- 1181 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Erdem
Erdemli olmak.
Erdemin bildiğim ve sanırım herkesçe de bilinen anlamı, ahlaklı olmak, güzel huylu olmak, egolardan arınmış olmak, iyilik ve doğruluğu ilke edinmiş olmak.
Günümüzde çoğunlukla erkek ismi olarak duyduğumuz “Erdem“, bildiğiniz gibi aslen bir kavram. Mesela “dürüstlük” bir erdem… “Sabır” erdem. Bazen “susmak” da erdem…
Sanki iyi bir şey ama nedir bu “erdem“?
TDK‘ya göre “ahlakın övdüğü iyi olma, alçak gönüllülük, yiğitlik, doğruluk vb. niteliklerin genel adı” olan “erdem“, aslında tek cümlelik bir açıklama için biraz fazla yüklü.
1. Ahlakın övdüğü ve ahlaklı olmanın gerektirdiği doğruluk, yardımseverlik, yiğitlik, bilgelik, alçakgönüllülük, iyi yüreklilik, ölçülülük gibi niteliklerin ortak adı. Eş anlamı: fazilet
2. Felsefe terimi insanın ahlaksal olarak iyiye yönelmesi, ruhsal yetkinlik.
3.Ahlakın övdüğü iyi olma, alçak gönüllülük, yiğitlik, doğruluk vb. niteliklerin genel adı, fazilet: Spor, alçak gönüllülük gibi bir erdem aşılar sporcuya. -N. Cumalı.
‘Tevekkeli değil, tarih boyunca çıkagelen her düşünür ona farklı anlamlar yüklemiş. Her bir inanç sistemi, her kültür onu farklı yorumlamış. Değişmeyen tek şey, “erdem “in hayatın anlamını arayanlara ışık olması. Mutluluğa mı baktınız? Erdemi bulun. Cennet ne tarafta mı? Erdemi takip edin. İyi bir insan olmak mı istiyorsunuz? Erdemli olun.
İnsanlığın 3000 yıldır sabitleyemediği “erdem“i 2200 harfle çözme iddiamız asla olmasa da, atalarımızın “erdem“ lerine şöyle bir bakabiliriz: Mesela Antik Mısır‘da “erdem” kavramı; hakikat, denge, düzen, hukuk, ahlak ve adaletin tanrıçası Maat’ta vücut bulmuş.
Antik Yunan‘da Eflatun, başlıca erdemlerin cesaret, ölçülülük, adalet ve bilgelik (veya akıl) olduğunu söylemiş. Öğrencisi Aristo ise, herhangi bir karakter özelliğinin yokluğu veya çokluğu arasında bir yerde bulmuş “erdem”i. Ama tam ortalarında değil, değişken bir nokta olan “altın orta“da. Hani cesaretin fazlası ahmaklık, azı korkaklıktır ya… İşte, Aristo’nun erdem saydığı “mükemmel cesaret“, kişinin kendisiyle, bulunduğu şartlarla ve göğüsleyeceği sorunla ilintiliymiş: Altın ortanı bul, erdemi kap!
Ne tesadüftür ki, Eski Türkçe bir kelime olan “erdem”in kökünde de “adam, erkek” anlamındaki “er” kelimesi var. “Rütbesiz asker” anlamını daha 1. Dünya Savaşı’nda kazanan yüzlerce yıllık “er”e eklenen “-dem” eki, benzerlik bildirmiş. “Er-dem”; yani “erkekçe özellik”. ‘
Birbirinden binlerce kilometre uzakta yaşayan iki fetihçi kavmin, tüm hayatımızı anlamlandıran “erdem”i tamamen farklı iki dilde “erkeklik” ile özetlemelerine ne demeli…
Bu arada erdem kelimesinin zıt (karşıt) anlamlısı Ukala demekmiş..
Peki, insanı erdemli kılacak prensipler nelerdir?
Önce dürüstlük kuşkusuz...
Dürüst olmayan birine erdemli diyemeyiz. Erdem için en gerekli prensiplerden biridir dürüstlük. Olmazsa olmazdır.
