- 525 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
KUTLU GEZİ 2(20 Mayıs 14 Salı)
KUTLU GEZİ
2
(20 Mayıs 14 Salı)
Abdülbaki ile muhabbete devam ediyoruz. O bilgisayar öğretmenliğinden Üniversiteye geçti. Arkadaşımın oğlu. Daha dün kızıl saçlı bir çocuktu. Üşüyorum ve güneşleniyorum. Bir yandan ishalim devam ediyor. Rüzgardan kaçındıkça rüzgara yakalanıyorum.
Teveccühe gideceğiz, vakit geçiriyoruz. 2, 3 saat mescitte oturacağız. İki, üç defadır yer değiştiriyoruz. Yine de bu haşin rüzgardan kurtulamıyorum. Abdest almaya gidiyorum. Tuvaletlerden ikisi tıkanmış. Birini açmayı deniyorum. Hizmet edenlerden biri ikaz ediyor; ’ tuvaletlere kağıt atmayın’ diyor. Tıkanıyor. Dönüşte gözlerim kamaşıyor, tansiyonum düşüyor. Hareket halindeki otomobili durduruyorum. İçeri bakıyorum. Şoför mahallindeki Murat hemşerim. İnip yerini bana veriyor. Camiye atıyorlar beni. Hepsi hemşerim çıkıyor.
Cami muhteşem. Henüz tamamlanmamış. Selçuklu mimarisinde. Tonozlu kubbe hakim her tarafında. Ana kubbe ve avluyu çeviren odacıkların üstü tonozlu küçük kubbelerle çevrili. Tonozlar mavi renkli. Mavi boncuklar gibi dizilmiş. Cami etrafı surlarla çevrili. Surlar kavisli duvar biçiminde. Taş kaplamalar ayrı bir güzellik veriyor etrafa. Caminin yanı dergah. Abdülbaki gezdiriyor beni. Büyük salonların kentlerden gelen gruplara tahsisi edileceğini, küçük yüklük mekanlara battaniye, yatak ve yastıkların istif edileceğini anlatıyor.
Mescide indim. Caminin altı bu. Cami henüz natamam. Daha sonra geçen bayram namazının orada kılındığını Münir abiden öğreniyorum. Seyda diyor tavan işlemelerini beğenmemiş. Uydurma işleri sevmiyor. Değiştirin demiş. Mescidde kimse yok. Erken gelmişim. Nafile namaz kıldım. Biraz sonra sofiler gelmeye başladı. Teveccüh vaziyeti aldık. Sırt sırta veriyoruz. Önce bir halka oldu mescid kaplandı baştanbaşa. Sonra ortaya sıralar yapıldı karşı beri. Takım elbise giymiş sakallı bir sofi- belli ki görev verilmiş kendisine- tane tane anlatıyor yapmamız gerekenleri. Sofiler karanfil dağıtıyor bir birine sürekli ağızlarımız güzel koksun diye. Çiğniyoruz. Oturuyoruz. Sofileri seyrediyoruz. Bu seyirde güzel bir huzur yakalıyoruz. Birbirimizi sevmenin tadına varıyoruz.
Bir yandan mescidi temaşa ediyoruz. Kaç sütun var onları sayıyorum. Alçıpanların güzelliğine hayran hayran bakıyorum. Üzerlerindeki motifleri izliyorum. Kemer motiflerinin verdiği güzelliğe bayılıyorum.
Mescid doluyor. Sonra haber geliyor. Seyda gelecek. Birisi aşır okuyor istiğfar çektikten sonra. Biz de istiğfar çekip aşırı dinliyoruz. Sonra Allah dostu geliyor. Dualar okuyor, istimdat ediyor. Hepimizin ağzına üflüyor. Onun o mübarek nefesini dolu dolu içimize çekiyoruz. Elini omuzumuza değiyor.
Tüy gibi dokunuyor omuzumuza. İçimiz ürperiyor. Günahlarla dolu kalbimizin temizlendiğini hissediyoruz.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.