile birlikte bir anlam kazanabilir. O halde yapılması gereken, bütün ideolojilerin serbestçe düşüncelerini ortaya koymasını sağlamak ve onları tartışarak, sahip olduğumuz "değerler" doğrultusunda yeniden ele almaktır.
"İdeolojiler tehlikelidir, amenna gelişmemiş beyinler için. Karanlıkta kavga olmaz. Ideolojiler uçurumları aydınlatan hırsızfenerleri ... Kaosu kosmos yapan insan zekası, tecrübelerini ideolojilerde sergilemiş. Ideolojiye düşmanlık tek izm ’e teslimiyettir: Obskürantizme. ideolojiler siyaset dünyasının haritaları. Haritasız denize açılınır mı? Ama harita tehlikeli bir yolculuk ta tek kilavuz olamaz. Pusulaya da ihtiyaç var. Pusula: Şuur. Tarih şuuru, milliyet şuuru, kişilik şuuru. İdeolojilerin peşine takılanlar pusulasızdırlar.. İdeoljilere gözlerini kapatmak sürülüğe razı olmaktır. İdeolojilerin ışığına göz yumanları sloganlar yönetir. Karanlık kinlerin birbirine saldırttığı çılgın sürülerin savaş çığlığıdır; slogan. İlkelin, budalanın, papağanın ideolojisidir: Düşünce ile çığlık bağdaşmaz. Şuurun sesi çığlık değildir: Yabani bağırır; medeni insan konuşur. Bu çocuklar yıllarca konuşturulmadı. Hınçlarını üç beş kelimeyle suratımıza tükürüyorlar: İdeolojileri yasakladığımız için hışımlarına uğradık. Demokrasinin demopedi olduğunu kimse düşünmedi. Aczin hürriyetperverliği yalanIarın en namussuzu. Bahşedilen hürriyet, ölmek ve öldürmek hürriyeti.
Toprak sarsılıyor! ... Hep birden esfel-i safiline yuvarlanmak istemiyorsak, gözlerimizi açmalıyız. İnsanlar sloganla güdülmez. Düşüneceye hürriyet, sonsuz hürriyet. Kitaptan değil, kitapsızlıktan korkmalıyız. Bütün ideolojilere kapıları açmak, hepsini tanımak, hepsini tartışmak ve Türkiye ’nin kaderini onların aydınlığında fakat tarihimizin büyük mirasına dayanarak inşa etmek. İşte en doğru yol.”
Burdaki yazısında düşüncelerini çok açık ve net şekilde aktarmış. Maziden kopmadan ve kültürel mirasımıza sahip çıkarak farklı ideolojileri ülkemizin yararları doğrultusunda süzgeç ederek kullanmalıyız. Tek ideolojinin esiri olmak bağnazlıktır. Meriç türk insanının ilk önce kendini ve kendi kültürünü tanımasını sonra avrupayı tanıması gerektiğini söyler. Kendi mazisini tanımamış bireyin çok kolay kandırılacağı ve farklı yönlere çekileceği aşikardır. Lakin aklın ışığında da her şeyi kabul etmemeliyiz. Akıl her şeyi açığa kavuşturmaz, insanın aklının yetemeyeceği mevzular da vardır. “Hikmet müslümanın yitik malıdır nerede bulursa orada alır.” hadisi vardır . Meriç “Düşman, hepimizin ortak düşmanı: yalancı Avrupa ve şuursuz Orta Doğu insanı... Ne Avrupayı tanıyoruz , ne kendi mazimizi biliyoruz! ” der.
Yani kısacası algı oyunlarına gelmeden , şuurumuzu kaybetmeden ideolojiler karşısında tutum sergilemeliyiz, herşeyin özüne inmezsek araştırmazsak hakikatin yalnızca bir yönünü görürüz...
YORUMLAR
İdeolojiler devletin işleyişini düzenlemeyi amaçlar. Her ne kadar insan zihnini meşgul ediyor olsalar da toplumun ve bireyin günlük yaşantısını şekillendirebilme yetileri yok denecek kadar azdır. Daha çok sıradan çoğunluğun etki alanı dışında kalan siyaset alanında at koştururlar.
