karanlık orman (çocuk oyunu)
KARANLIK ORMAN
(I. perde bir çiftlikte geçer. Çiftlikte yaşayabilecek hemen her hayvan vardır: horoz, civciv, köpek, kedi… Dekorda ise sahnenin en arkasında koyu renkle çizilmiş ürkütücü orman resmi vardır, onun önünde sahne boydan boya çit ile –veya tel örgü- çevrilmiştir. Sahnenin bir tarafında tavuk, horoz ve civcivlerin yaşadığı kümes, diğer tarafta ise ağaç bulunur. Sahnenin orta kısmında çitlere yakın yerde bir ağaç kütüğü bulunur. Sahnenin en önünde yer yer ot kümeleri vardır.)
PERDE I
I. perdenin Oyuncu Kadrosu:
Horoz, birkaç tane civciv, yaşlı köpek, köpek ve kedi yavruları
(Sabah vaktidir. Sahneye horoz koşarak gelir. Sağa sola koşturur. Heyecanlı bir şekilde çiftlikteki herkesi uyandırmaya çalışır. Yüksek sesle konuşur.)
HOROZ: Üüüüürüüü! Üüüüüürrüü! Uyanın, uyanın artık! Sabah oldu. (Kanatlarını çırpar.) Üüüüüüüüüü! Herkese günaydın. Güneşi selamlayın. Günaydın gökyüzü, günaydın sarı güneş, günaydın yemyeşil ağaçlar… (arkaya bakar ve bulunduğu yeri işaret eder.)Çocuklar buraya gelin. Biraz sonra çiftçi bizi besleyecek ve karnımız yine doyacak. Üüürrüüüüüü!
(Sahneye civcivler, kedi ve köpek yavruları uykulu bir halde girmeye başlar. Ayaklarını sürüyerek girerler, isteksizdirler ve yüzlerinde uyuma isteği ile yerlerini alırlar. Horozun karşısına hepsi geçer.)
CİVCİVLER: (Aynı anda) Günaydın baba.
KEDİ YAVRUSU: (Şikayet ederek) Ne çabuk sabah oluyor? Ben birazcık daha uyumak istiyordum. Çok erken kalkıyoruz.
KÖPEK YAVRUSU: (Kedi yavrusunu onaylayarak) Evet yaa! Neden her zaman biz erken kalmak zorunda kalıyoruz? Haksızlık bu.
HOROZ: (Gülümseyerek) Şikayet etmek yok çocuklar. (Parmağıyla saymaya başlar) Sabah erken kalktığımız zaman günü daha güzel geçiririz. Daha sağlıklı oluruz. Daha zinde oluruz. Günü geçireceğimiz daha fazla zamanımız olur ve en önemlisi daha düzenli bir hayatımız olur.
(Horoz bu cümleleri sıralarken grubun en arkasındaki civciv olduğu yere kıvrılır ve uyur. Bunu gören horoz kanat çırparak onun yanına hızlı bir şekilde gelir ve yüksek sesle konuşur. Diğerleri gözleriyle horozu takip eder.)
HOROZ: Küçük hanım, beni duymadın galiba? Şimdi hemen toparlanıyorsun ve kahvaltı için hazırlanıyorsun. Bak burada bizi izleyen sevgili arkadaşlarımıza soralım: (Sahnenin en önüne gelir ve seyircilere sorar)
HOROZ: Erken kalkarsak sağlıklı oluruz değil mi arkadaşlar?
Doğal besinler tüketirsek sağlıklı oluruz değil mi?
Peki, spor yaparsak sağlıklı olur muyuz?
İşte bak, arkadaşlarımız dediklerime katılıyor.
1. CİVCİV: (Birden kafasını kaldırır. Gözlerini sonuna kadar açar ama hemen tekrar göz kapaklarını kapatır yorgun ve uykulu bir ses tonu ile) Tamam, baba şim….. (Uyur.)
(Diğer yavrular kendi aralarında gülüşür. Köpek yavrusu horozla civcivin yanına yaklaşır ve gururlu bir ses tonu ile)
KÖPEK YAVRUSU: Horoz amca, onu ben şimdi kendine getiririm. Beni izle. (Parmaklarının ucunda civcivin yanına gider. Biraz eğilir. Tüm gücü ile bir kere güçlü bir şekilde havlar.) Hav!
( Civciv bu sesten çok korkar ve şaşkın şekilde etrafına bakınır. Onun bu halini gören diğer hayvanlar –horoz da dahil- gülerler.)
2. CİVCİV: Bırakalım burada kalsın. (Sesine gizemli ve korku dolu bir ton vererek) Karanlık ormanda yaşayan canavar gelsin bunu kaçırsın.
(Horoz hariç diğerleri seslerinde korkuyu belli ederek aynı anda)
HEPSİ: Hiiiiiii!!!! Çok korkunç.
3. CİVCİV: Baba, köpek amcadan rica etsek bize karanlık ormanda yaşayan canavarı nasıl kovaladığını anlatır mı?
HOROZ: Önce Kahvaltınızı güzelce yapın. Sonra rica ederiz. Karnınızı güzelce doyurursanız tabi ki anlatır.
