- 287 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
KARLA GELEN ÖLÜM BÖLÜM- 19
KARLA GELEN ÖLÜM BÖLÜM- 19
Şehmuz, sıkıntılı, sıkıntılı bir aşağı bir yukarı volta atıp duruyordu, kafası karma karışık olmuş. Akşama kadar bir paket sigarayı içip bitirmişti. Artık daha fazla dayanamayan Sami,
‘’ Abi içinden çıkamadığın mesele ne? Söyle bizde bilelim. Seni hiç böyle görmemiştim.’’
‘’ Ben bir karar verdim Sami.’’
‘’ Hayırdır abi ne kararıymış bu?’’
‘’ Bütün geçmişimi bir kenarabırakıp buraları terk edecek ve yeni bir hayata başlayacağım. Buralar sana kalsın, ister devam eder, ister sende benim gibi hayatında yeni bir sayfa açarsın?’’
‘’ Ne diyorsun abi sen? Cafer’i öylece bırakacak mıyız?’’
‘’ Bırakacağız Sami. Geçen gün konuştuğum o kadın var ya, sıradan biri değil.’’
‘’ Abi abartıyorsun, kadın işte hem de güzel bir kadın. Anlarsın ya?’’
‘’ Konuyu sulandırma Sami. O saygın bir kadın. Ben insanı bir bakışta gözlerinden tanırım. Bizim öcümüzü Cafer’den o alacak. Bunları bir kenara bırak şimdi, yarın Selma hanım ile sen buluşacaksın.’’
‘’ Ben onunla ne konuşabilirim ki abi?’’
‘’ Benim buralardan gittiğimi söyleyeceksin. Nereye gittiğimi sorarsa, Zaten verecek cevabın olmayacak. Nereye gittiğimi sende bilmeyeceksin. Daha sonra ben seni arayacağım. İki üç gün sonra beni ihbar edersin. Boş ver bir şey söyleme ben onu ararım. Anlaştık mı?’’
‘’ Daha sonra beni de yanına alırsan o zaman anlaşacağız abi.’’
‘’ Merak etme orada da adama ihtiyacı m olacak ama düzgün bir hayat yaşamak şartı ile?’’
‘’ Ne dersen kabul abi ben seninle her şeye varım bunu aklından çıkarma.’’
2
Şehmuz, masanın üzerinden boş bir kâğıt alarak, Büşra’nın telefon numarasını yazıp, Sami’nin elin tutuşturdu ve arkadaşına sarıldı. ‘’Bu numara Selma Hanımın, sakın kaybetme. Birde o kadından mümkün olduğu kadar uzak durmaya bak. Benden söylemesi.’’
Bu konuşmadan sonra, Sami ‘nin Şehmuz’u son görüşü olmuştu. İki gün boyunca Şehmuz’un gidebileceği her yeri araştırdı. Sanki yer yarılmış ve Şehmuz içine düşmüştü. En sonunda aramaktan vaz geçti.
Kamil,
‘’ Şimdi ne olacak, Şehmuz’un yaptığına oyunbozanlık denir. Bizi yarı yolda bıraktı.’’
‘’ Galiba Şehmuz en doğrusunu yaptı. Sıra bizde. Ben o kadını arayıp konuşacağım.’’
Sami oyalanmadan Büşra’yı aradı,
‘’ Selma Hanım, Ben Sami Şehmuz’un sağ koluyum. Sizinle buluşabilir miyim? Size anlatacağım önemli bazı şeyler var.’’
‘’ Ne o Şehmuz karşıma çıkmaya korktu mu?’’
‘’ İşte bütün sorunda burada. Şehmuz gitti. Sizinle geçen gün karşılaştığımız kafede buluşabilir miyiz?’’
‘’ Nee Şehmuz gitti mi? Nereye gitti? Hemen buluşalım, bu gün saat ikide kafede olacağım.’’
‘’ Hoşça kalın Selma Hanım öğleden sonra buluşmak üzere.’’
Telefonu sert bir şekilde masanın üzerine bırakan Büşra,
‘’ Arkadaşlar bir şeyler ters gidiyor, Şehmuz geri çekildi. Sami’yi öne sürdü. Sena, sen bunları benden iyi tanıyorsun. Ne dersin?’’
‘’ Ben de bir şey anlamadım Benim bildiğim Şehmuz geri adım atacak adam değil. Bu işte bir çapanoğlu var.’’