İnsanın günlük hayatına etkileri az da olsa ideolojileri bütünüyle redddetmek doğru olmaz. Zira her fikir amaca uygun kullanıldığında bir sonraki fikrin ateşleyicisidir. Her ideoloji içinde az da olsa bireyin ve yaşadığı toplumun gerçekliğine uygun bilgi barındırır. Burada dikkat edilmesi gereken körü körüneliğe kaçmamak ve doz aşımına düşmemektir. Hatalı olan tutum ideolojilerin araç olmaktan çıkartılıp duygular ve sloganlarla beslenen, tartışma kaldırmaz inanç kalıpları halinde, bir amaca dönüştürülmesidir. Önce inanca sonra amaca dönüşen fikir, uygun ortam ve kitle arayışına girecek, bulduğunda ise bir sonraki aşama olan "eylem" aşamasına geçmek için söylem ve sloganlarla hedef kitle nezdinde tutarlılık sağlamaya çalışacaktır.
Söylem ve sloganlar aracılığı ile hedef kitlesi üzerinde tutarlılık sağlayan fikir kendi varlığını göstermek için eylem sahasına iner. Ortaya konan her eylem; daha sert olacak bir sonraki eylemin hazırlayıcısı, ideolojinin kendini hissettirme ve pekiştirme vesilesidir. Terör örgütlerinin silahlı eylemlerde ısrar etmeleri bu sebeptendir. Mevcut eylemlerden sonuç alınamadıkça daha sert ve daha kanlısına başvurma ihtiyacı söz konusudur.
İdeolojiler birey, toplumun bir kesimi ya da bütünüyle toplum için amaçlaştığı takdirde ciddi bir enerji tüketici haline gelir. Devletin işleyişini düzenlemeyi amaçlayan ve günlük hayatta gözle görülür karşılığı olmayan bir kavramı sıradan insanların ideal haline getirmesi, benimsenen ideolojinin tartışma götürmez gerçek olarak benimsemeyenlere sunulması, zıt ideolojilerin de belirginleşmesine neden olur. Dayatma, ötekileştirme ve kutuplaşma bu noktada baş gösterir.
Mesele Türkiye özelinde irdelenecek olursa; ideolojilerin belli kesimlerce adeta "din" gibi, dininse adeta "ideoloji" gibi dayatıldığını görülür. Bu durum günlük hayatla birlikte birey ve toplum kişiliğini de şekillendiren İslam dininin ruhsuzlaşmasına ve günlük yaşantıdan uzaklaşmasına; ideolojilerin ise -böyle bir kaabiliyetleri olmamasına rağmen- günlük yaşantıyı doldurmaya çalışmalarına neden olmaktadır. Dolayısı ile ekseri insan dinleşmiş ideolojiyle ideolojileşmiş din arasındaki ayırdıma varamamakta ve körü körünelik içinde , ideolojik ya da dinî bir yaftayla nefsinin isteklerini emir telakki ederek yaşamaya mahkum olmaktadır.
Faydalı bir yazıydı. Ben de dilim döndüğünce katkıda bulunmak istedim.
Saygılarımla.
Demircioğlu tarafından 5/19/2020 5:37:50 PM zamanında düzenlenmiştir.
avrupa her konuda yalancı değil, doğu da her konuda doğru değil..
islam her şeye cevap veren bir din ve barış dini değil, hristiyanlıkta sevgi dini değil. uygulamaları ceberruttur. çağ irfanına ve ilimleribe uymaz.
önemli olan yönetimsel başarı, lakin bunları da tarihi düşüncelerden damıttıkları için bir sağa tos, bir sola tos..
gelecek, yapay zekada; insanın insana zulmünü durdurabilir belki, hanedanların nereden geldiği meçhul haklarını herkse paylaştırabilir ve nebatatın, hayvanın ve insan toplulukların yeniden daha özge ve güzelce yönetileceği bir çağın kapısındayız..
yeteri kadar eskiden alabiliriz lakin hedef yeniliklerdir.. çağ dönüşümlerini ıskalayan milletler hayatta kalamaz..
ideoloji; her yönden araştırılırsa ve diğerine söz ve eşitce yaşam hakkı tanırsa güzeldir.
saygılarımla efendim.
