- 681 Okunma
- 1 Yorum
- 1 Beğeni
İlişkiler başlar ve biter
Bir kadına ya da bir erkeğe zorla sahip olamazsınız. Kimse sizin malınız değil.
Kaldı ki, kendi bedenlerimiz bile emanet.
Alllah’tan korkup, kuldan utanmıyorsan, helali, haramı gözetmiyorsan, ahlak kurallarına riayet etmiyorsan, sana her şey mübah (!)
Öyle mi?
Hiç kimsenin bir başkasının hayatı üzerinde tahakkum kurmaya hakkı yoktur.
İnsan kendi ailesiyle bile yaşarken, sıkıntılı durumlar olabiliyor.
Bir gün herkes büyüyüp yuvadan uçuyor. Kendi hayatını, ailesini, düzenini kuruyor.
Evlilik; bu bir nevi ortaklık gibidir. Anlaşmazlık durumunda, ortaklık bozulabilir.
Kimse kimseye mecbur değildir. Aklınıza iyice sokun bunu.
Bazı insanları anlamakta zorlanıyorum. Tuzak kurmak nedir yahu?
Bu şekilde elde edebileceğin nedir?
Hadi başardın, evlendin.. Mutlu, huzurlu ,sevgi dolu bir yuvan olur mu?
Hadi çocukta yaptın, diyelim, olmayan bir şeyi o çocuk kurtarabilir mi?
Bu nasıl bir hırstır ki, başkalarını mutsuz ederek, eziyet ve zulm ederek, birlikte olmaya zorlar.
Sizin kendinize hiç saygınız yok mu?
Hiç insanlık onurunuz yok mu?
İzzeti nefsiniz yok mu?
Bu kadar mı şereften yoksunsunuz?
Evlilik yolu; kalp yoludur, gönül yoludur, birlik beraberlik yurdudur.
Karşındaki insanı tüketerek bu yolu neticelendiremezsin.
Kaldı ki sizin evlatlarınıza bile merhametiniz yok. (istisnalar hariç)
O çocukların anneleri de, babaları da var, lakin anasız babasız büyüyorlar.
Piyon gibi en hassas noktalara onları koyuyor, kendi menfaatleriniz için evlatlarınızı bile kullanmaktan çekinmiyorsunuz!
Sonrada madur rolu oynayıp, ajitasyon yapıyorsunuz.
İnsan mısınız siz?
Nasıl bir hayal aleminiz var?
Nasıl bir duygu dünyanız var?
Hiç mi vicdan taşımıyorsunuz?
Gözünüzde ki hayat portresi. TL den mi ibaret?
Derdiniz ne?
Yapmak istediğiniz ne?
Hırslarınız yüzünden koca bir neslin ağzına bir parmak bal çalıp(!) hırslarınız ile zehirlediniz.
Kendiniz gibi dinden, imandan, insanlıktan uzak, duyarsız, duygusuz, tepkisiz, embesil çocuklar büyüttünüz.
Allah sizi bildiği gibi yapmış, size zaten en ağır cezayı vermiş, insanlığınızı almış.
Daha fazla ne denir ki?
Sevgi; özveri, fedakarlık, sorumluluk, emek, sabır, saygı, sadakat, hoşgörü ve her şeyden önemlisi yürek ister.
Siz de haklısınız(!) Zamansızlık ve yüreksizlik gibi iki kadim dostunuz var iken..mümkün mü?
“ sözün çoğu aptala söylenir”
Bize de çene yormak düşer.
Allah islah etsin.
* * * * *
“Dünya arsızla, yüzsüzündür kızanım” derdi rahmetli ninem.
Eskiden edep, terbiye diye bir şey vardı.
Annem, bir yere gezmeye gitmeden önce karnımızı doyurur, gittiğiniz yerde sakın ola bir şey istemeyin diye tembihlerdi.
Bizler ikram edilene dahi el uzatmaya çekinerek büyüdük, kaldı ki, başkalarının hakkına göz dikip, tecavüz edeceğiz..
Ar etmek, utanmak, mahçubiyet...vs.
Ne kadar da masumduk..
Zamane artık utanmaktan utanıyor.
Edep haya hak getire..
Bizlerde uyduk ya düzene
Neyse..
Girginlik, girişkenlik, rahatlık ile, yüzsüzlüğü, arsızlığı bir tutmayın.
Kanaatkar olun.
Azın bereketi, çoktan fazladır.
Kul hakkına girmeyin.
İşkembe nasıl olsa dolar (!) Ruhunuzu doyurun ilk önce.
Evren; iyi bir oyun kurucudur, vakti geldiğinde hamlesini yapar!
Not: Aile içi hiddetli oldugum bir dönemde kaleme almıştım. Tamamen kişisel..
Dilruba / yıl: 01 Aralık 2018
YORUMLAR
Güzel tespitler hayata ve insan dair... Her nesil bir önceki nesilden belki teknolojiyi kullanma açısından ileri olsa bile olgunluk, samimiyet, sevgi, ahlak, paylaşımcılık durumları biraz farklı gibi...
Dil-ruba Emine Genç
Teşekkür ediyorum ilgi alakanıza..