- 404 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
YOLDA.
YOLDA;
...kolumun çarpmasıyla dökülen çay için ikinci bir peçetesini yok ettim, TCDD nin yollarındayım yine:
Tarih 23 nisanı gösteriyor. 23 nisan 1920 Ulusal Bayramımız.
TBMM nin ilk mevcutluğunu gösteriyor bu gün. Bayrak ve Ata’nın posterleri her yer de Sabah, sabah yine erkenden 08 trenine kızılay dan bindiğim turbo motoru olan bir taksici yetiştirdi. Sağolsun.
Yazı çok kötü, yol ödünç, beğenmediğimiz Osmanlının.. bugün çocuk bayramı. ilk kez Yunanistan da katıldı her yıl ki coşkumuz daha derin.
Yemekli vagona giderken sinelerini ortalık yerde bırakmış bir güzel gördüm.Yazın geldiğini anladığım incecik tişörtünün altında...hani başka kimse görmesin diye çıkarıp ceketimi üstüne atıvermek geldi içimden sinelerin. Gördüğümden o da emin. Ama yazdıklarımı bilmiyor.....
Malı köyü geçtik. Saat 08. 47 buğday tarlaları köcek, köcek olmuş bahar ayları önümüz mayıs.
Yağmur salıncak kurmuş havadan inmeye hazırlanıyor. Nisan yağmurları bunlar kimse durduramaz........
Tren sola doğru yatarak hafiften ilerliyor.
DSİ kanal açıyor ovada. Elektrikli tren giderken bende karalıyorum. Bir ülke istiyorum sıfırdan yapılmış. Sallanan demir yolları olmayan trenle Eskişehir’e gidiyorum, dün de Çaycumadaydım.
Dostlarımı ziyarete gidiyorum onlar gelmese de. Dışarıyı seyrediyorum camdan tren sallanırken garson çayları getiriyor, alışmış dökmedi. Bir zaman sonra Aydın eline ....serez çarşısına diyorum....
Aklım hala sinelerde.Üçüncü vagondu. Orta yerlerde, öğrencidir, kaygısızdı koltukta yatmış kendisini sereserpe atmış öyle işte....
Bekliyorum! yüzüm kalksa görecek yüzünü oturuyorum. Arkası dönük belki Eskişehir de iner ümidiyle...bir çay götürsem diyorum... oh oh o kadar özlemişim ki Eskişehir bursa yolu Ankara dan trenle giden herkesin solunda, gelirken anca sağına alırsın doğru yerde isen gördüklerimi...
Karapınar civarındayız yemekli vagon daha canlı kalabalık üç beş kişiyle gidiyoruz topu, topu vagonlar boş, bugün pazar, bugün bayram bugün önceden planlanmamış bir gündü benim için. Öylesine güzel yaban çiçeklere bakıyorum camdan sarı,mor, kırmızı doyumsuzca baharı içime çekiyorum.
Bu hafta 6. ulusal aşı gönleri üstelik. Haydi çocuklar aşıya. Askerler geliyorlar coşkulu adımlarıyla bayramdan. Garson büyük bir sabırlılık göstererek bir şey sormuyor yazdıklarıma, bu kez çantamda yanımda. İçine fazla bir şey koymadığım dan. İkide bir ikinci vagona gidip gelmiyorum.
Hareket ettik demir raylar üstünde Polatlıdan Eskişehir’e gidiyoruz Sivrihisar dan geçmeyen trenle. Devlet kara yolu solumda bende içinde gidiyorum onun sağında. Köyler var uzakta tepelerinden arta kalan kısımlarından gördüğüm cami minerelerinden anlıyorum, hayvan barınakları, kireç kuyuları, bana bakan insanlar var benim onlara bakmadığım kadar.
Tren elektrikli, coşkulu çocuklar,bulutlar daha bir alçak ama...
Kaloriferler iyi ısıtıyor romatizmalarım ağrımadı. Artık gidiyoruz döne, döne, güle, güle. Coşkulu, büyük kocaman bir umutla sana geliyorum.....ey halkım
Bu yazı 2001 yılında kaleme alınmış, bu yılda 25 yılını vürüs corenadan dolayı evlerde kutlayacağız.
YORUMLAR
Nice bayramları bir arada
sağlıkla, coşkuyla,mutlulukla kutlamak dileğiyle...
Kanber ihsan
Umarım insanlık biraz kendini frenler, hırs bakımindan.
Kanber ihsan
Umarım insanlık biraz kendini frenler, hırs bakımindan.