Adamın biri
İslam muslumanlar icin baris dinidir, kafirle sohbeti arkadasligi yasaklar, (ticaret disinda). Hubbu fillah bugdu fillah , müminleri, Allah için sevip ve kâfirleri Allah için kötü bilmektir.
Hosgoru dinidir , cagin ilimlerini tavsiye eder. Mezhebler cikmistir cunku islami muslumanlara aciklamak icin vardir. Ortadogudaki mezhepler islamla bagdastirilamaz. Onlar hristiyanlik gibi sonradan ortaya cikmistir.
Yenilik guzeldir, ulkenin refahini arttiracaksa daha kolay bir hayat saglayacaksa yenilik sarttir. İslama zıtsa o yenilik degil, sapkınlıktır.
Cagin yeniliklerini kacirmamiz gerekir sizin dediginiz gibi . Yapay zeka ise bu yonde yardimci olabilir ama ulkeleri kurtarabilecegine inanmiyorum. Bunu gelecek gosterecektir. Yapay zeka hakkinda pek bilgim yok acikcasi , algoritmalarla guzel seyler de yapilabilir kotu seyler de, insanlarin tercihi olcak gibi.
Yinsani
kusura bakmayın efendim, kerem ve aslı gibi yanmayanın dini bu dünyada sadece zulüm doğurur.
bir çok fikir adamımız, din üzerinden yürümeye çalışmış, geldiğimiz veya yaşadığımız dünya da ülke de artık taşınamaz yüklerin altında..
insanlar bir şeye inanmışsa, atomu parçalamak gibi derler ya hani ön yargıları parçalamak da...
deistler sizin gözünüzde düşman ise beni engelleyin lütfen..
nice kafir var insanlık bakımından dindardan dini düşünceye hapsolmuş kişilerden çok çok üste her bakımından..
bugün kadir geceniz, sizler adına mübarek olsun.
en sevdiğinize emanet olun..
Adamın biri
Hoşgörüyü ahlaksızlığa, zorbalığa çevirmemek gerekir. Deistliğe ise pek ılımlı baktığım söylenemez ama insanlık için hayırlısı olsun, temennim bu.
Hem insanlar iyi de olabilirler kötü de olabilir, din ahlakı ile daha da iyi olabilir. Batı ülkelerindeki insanların hepsi ahlak açısından kötü değildir, iyi insanlar da vardır.
Tolstoyun dediği gibi "Kendi mutluluğundan başka hedefi olmayan insan kötüdür.".
sizinde kadir geceniz mübarek olsun, gününüz güzel geçsin,saygılarımla.
Yinsani
İmam ı Rabbani yani nakşibendiyye ;"keramet" üzerinden yürür,
Mevlana ve Şems "hikmet" üzerinden
Yunus; hem "hikmet" hem de "keramet" üzerinden yürür.
imam mı rabbaininin mektubatını epey irdeledim, mesnevi nin tdk basımının ilk 4 cildini okudum, evimde 3-4 çeşit meal var, elmalının tefsiri ki, bir konuyu araştırırırken baktım efsane ve destanlara atıfta bulunuyor tefsirlerden soğudum...
yani insanlar kendini haklı çıkarmak için tarihin derin söylentilerine baş vuruyor..
Coğrafyamızda iki türlü islamiyet vardır. Biri suriye ve mısır üzerinden gelen Sünnilik, diğeri de emevi zulmünden kaçanların orta asyada ve sair coğrafyada yaktıkları alevilik.
Ülkemizde alevi kültürü, cami olan bölgelerimizde de kendini hissettirir, lakin tek fark üzerine minare geçirilmiştir.
İlk müslümanlar ibadetlerini, daha cami ekolü oluşmadan önce kiliselerde yaparmış. Araştırabilirsin.