(Yavruların hepsi büyük bir sevinçle bağırır.)
HEPSİ: Yaşassıınn!
HOROZ: Hikayeyi dinlemek isteyen hemen kahvaltısını yapsın ve beni takip etsin.
(Önde horoz arkada diğerleri sırayla sahneyi terk eder.)
PERDE II
II. perdenin Oyuncu Kadrosu:
Yaşlı köpek, civcivler, kedi ve köpek yavrusu
(II. perde de yine birinci sahnenin olduğu yerde geçer. Sahneye önce yavrular girer. İki civciv ipi çevirirken üçüncü civciv çevrilen ipten atlar. Kedi ve köpek yavrusu küçük bir topa sahip çıkmaktadır ve aralarında tartışırlar.)
KÖPEK YAVRUSU: Bu top benim!
KEDİ YAVRUSU: Hayır, canım benim!
(Civcivler ip atlamayı bırakıp kedi ve köpek yavrusuna bakarlar.)
KÖPEK YAVRUSU: (Olduğu yerde tepinerek) Beniiiiim!
KEDİ YAVRUSU: (Bağırarak) Saçmalama tabiî ki de benim!
(Köpek yavrusu var gücüyle birkaç kez havlar. Bunun üzerine kedi yavrusu ellerini öne koyar bedenini geri çekerek tıslamaya başlar.)
(Bu esnada sahneye yaşlı köpek gelir ve yavru kedi ile yavru köpeğin paylaşamadığı topu eline alır ve ikisinin tam ortasına geçer. Yaşlı köpek sakin bir sesle konuşur.)
YAŞLI KÖPEK: Durun bakalım çocuklar neden kavga ediyorsunuz?
KEDİ YAVRUSU: O top benim ve ben oynamak istiyorum ama bana topumu vermiyor.
KÖPEK YAVRUSU: (Bağırır) Yalan söylüyor! O topu ben buldum ve o top benim. Şimdi de ben oynayacağım.
YAŞLI KÖPEK: (Sırayla ikisine de bakarak) Bu top ne senin ne de senin. Bu top hepinizin. Çocuklar beraber oynamayı, paylaşmayı öğrenmelisiniz. Oyuncaklarınızı birleştirerek oynarsanız hem daha fazla oyuncağınız olmuş olur hem de kavga etmezsiniz. Arkadaşlık paylaşmayı ve yardımlaşmayı gerektirir. Değil mi?
(İkisi de kafalarını öne eğerek yaşlı köpeğin dediklerini onaylar.)
YAŞLI KÖPEK: Hadi bakalım şimdi birbirinizden özür dileyin ve bir daha kavga etmeyeceğinize eşyalarınızı paylaşacağınıza dair bana söz verin.
KEDİ YAVRUSU: (Üzgün bir şekilde) Özür dilerim, bir daha seni üzmeyeceğim.
KÖPEK YAVRUSU: (Aynı şekilde üzülerek) Ben de özür dilerim. Artık tüm oyuncaklarımı seninle paylaşacağım.
YAŞLI KÖPEK: (Gülümseyerek) Hadi bakalım, gelin şimdi. Az önce bana horoz karanlık ormanda yaşayan canavarı nasıl kovduğumun hikayesini anlatmamı istediğinizi söyledi. Sizlere onu anlatayım.
( Yaşlı köpek çite yakın olan kütüğe doğru ilerlerken diğerleri büyük bir sevinçle bağırır.)
HEPSİ: Yaşşaassınn!!
(Yaşlı köpek kütüğe oturunca etrafına diğerleri sıralandılar ve merakla yaşlı köpeği dinlemeye başladılar. Oyuncular yerlerini alınca ışıkları bir kısmı söner. Loş bir ortam olur.)
YAŞLI KÖPEK: (Gür bir sesle) O zamanlar genç bir köpektim. Bu çiftliğe geldiğimden beri çiftlikteki tüm insanlar ve havyanları koruyacağıma dair yemin etmiştim. (Ayağa kalkar parmağı ile bir uçtan diğer uca doğru bir çizgi gösterir.) Bu çiftlikteki herkes benim korumam altında olacaktı ve tüm arazi benden sorulacaktı. (Oturur) Sahibimle avlanırdık bile. Ama ne olursa olsun (Eliyle arkadaki karanlık ormanı gösterir.) şuradaki karanlık ormana asla gitmedim. (Sesine gizemli bir hava vererek) Gece olunca oradan korkutucu sesler geliyordu. Ben çocukken yaşlılar ormandan gelen ve küçük çocukları kaçırıp yiyen bir canavardan bahsederdi. (Fonda uzun bir kurt uluması duyulur ve bütün yavrular irkilir.) Bu canavar karanlık ormanın sahibiymiş. Herkes onunla karşılaşmaktan korkarmış. Çünkü onları bir lokmada (Bağırır) hooooop ! yermiş.
YAVRU KEDİ: Peki, onu kimse görmemiş mi?