Tugay,
‘’ Hep beraber kafeye gidelim sen Sami ile konuşurken bizde, etrafı gözaltında tutarız.’’
‘’ Olmaz ben yalnız gideceğim. Siz kafeye yaklaşmayacaksınız. Benim endişem Şehmuz değil, Cafer. Sizinle iş birliği içinde olduğumu anlamaması lazım. Yoksa bütün plan suya düşer. ‘’
Sena,
‘’ Sende haklısın ama kendine çok dikkat edeceksin bu bir oyun olabilir.’’
Tugay,
‘’ Büşra’dan yana endişen olmasın Sena o işini bilir. Sen Büşra’yı daha tanımıyorsun?’’
3
Kafeye biraz erken giderek, her zamanki yerime oturdum ve etrafıma bakınırken, garson çocuk yanı başımda bitti.
‘’ Tercihiniz neskafe mi efendim?’’
‘’ Beni çabuk çözmüşsün Kenan?’’
Garson hayretle bana bakarak,
‘’ Adımı nereden biliyorsunuz? Burada adımı pek bilmezler.’’
‘’ Sen bana neskafemi getir, kafanı başka şeylere yorma.’’
Neskafemi içerken, Kafenin kapısı açıldı ve Sami içeri girdi. Beni hayrete düşüren şey o da benim gibi yalnız gelmişti. Yanıma gelmesi için işaret ettim. Beni görünce, birden gevşediğini hissederken, yüzüne bir gülümseme yerleşti. Uzaktan seslendim,
‘’ Bu tarafa gel Sami.’’ Masanın yanına gelince, sandalyeyi işaret ederek,
‘’ Otur Sami meraktan ölüyorum, Şehmuz nereye kayboldu?’’
‘’ Açıkçası ben de bilmiyorum. Bu konuda hiçbir fikrim yok.’’
‘’ Sana inanmak mı? Neden inanayım? Resmen yakalanacağını anladı ve kurtuluşu kaçmakta buldu.’’
‘’ Orada durun Baş komiserim. Benim tanıdığım bildiğim Şehmuz asla kaçmaz. Gitmeden evvel benimle uzun bir konuşma yaptı. Artık bu işlerden bıktığını sizinle iş birliği yapıp cezası neyse çekmeye razı olduğunu söyledi.’’
‘’ Allah, Allah bu adam erdi mi? Birden ne oldu buna?’’
‘’ Yıllar önce bir hata yapıp market soymaya kalktık, başımıza gelmeyen kalmadı. Şehmuz seni arayıp mutlaka konuşacak. Bu konuşmada bende yanınızda olmak istiyorum BAŞ KOMİSERİM.’’
‘’ Sende mi Sami? Ben bildiğin tetikçiyim paramı verenin kölesi olurum, o kadar. Şehmuz seni ararsa beni haberdar et. Sanırım konuşma burada bitti. Ortalıktan kaybolma istediğim zaman sana ulaşabileyim.’’
‘’ Telefon numaramı kaybedin istediğin zaman arayabilirsiniz.‘’
Sami biraz daha yanımda oturduktan sonra, izin isteyip kafeden ayrıldı.
Üç, beş dakika geçmemişti ki, Sena ile Tugay kafeden içeri girdiler. Sena,
‘’ Ne oldu Büşra, ne konuştunuz?’’
‘’ Ne olacak fiyasko, Şehmuz kasabadan tüymüş.’’
Tugay,
‘’ Yapma be, kuşu elimizden kaçırdık desene?’’
Sena,
‘’ Elimiz yine bomboş kaldı.’’
Büşra,
‘’ Ben öyle düşünmüyorum, Şehmuz benimle işbirliği yapacak. Var mı benimle iddiaya giren? Onunla en kısa zamanda karşı karşıya geleceğim. Bire beş koyarım.’’
Ben bunları söylerken, kapıdan içeri giren Serra’yı gördüm,
‘ Kız senin burada ne işin var?’’
‘’ Sen çağırmışsın Baş komiserim?’’
‘’ Allah’ım sen bana sabır ver. Bunların hepsinin çivisi çıkmış. Kalkın gidiyoruz?’’
Serra,
‘’ Ben çayımı içmeden bir yere gitmem.’’
Büşra,
‘’ Kenan masadaki herkese çay bana neskafe.’’
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.