şahsen bir çok tarikatin cemaatin sohbetlerine gittim, bir ara karşımıza sakal getirdiler, sürü psikoloji ile kalkıldı hürmet gösterildi. içimden diyorum ya hu ben sakal öpmem, cam içindeydi, çevreme bakıyorum , sürü psikolojisine katıldık sonuçta..
çünkü kuranda; iki cihanı senin yüzü suyu hürmetine yarattım diye bir ifade vardır, o da hürmet göstermemi salık veriyordu.. zihinsel devinimi düşünün yani..
nakşilerde dokuz beyaz taş zikrine de katıldım..
zikir güzeldir, tesbihatlar da güzeldir psikolojik olarak insanı rahatlatır..
en büyük hata ezanın arapçalaştırılması ve arapça ibadette diretmede yapılmış, yaşayarak irdeleyerek bu sonuca vardım..
alevi gelenekte erkek kadın arasında iman camı varsa ateş barut tutuşmaz patlamaz, sünni düşünce de ise haremlik ve selamlık kesin ayrışmıştır. osmanlı da kırılma 1453 ve mısır seferi sonrası Yavuzdan sonra değişmiştir. kanuni; adından da anlaşılacağı üzere kanun üstünlüğü ki o zamanda şeriat ekolü kabul edilmiştir.
1923 te ise bir kırılma daha yaşadık.. şimdi üzerinden 100 yıl geçti... Ya ülke olarak çağı yakalarız ya da gerisinde kalırız..
şu an ülkemiz sosyolojik olarak, bir çıkmazda, yeni çağ ile eski çağ düşünceleri arasında kalmış.
kurana irdeledim reddettim bunda turan dursun'un eserleri de faydalı oldu, kendisi komünist müftü olarak adlandırılmış zamanında..ÖLDÜRÜLMÜŞ..bu barbarlık değil mi??
cemil meriçler necip fazıllar da bahsettiğimiz ekollerin son dönemdeki fikir örücüleri, ideologları olarak karşımıza çıkıyor..
atatürk'de tanrı yerine koyulmuş ilk zamanlarda...
benim dini reddetmem 3-4 yılımı aldı.. Kolay değildir inanç meseleleri..
ben bunu iki şiirimde işledim : yalnızlık fırtınaları 1 ve 2'de... inceleyiniz her mısrasını yaşanılan çileye şahit olacağınıza eminim.
kim ne derse desin bu çağın dine ihtiyacı yok diyorum...nfk ların cemil meriçlerin bu çağda yeri yok yani..
o kadar çok alıntı yapıyoruz ki ondan bundan bu bize sanki güç veriyor gibi..Hiç gerek yok.
anlatılır hikayedendir; bir ateist ile bir müslüman davalık olmuş, allah var mı yok mu,
hikayeyi zihnimin derinliklerinden tam çıkarıp aktaramayacağım af buyurun;
atesit demiş ki ; allah varsa ne yapıyor,
müslüman demiş ki, elindeki tuğla parçasıyla vurmuş ateistin kafasına, işte bunu yapıyor gibisinden (mahkeme salonunda tuğlanın ne işi var bu da ayrı bir sorgulama)
deistlik ise; relax... Tanrıyı reddedebilirsem ateist olurum lakin reddedemiyor zihnim..
iMAMI RABBANİ zamanında bir ülkede ki o bölge çok dinlidir, SULTAN düşünmüş ki bu dindarlar devamlı sorun çıkarıyor, bunların ele başlarını toplayayım da bir konuşayım, ortak bir din inanç birşeyler düşüneyim, yani laikliğin 10 yy versiyonunu düşünmek gibi.. Herkes kendi tarafına yontmuş, Rabbani de son din islamdır ben de bundan ödün vermem gibi.. atmışlar kodese belli bir süre hep kendine yontan dindarları..
dinler böyle...yani devamlı çatışırlar birbirlerini öldürürler...biri ineğe tapar, biri inepği kurbanlık eder..
hindistanda, müslümanlara iftarda saldırıyor hindular; yemeğinizde inek eti var gibisinden...
insanlık nerde, akıl nerde, mantık nerde, birlikte yaşama gayesi nerde..
demem o ki; dinler ve dini köklerden beslenen ideologlar çağımıza sadece çatışma getirir.
dinler ve gerçekse peygamberler (artık şüpheliyim ) yapacağını yaptı tarihte..