Saygı ve sevgi… Büyüklere de küçüklere de sevgi ve saygı duyabilmek. Özünde saygı ve sevgi barındıran bir insan erdemin en önemli prensiplerinden birini daha tamamlamış demektir.
Tevazu. Alçakgönüllü olmak yani… Kendini bir şey sanan ve burnu havalarda biri için, erdemli diyemeyiz. Makamı veya parası büyüdükçe, küçülebilen insan, erdemli insan olabilme niteliklerinden birine daha sahip olmuş demektir.
Erdem insanı insan yapan değerlerin belki de en önemlisidir.
Tarihimiz şerefiyle, onuruyla yaşamaktan asla taviz vermemiş, canını bu uğurda düşünmeden feda etmiş insanlarla dolu.
Günümüzde ise onurlu ve erdemli yaşamak maalesef bir meziyet olarak algılanıyor. Erdemli bir insan gördüğümüz zaman, takdir eder duruma geldik.
Her gece yastığa başımızı koyduğumuzda, hayat içindeki duruşumuzla ilgili kendimizi sorgularsak, eksilerimizle, artılarımızla yüzleşebilirsek ve yaşadıklarımızdan dersler çıkartabilirsek, erdemli olmak için gereken gayreti de göstermiş olacağız.
Toplumun menfaatlerini kendi menfaatimiz olarak görebiliyorsak, erdemli ve onurlu bir insan olmaya bir adım daha yaklaşmışız demektir.
Erdemli olmanın ilk koşulu sevgidir ve de sonra saygıdır…
Sevgi insanın kalbinde doğuştan yer etmiştir. Anne sevgisi bunun gelişmesine neden olur. Babamızı severiz, kardeşimizi severiz, arkadaşımızı severiz, okula gider öğretmenimizi severiz, düşüncelerimiz büyüdükçe vatanımızı severiz. Düşüncelerimiz daha da büyüdükçe üstünde yaşadığımız dünyayı severiz ve o dünyada yaşayan insanları severiz. İnsan sevgisi çok önemli bir duygudur ve insanı hayata bağlar. Sevelim, sevilelim, bırakalım kalbimiz sevgiyle dolsun.
Dünyadaki canlıların en değerlisi insansa, insanların en değerlisi erdemli olandır.
Erdemli olmanın ilk koşulu sevgi ve ikincisi saygıysa: İnsan önce kendini sevmeli, kendine saygı duymalıdır.
Fikirleriyle barışık olmalıdır. Doğruluktan şaşmamalıdır. Durup dururken fikir değiştiren, bugün beyaz dediğine yarın siyah diyeni kimse alkışlamaz. Böyleleri aynaya yüzü kızarmadan bakamaz. İnsan kendine olan saygısını başkalarına saygı duyarak pekiştirir. Başkasının arkasından konuşmamalı, kimsenin kalbini kırmamalı, kötü söz söylememelidir.
Erdem insanın tam bir ahlaki olgunluğa ulaşması demektir.
Ahlaklı insan dediğimiz zaman genellikle ahlak kurallarına uygun bir hayat yaşayan insan aklımıza gelir, ama erdem sahibi insan ondan da ileridedir. Erdemli insan kendisinden beklenenin daha fazlasını verir, ahlak konusunda başkalarına hep örnek olur. Çok kimsenin ahlakı yasaklara uymak şeklinde kendini gösterir, erdemli insanın ahlakı böyle pasif değildir. O yapılması yakın olandan kaçınmakla beraber, yapılması gereken şeylere özellikle önem verir ve onlarla uğraşır.
Erdem, ahlak kurallarına karşı pasif bir boyun eğme değildir, demiştik.
Belki de bizim mutluluğumuzun başlıca sebeplerinden biri ahlaki konularda bir şeyler yapmış olmanın verdiği tatmin duygusudur. Erdem derecesinde bir ahlaki eylem, tıpkı bir eser yaratmak suretiyle yaratıcı gücünü ve kişiliğini ifade ederse, erdem sahibi kimse de böylece sıradan bir varlık olmaktan kurtulur ve varlığını ahlaki eylemiyle devam ettirme fırsatı bulur.
