MUSTAFA KEMAL ATATÜRK

• 16 Mayıs 2020 Cumartesi 21:30:56

Yıl bin sekiz yüz seksen bir
Yer Selanik şehri
Bir yiğit dünyaya geldi
Annesi Zübeyde Hanım
Babası Ali Rıza Efendi

Yiğitlik hamuruyla yoğurdular
Adını Mustafa koydular
Geleceğin bu büyük insanını
Tüm Dünyaya duyurdular.
Mustafa büyüyüp okullara gitti
Bir gün Matematik öğretmeni
Senin adın da Mustafa
Benim adım da
Senin adın
Mustafa "Kemal" olsun dedi
Küçük Mustafa çok çalıştı
Öğretmenlere kendini sevdirdi
Sırasıyla,
Şemsi Efendi Mektebi’ni
Selanik Askeri Rüştiyes’ini
Manastır Askeri İdadisi’ni
İstanbul Harp Okulu’nu
Harp Akademisi’ni
Birincilikle bitirdi.

Fransız İhtilali’yle,
Tüm dünyada yayılmaya başlayan demokrasi,
eşitlik,
adalet,
insan hakları,
özgürlük
milliyetçilik gibi
insanlığa değer veren akımlardan
etkilendi.

İlk görev yeri
Şam’daki 5.Ordu idi
Önce Trablusgarp’ta
Sonra Çanakkale’de
Yedi düvele savaştı
Çanakkale’de
"Ben size taarruz emretmiyorum
Ölmeyi emrediyorum" emrini verdi
cephenin kaderini değiştirdi
’Kahramanlık Destanı"nı yazdırdı
"Çanakkale geçilmez" dedirtti
Yıldırım Orduları Grup Komutanı ünvanıyla
Suriye’ ye atandı
Ardından
9. Ordu Müfettişi oldu
Mondros Ateşkes Antlaşması’yla 
başlayan işgaller karşısında
Osmanlı yönetiminin:
sessiz kalışını,
seyredişini,
korkaklığını,
hatta acizliğini gören Mustafa Kemal
Devletin sorunlarıyla yakından ilgilendi
İşgalleri önlemek amacıyla
Bandırma adlı vapurla
19 Mayıs’da Samsun’a çıktı

Samsun’dan Amasya’ya geçti
Amasya’da yayınladığı genelgede,
"Milletin istiklalini yine milletin
Azim ve kararı kurtaracaktır" dedi

Erzurum’da mahalli,
Sivas’ta milli kongreler yaptı
Amaç Türk topraklarını kurtarmak,
Türk milletinin bağımsızlığını sağlamaktı.
Sivas’ta:
Milli sınırları içinde vatan bölünmez bir bütündür,
parçalanamaz.
Kuvay-ı Milliye’yi tek kuvvet tanımak
milli iradeyi hâkim kılmak temel esastır
kararları alındı
Vatanın bütününü temsil edecek bir
Temsil Heyeti seçildi
Misak-ı Milli esasları belirlendi
Milli birlik, beraberlik büyük oranda sağlandı
Manda ve himaye fikri kesin olarak reddedildi
Tam bağımsızlık,
milli egemenlik
ilkeleri  kabul edildi
Kuva-yı Milliye cepheleri arasında
kumanda bir­liği sağlandı
Mustafa Kemal lider olarak benimsendi

Sivas’tan sonra  Kayseri’ye
Kayseri’den Kırşehir’e geçti
27 Aralıkta Ankara’ya vardı
Türkiye büyük Millet Mecisi’ni kurdu
Egemenlik kayıtsız şartsız milletin oldu

TBMM tarafından
Başkomutan olarak atandı
Ordunun başına geçti
Sakaryada,
"Hattı müdafaa yoktur
Sathı müdafaa vardır
Bu satıh ise bütün vatandır"
Büyük Taarruz’ da ise,
"Ordular ilk hedefiniz Akdenizdir
İleri!" emrini verdi
Bu emirle Türk ordusu şahlandı
Mustafa Kemal bu savaşa
Başkomutan olarak bizzat katıldı
Büyük bir Taarruzla
30 Ağustos’ta düşman çember içine alındı.
Sağ kalanlar esir düştü
Esirler arasında
Yunan Başkomutanı Trikopis’te vardı.
Böylece düşmandan kurtardı yurdu

TBMM tarafından,
Mustafa Kemal’e "gazi" unvanı
ve "Mareşal" rütbesi verildi.
Lozan Antlaşması imza edildi
Akıl ve bilimin ışığında
"Yurtta barış, cihanda barış"
Temelleri üzerinde 
Millilik ilkesiyle cumhuriyet kuruldu
eskimiş,
geçerliliğini yitirmiş,
topluma yarardan çok zarar veren
Kurumlarla birlikte
Saltanatı da
halifeliği de kaldırdı
Dinle devlet işlerini birbirinden ayırdı
yerine yeni çağdaş bir devlet kurdu
Ne mutlu ki
Mustafa Kemal" Atatürk" oldu

23 Nisan’ı Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı olarak çocuklara armağan etti.
Atamız çocuklara :
“Küçük hanımlar, küçük beyler!
Sizler hepiniz geleceğin bir gülü yıldızı,
ikbal ışığısınız.
Memleketi asıl ışığa boğacak olan sizsiniz. Kendinizin ne kadar önemli,
değerli olduğunuzu düşünerek
ona göre çalışınız.
Sizlerden çok şey bekliyorum diye hitap etti
Devamında
“Bütün cihan bilmelidir ki
artık bu devletin
bu milletin başında
hiçbir kuvvet yoktur,
hiçbir makam yoktur.
Yalnız bir kuvvet vardır.
O da MİLLİ EGEMENLİKTİR.
Yalnız bir makam vardır.
O da milletin kalbi,
vicdanıdır
“Onun için bayramın adı da “23 NİSAN ULUSAL EGEMENLİK ve ÇOCUK BAYRAMI” dır.

19 Mayıs’ı Atatürk’ü Anma,
Gençlik ve Spor Bayramı olarak gençlere armağan etti.
Gençlere de şöyle seslendi.
”EY TÜRK GENÇLİĞİ!
Birinci Vazifen,
Türk bağımsızlığını,
Türk Cumhuriyetini sonsuzluğa değin
korumak ve savunmaktır.
Varlığının ve geleceğinin biricik temeli budur.
Bu temel senin en değerli hazinendir.”

Ne mutlu bu bayramları
Coşkuyla
Sevinçle
Övünçle kutlayanlara...

Ömürlü Aksoy Didim / Aydın