şimdi ise modern ve akli toplumlar yönetimler ve milletler çağı..
yapay zeka denilince insanlar, düşünürler, ideologlar fazla üzerinde durmuyor ama??
herhangi bir bir robota hangi kutsal kitabı yüklsersek, dowland edersek ederim, savaş çıkartır.. ne için???
bir bilinmezlik ve ölüm sonrası için??
aslında o kadar çok konu var ki, lakin siz anlayışla karşılasanız bile kuşak anlayışı olarak, yaşı biraz ileride olanlar ağızlarında salkım saçak küfürlerle karşılık verirler..
özet olarak: iyi insanların iyilikten başka bir ideolojiye,dine ihtiyacı yoktur.. kapitalizmin veya komünizm bile bu çağa hafif geliyor..
başka bir şey bulmak lazım..
hiç bir din veya eskiden kalma ideoloji, insanların açlıktan zulümden ölmesine ilaç bulamadı daha...
ve inanın gerçeği anlamaya da ömrümüz yetmeyecek.. 70 yıl yaşasak 25-30 yılı uykuda geçiyor..
ne yapılabilinir inanın kafam durdu..
iyi isek ne mutlu size, güzel isek ne mutlu her birimize...
sağlık ve huzurla efendim
en sevdiğinize emanet olun.
Adamın biri
Günümüzde üç kesim insan vardır; sorgulamadan islamı kabul eden (doğmadan beri) , arastirarak islami kabul eden ve arastirdiktan sonra islamı terkeden. İlki hocalar vasitasiyla gecinir ,televizyoncu tayfadır, ilmihal bile okumamislardir. İkinci ve ucuncu kesim insanlara hosgorulu olarak saygım daha fazladır. Lakin dine veya inanca küfreden ateist kisiler vb , karakter bakimindan en asagidadir bana gore. Ben burda ikinci kesimdeyim yada olmaya calisiyom diyelim.
Dort semavi din ve kitap inmis, farkli zamanlarda tezahur etmis, ki bunlardan sonuncusu İslamdır. İslam gelince diger butun dinlerin önemi kalkmis. Peygamberimiz de alemlere rahmet olarak gonderilmis, İslamı bizlere kavusturmustur. Kuran da peygamberimize çok övgü vardır,bazi sahih hadislerde de peygamberimiz olmasaydı kainat bile yaratılmazdı deniyor. Allah ' in bildiklerini insanlar anlamaz. Bu yüzden islamda peygamberimizin onemi cok buyuktur, insan kabul etse de etmese de.
İslamın kücük teferruatları değişse de özü aynı kalmıştır. Bunlar imanin ve islamin sartidir.
Bazi insanlar ayetleri ve hadisleri carpitirlar. Ben buna inanmak istedikleri olcude yorumlarlar derim.
Tarikatlare bende supheyle bakiyorum ama itikadi mezheplerin onemi cok buyuktur.
İslami gunumuzde biten olaylarla, itikadi bozuk islam bilginlerinin davranislariyla yorumlamak abestir. Her seyi mucizeye baglayip islamla birlestirmek de sacmadir. Dusunulmesi gerekir.
Bazi hadisleri ele alip, islama curuk yumurta diye sunmak da o olcude yanlistir.
İslam cagin ilimlerine de uyar, her edinilen bilgi bize Allah in nelere kadir oldugunu gosterir. Alimlerin de hikmet veya keramet uzerinden insanlari bilgilendirmesi niye yanlis olsun? Gunumuz bilimi islamla beraber de yurur. İslam irtica degildir, islam ulkeleri bilimde geri kalmistir.