Erdem karakter tamlığıdır. Değiştirilemez. Erdemli insan bilgisi ve donanımıyla öfke kusan bireyin iç huzurunu sağlar. Olumsuz düşünceyi olumluya çevirir. Bireyin olgunlaşmasını ve içe dönmesine yardımcı olur. Barışçıdır. Özü sözüyle, ahlak yapısıyla saygınlık uyandırır. Bu insan paylaşmayı sever sohbeti doyurucu ve haz vericidir.
Bilgelik vasıfları taşır. Düşüncesinin gelişime açık olması, yaşama bağlılığı ve insanları sevmesi kişiye bu özellikleri kazandırır. Bu insanın olaylar karşısında kayıtsız kalması mümkün değildir. Duyarlı olması, çözümü barış yoluyla halletmesi onun görevidir.
İnsan olarak doğarsınız. Ancak erdemli olamazsınız. Bu karakter bütünlüğüdür değiştirilemez…
Erdemlilik, aptallık da değildir. Çünkü erdemli insan aklı savunur.
Erdemli olmak hünerdir. İnsan erdemli olarak yaşamazsa, ne için yaşar ki!
Bütün toplumlarda erdemli insanlar övülmüştür. Toplum içinde kendinden emin olunan insanların genel özelliği erdemli oluşlarıdır. Erdemli insan yalan söylemez, kimseyi aldatmaz, verdiği sözü yerine getirir, başkasının hakkına tecavüz etmez, insanların arkasından dedikodu yapmaz, yalan söylemez, başkalarına şirin gözükmek için inanmadığı değerleri savunmaz, her durumda adaletli olmaya gayret gösterir, kendisi için istediği şeyleri kardeşleri için de ister, kibirle küçülmez, bozgunculuk yapmaz.
Erdemli insanlarda şu vasıflar vardır; Merhamet, sadakat, vefa, paylaşmak, Alçakgönüllülük, iffet, hoşgörü, sevgi, saygı, vatan sevgisi, dürüstlük ve daha fazlası…
Erdem, erdemli olmak, gibi toplumun ahlak değerlerine uygun, değerlerini övdüğü ve ahlaklı olmanın gerektirdiği merhamet, doğruluk, yardımseverlik, güvenilirlik, bilgelik, duygudaşlık kurmak, alçakgönüllülük, iyi yüreklilik, vatansever gibi niteliklerin ortak adı…
Erdemlerimiz, değerlerimiz insanı insan yapan, insanı diğer canlılardan ayıran temel özelliktir. Toplumun akıl ve mantık süzgecinden geçen, evrensel duygulara, doğrulara götüren insanın özü olan şeylere değerler, erdemler denir. Erdemlerine sahip olan insanlar iyi bir toplum meydana getirirler. Değerlerinden uzaklaşan, değerlerine sırt çeviren insanlar toplumlar daima yıkılmaya mahkûmlardır.
Devletleri, imparatorlukları yıkan unsurlar her ne kadar görünürde savaşlar olsa da esasında erdemlerini unutan toplumlar içten içe yıkılmaktadır.
Hayat olabildiğince kısa dostlar, bu kısa zamanda; sevgi dolu, saygı dolu ve erdemle yaşayalım...
Yazıyı William Shakespeare’in bir sözüyle noktalamak istiyorum.
“Hiçbir miras, dürüstlük kadar zengin değildir.”
Haydi o zaman dostlar; Gönlünüzden geçen her güzel şeyin hayalden çıkıp, gerçeğe dönüşmesi, yeni günün size huzur getirmesi dileğiyle…
Sevmek dünyadaki en büyük güzelliktir. Hayat sevince güzel ve diyelim ki her bir cümleye; bu ülkenin sahipleri yalnızca bu ülkeyi karşılıksız seve bilenlerdir…
Sevgi ve muhabbetle hoş kalın hoşça kalın dostça kalın…
05.05.2020
Ömer Sabri KURŞUN
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.