- 590 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Geçmişin Milletimize Olan Büyük Varlık Maliyeti III
Bu düşünceye de hizmet etmeyi kulluk sayan görsel ve diğer yazılı basın desteğiyle halka yardım adı altında tüm yurtta neredeyse bütün partilerin belediyelerince zaman içerisinde iktidarda ki hükümetleri belirttiğim nedenler ışığında destekçi belediye politikalarıyla körükleyerek, uzun yıllardır devam eden yanlış siyasetlerle bir ekmeğe muhtaç edilen eğitilmemiş, horlanmış, Anadolu köylüsünü kentli yaparak gecekondularda sözde yaşama destek adı altında dağıtılan yardımlarla desteklenmektedir. Eğer halk bu yardımı alıyorsa bilinmeli ki sadece çaresizliğinden, eğitimsizliğinden ve size her defasında inanarak iyi niyetinin yanında şükretmesini en ulu görevi saymasından dolayıdır. Aldatıldığını henüz kavrayamamıştır.
Cumhuriyetle yönetildiğimiz halde, yönetim şeklimizin ve bütün insanlığımızın halen nasıl ve ne şekil bir rejimle yönetilmesi tartışmaları kimseye ummadığı fayda ve zararlar getirebilir. Getirmelidir de.
Şu içinde bulunduğumuz dönemin hayati olaylarına kayıtsız kalmak kendi geleceğimize de kayıtsız kalmak demektir. Toplumu yönlendiren bilgi kaynağı kabul gördüğümüz aydınlarımız, gazetecilerimiz, futbolcularımız ve işadamlarımız bu gidişe yeteri kadar ses yükseltememektedirler.
Yurt genelinde bize en yakın olan 27 yılımızda izlenen politikalar, okumuş veya okutulmamış tüm insanımızı ne yazıktır ki büyük bir buhran içerisine iterek yaşama dair umutlarını kırmaktadır.( ABD deki Büyük buhran yaklaşırken.)
Hepimiz tüm ulus; bu topraklarda varlık sahibi olduğumuzu unutmuş gibiyiz. Yoksa güçlünün yanında olmak daha mı HAYIRLI sayılmaktadır bilinmez.!
İnsanın kaderi kendi ayaklarında ve ellerinde dir. Tıpkı Türk milletinin ki gibi.. bunu kurtuluş savaşıyla atalarımız dünyaya bu topraklarda bayrağımıza renk veren kanlarını en mukaddes şekilde (biri de benim dedem Sarıkamış ta yatar) düşünmeden akıtarak vermişlerdir istenileni yerine getirmişlerdir...
Tarihte büyük bir coşku ile cumhuriyet’in ilanı kabul edilerek cumhuriyetle de halkın egemenliği meşrulaştırılıp bütün cihana bağıra çağıra duyurulduktan sonra, cumhuriyet için en büyük tehlike olarak gözüken tekke ve zaviyeler devrimler le kapatıldığı halde….dönemin gerçek amacına uygun görevini yapan Rize milletvekili Ekrem Bey bu konuda şöyle demiştir ki: “bundan sonra şeyh ve tekke adı kalmayacağını gördüğü için mesut olduğunu” bildirerek şöyle devam ediyor “tekkeler şimdiye kadar en iğrenç toplumsal sahnelere yuva olmuş, memleketin en buhranlı zamanlarında uğursuz ve siyasal tahribat yapmışlar, roller oynamışlardır. Bunlar padişahlara diyorlardı ki: biz senin bedeniniz. Senin için her şeyi yaparız. Senin kulunuz, sana hizmet etmeye amadeyiz. Padişah da onlara şöyle buyururmuş: evet siz Allahın muteber kullarısınız dolayısıyla her iki tarafta birbirlerini memnun edecek cinayetler işlemekte idiler. Tarih bunların en uğursuz cinayetlerini kaydeder. Arkadaşlar bundan dolayı mesuhudum. Lakin asıl mesut olduğum diğer bir cihet vardır ki oda fikri taassup denilen bu yılanın tamamıyla bugün parçalanmış olmasıdır. O evvelce ne ise bugün o değildir, o uzun müddet daha hürriyet içinde yaşamayacaktır. O şimdi kıvranarak, hırlayarak can çekişiyor. Bununla beraber tehlikesini biraz daha muhafaza ediyor. Fakat cumhuriyetin çıkardığı kanunların satırı ile onu tamamıyla öldüreceğiz ve bu suretle taassup içinde yaşayan milletlere örnek olacağız” demişliğiyle Rize milletvekilliği görevini yerine getirmiştir.
Kanber İhsan Öcel
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.