Benim islam dogrultusundaki dusuncelerim bunlar. Daha cok genele hitap eder gibi oldu. Kısa veya noksan kalmis olabilir cevaplarim. Ama sorular karsisinda her cevap noksandır. Saygılarımla efendim.
Yinsani
okul hayatınızda başarılar dilerim.
saygı ve huzurla.
en sevdiğinize emanet olun efendim.
Tanzimat devrinden beri tartışılan fakat bir türlü sonuca varilamayan yani -izm'ler mi bin yılllık süre gelen medeniyettin tekrar tekamülü mü?
Cevap ortada olsa da yozlaşma ve çürüme varken ortak bir istikamette yol almak mümkün olmadı. Ve hala...!
Artık izm'ler bitti.Sağ-sol bitti.Top tüfek bitti.
Sanayi devrimi de bitti.
Yeni bir çağ başlıyor...
Insanları izm'lerle birbirine düşman etmeyi başaran Batı şimdi Dijital bir çağ başlatıyor.
Insanın birden aklina Muallim Naci ile Recaizade Ekremin edebî tartışmaları geliyor,ve sanki masal gibi orada o yüzyıla sığınmak isteği...
Her şey bir rivayet havasına bürünüyor. Korkarım ki 100 seneye de kalmaz mirasımız medeniyetimiz bir efsane zannedilir.
Yazı için sizi kutlarim ardindan ...
Cemil Meriç ten bir hitapla sonlandirayim.
"Efsane söylediler ve uykuya daldılar, diyor Hayyam. Kiminden bir destan kaldı, kiminden bir mısra. Kimiçöldeki kum tepecikleri gibi darmadağın oldu rüzgârla. Bu tiyatronun dinleyicileri sağır. Sesini duyurmak istiyen nâra atacak. "Discours de la Methode" nâra, Aristo'nun tahtını deviren bir nâra, örümcek ağlarını yırtan bir nâra. Rousseau nâra, Saint-Simon nâra, Proudhon, Marx nâra. Kalabalık senfoniden anlamaz.Tarih de kadın gibidir, çığlığa koşar. Namık Kemal, gürleyen adam. O gök gürültüsünün arkasında yıldırım yok belki ama bütün Osmanlı ülkesinde yankılar uyandıran bir haykırış Kemal. Sesini kıssa, fitili küçülen bir petrol lambası kadar zavalhlaşıverir. Önce çığlık atacaksın, sonra üç beş meraklı anlatacağın masalı dinlemeye koşacak. Masal uslu çocuklara anlatılır. Çığlık herkese hitap eder. Sürüye ve tarihe."
Canan Köksal tarafından 5/19/2020 2:09:03 AM zamanında düzenlenmiştir.
Canan Köksal tarafından 5/19/2020 2:10:47 AM zamanında düzenlenmiştir.
Adamın biri
Sizin cemil meriç ten alıntı yaptığınız gibi, insanlar coşturulmak ister, lider kahraman ister , çığlık atmak ister. Efendilikle bir yere kadar derdini anlatır.
Farzedelim ki ideolojilerden kurtulduk ama yenileri farklı isimlerle cıkar. Sonuna izm eklemezler olur biter.
İdeoloji bana kalırsa zihniyete evriliyor. Avrupa zihniyetine; eğlencenin, maddenin, dinsizliğin üzerine kurulu aklın ışığında bir zihniyete. Dijital çağda insanlar hala uyumaya devam etcek eskisinde oldugu gibi . Teknoloji de aydın için ilime , halk için eğlenceye veya uyku aracına dönüşcek. Tarihini bilmeyen milletler çıkacak ortaya. Biz İslam dan uzaklaştıkça, ahlaksızlığımız artıcak, tefekkürden ve araştırmadan uzaklaştıkça cahilligimiz artıcak. Osmanlının çöküşüne de bu hazırlamıştır. Umarım kelimelerin büyüsüne kapılıp, kimliğimizi ve özümüzü kaybetmeyiz.
Degerli yorumunuz için teşekkür ederim, saygılarımla.