- 443 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
İşsizlik
İşsizliğin bireysel ve toplumsal olarak ne gibi zararlara yol açtığını, ülkemizde ve dünyada İşsizliğin boyutlarını bir nebze de olsa ortaya koymaya çalışacağız.
“2019 yılı işsizlik rakamları belli oldu : Geçen yılın aralık ayına ilişkin iş gücü istatistiklerini açıklandı. Buna göre, aralık ayında işsizlik oranı yüzde 13,7 olarak gerçekleşti. Genç nüfusta işsizlik oranı yüzde 25 oldu.” (1)
İşsiz kimse toplumda bir işe yaramadığını düşünür, kendini gereksiz görür. Çünkü o sadece tüketicidir. Mehmet Akif merhumun ifadesiyle “dostunun yüz karası, düşmanının maskarası” halde bir çıkmaz içine yuvarlanmıştır. Belki bu hali kendinden kaynaklanan bir hal değildir. Tembel veya yeteneksiz değildir, belki üniversite bitirmiştir. Fakat iş bulmanın hiç kolay olmadığı zamanlarda yaşamaktadır/yaşamaktayız. Belki birden fazla işe girmiş, fakat düzen tutturamamıştır. Neticede ona düşen bunalımdır, çevresine yük olmaktır. Toplumda saygınlığı kalmaz ve zamanla devlete düşman olur.
Çalışmak yasalarda ve toplumsal sözleşmelerde bir hak olarak tanımlanmıştır. "Çalışmak, bir insan hakkı olarak, İnsan haklan uluslararası belgelerinin hemen hepsinde yerini almıştır. Bütün bu uluslararası belge ve sözleşmelerin tümü, çalışmanın, insanın onurlu bir yaşam sürdürebilmesi için sahip olduğu bir hakkı olduğunu kabul etmekte ve bu hakkı korumayı amaçlamaktadır. "(2)
Ancak devletler çalışabilir nüfusun hepsine bu imkanı sağlayamaz. Bu durumda toplumda oluşabilecek huzursuzluğa önlem olarak yoksul ve muhtaçlara sosyal desteklerle yardımlar sunmaktadırlar.2008 yılında yaşadığımız küresel ekonomik krizin, önceki krizlerin ve etkisini devam ettiren küresel salgının işsizliği artırıcı etkileri olmuştur. Artık bu mesele küresel mahiyette çözüm gerektiren önemli ve öncelikli bir konu haline gelmiştir.
Çözüm işi ekonomistlerle devlet adamlarının el atacağı bir konudur. Ancak basit olarak herkesçe bilinebilecek bir şeydir ki, işsizliğin panzehiri yeni iş alanları açmak,yani istihdamı artırıcı önlemlerdir. Muhakkak bu yönde çalışmalar yapılıyordur. Ama yeterli midir, değil midir? 15 bin nüfuslu bir şehirde bir fabrikaya karşılık 14 tane büyük market bulunuyor.
Seyit Ramazan Özer
(1)Anadolu Ajansı, 10.03.2020
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.