AHLAKİ DEJENERASYON VE YENİ NESİLLER 4

• 3 Mayıs 2020 Pazar 11:59:58

AHLAKİ DEJENERASYON VE YENİ NESİLLER 

4 

Tecavüz olayları herkeste büyük bir infial meydana getiriyor, hemen herkes olayın nedenlerini araştırmaya yönelik beyin fırtınasına başlıyor. Ancak bazıları bu infial anında yanlış yorumlara yol açacak açıklamalar yapıyor. Maksadını aşan açıklamalar infialleri artırıyor. Toplum nefretini yönlendirecek bir yer arıyor, maalesef bazı mihraklar tarafından kitlesel linçler başlatılıyor. 
Maalesef bu yüzden de uygun tartışma ortamı engelleniyor, çözüm arama çabaları akamete uğruyor. Sağlıklı düşünme ortamı ortadan kaldırılıyor. Bu da toplumsal sorunların çözümünü zorlaştırıyor. Tecavüz vakalarında şeffaf giyinişin etkisini söz konusu eden açıklamalar üzerinde tartışma açılmadan, görüş sahiplerini linç eden açıklamalar, hatta bu açıklamalara yapılan yanlış, yanıltıcı yorumlar meseleyi saptırmakla da kalmadı, sağlıklı düşünme ve tartışma imkanını da ortadan kaldırdı. 
Oysa medeni insanlar olarak düşünce özgürlüğünü ortadan kaldırmadan uygun bir dille konuşma, tartışma ve araştırma kapılarını ardına kadar açık tutmalı değil miyiz? Bu durumda yapılacak olan hiçbir hissi yoruma yer vermeden, söyletmen vurun söylemlerini ter ederek düşünce ve tartışma ortamını teessüs etmelidir. 
Transparan kıyafetlerin tecavüz vakalarında etken olduğu inkar edilemez bir gerçektir. Ancak bu durum tecavüz edileni suçlu, edeni ise masum yapmaz hiçbir zaman ve hiçbir şekilde. O halde bu durumu iyice tevzih etmek ve kamuoyuna mal etmek elzemdir. 
Özellikle yalnız gezen kız ve kadınlarımızın geç vakit dışarda kalmayacak şekilde ihtiyaçlarını gidermeleri, eğitim, öğretim ve diğer insani gerekleri güvenli bir şekilde karşılamaları, cezaların caydırıcılığı, kitlelerin cezalar konusunda bilgilendirilmesi bu alanda oldukça mesafe almamızı sağlayacaktır. 
Özellikle hapishanelerin durumu ve orada tecavüzcülere yapılan muamelelerin kamuoyu tarafından bilinmesi, verilen cezaların kesinliği konusunda kitlelerin bilgilendirilmesi olayların önlenmesinde etken olacaktır. 
Dahası genç kız, kadın ve çocuklarımızın bilinçlendirilmesi de hayati bir özellik arz etmektedir. Bu konunun ulusal düzeyde ele alınması, eğitim camiası ve medya olarak kamuoyunun bilinçlendirilmesi için gerekli çalışmalar yapılmalıdır. 
Bütün bunların yanında korunmaya muhtaç insanımızın bileklik, panik butonu gibi araçlarla güvenliklerinin sağlanması yoluna gidilmeli, bu konuda yapılabilecek her şey bir an önce düşünülmeli ve icraata geçilmelidir.

Ahmet Kemal