YAŞLI KÖPEK: Tabi ki görmüş küçük hanım. Ama görenlerin çoğu ona yem olmaktan kurtulamamış. (Çocukların üstüne eğilerek konuşmaya devam eder) Onun sihirli sözleri varmış. Çocukları güzel sözlerle ve oyuncaklarla kandırır ve karanlık ormandaki evine götürürmüş. Canavar, bir gün çiftlikte oynayan bir kuzunun yanına kadar sokulmuş. Onunla oyunlar oynamış ve kuzuya kendi evinde daha çok oyuncak olduğunu ve hatta kuzuya oyuncaklarını hediye edebileceğini söylemiş. Küçük kuzu da bu yalana inanmış. Tam çiftliği terk etmek üzereyken onları gördüm ve arkalarından koştum. (Heyecanlanır ve hızlı konuşmaya başlar) Onlara yaklaştıkça daha güçlü havlıyordum. Benim sesimi duyan çiftlik sahibi de elinde sopayla ona doğru koştu. Canavar arkasına dönüp bize baktığında bizi gördü ve kuzuyu bırakıp karanlık ormana doğru kaçmaya başladı.
(Yavruların hepsi şaşkın bir halde birbirlerine bakarlar. Işıklar tekrar yanar.)
1. CİVCİV: Vaaay! Çok cesursun köpek amca.
2. CİVCİV: Çok etkileyici bir hikaye.
(Köpek yavrusu ayağa kalkıp bir kahraman gibi ellerini yumruk yapıp yanlarına dayar ve)
KÖPEK YAVRUSU: Ben de büyüyünce bu çiftlikteki tüm hayvanları ve insanları koruyacağım. Karanlık ormandaki canavarı ben de kovacağım.
(Yaşlı köpek güler ve yavru köpeğin saçlarını okşar.)
YAŞLI KÖPEK: Ha ha ha… Bunu yapabilmen için güçlü bir köpek olmalısın. Güçlü olmak için de sağlıklı yiyeceklerden yiyip spor yapmalısın, erken yatıp erken kalkmalısın. Bunları yaparsan sen de karanlık orman canavarını korkutabilirsin.
KEDİ YAVRUSU: Köpek amca karanlık orman canavarı ile ilgili başka hikaye biliyor musun?
YAŞLI KÖPEK: Evet, biliyorum ama başka bir zaman anlatayım. Şimdi ben çiftliği bir kontrol edeyim siz de annelerinizin yanına gidin bakalım.
(Sahneden önce yaşlı köpek çıkar sonra diğerleri kendi ararında şakalaşarak oyun oynayarak sahneyi terk eder.)
PERDE III
(III. perde yine aynı yerde geçer.)
III. perdnin Oyuncu Kadrosu:
Horoz, civcivler, yavru köpek ve kedi, kurt
(Ertesi gün. Ertesi günün olduğu dış ses ile izleyicilere söylenebildiği gibi horozun konuşmasına da eklenebilir.)
HOROZ: (Koşarak ve heyecanlı bir şekilde sahneye girer) Günaydın, günaydın, günaydın! Üüüüüürrüüüü! Yine sabah oldu. Üüüüüüüürrüüüüü! (güneşi selamlar) Sana da günaydın güneş, (Gökyüzüne öpücükler atar) sana da merhaba güzel gökyüzü. (Etrafına bakınır, şaşkın bir halde) Bizim uyuşuklar kalkmadı mı? (Bağırır) Uyanın çocuklar, hadi bakalım, herkes kendine gelsin.
(Sahneye civcivler, köpek ve kedi yavrusu farklı yönlerden giriş yaparlar. Yavruların hepsi yine uykuludur ve uyuma istekleri vardır. Yavrular sahneye erken kalmaktan şikayet edip mızmızlanarak giriş yapar. Yavruların sıralaması ilk sahnedeki gibidir. Yani yavru kedi yine en arkada kalmıştır.)
HOROZ: (Ellerini beline atmış ayağının ucunu yere vurdurarak yavruların yerini almasını bekler.) Hadi çocuklar canlanın biraz. Bugün de güzel bir kahvaltı yapacağız. Sonrasında ise size bir sürprizim var.
(Horoz bu konuşmayı yaparken yavru kedi olduğu yere kıvrılır ve orada uykuya dalar.)
HEPSİ: (Şaşkınlıkla) Nediiiir?
HOROZ: Bunu anlatmadan önce şimdi bizi izleyen tüm arkadaşlarımızla beraber hem güzel bir oyun oynayalım hem de biz sabah sporumuzu yapalım.
(a ram sam sam müziği çalar ve yavru kedi hariç hepsi oyuna dahil olur.)
HOROZ: Bugün sizlerle çiftliğin etrafında bir gezi düzenleyeceğiz. Artık yaşadığınız çiftliği daha yakından tanımanız gerek. Ama gezerken sakın gruptan ayrılmayın. Tek başınıza hareket etmeyin. Kimse karanlık orman canavarı ile karşılaşmak istemez değil mi? Anlaştık mı?
(Yavruların hepsi büyük bir sevinç içindedir kimi olduğu yerde zıplar kimi bu haberi alkışlar.)
HOROZ: Şimdi gidelim ve güzel bir kahvaltı yapalım.
(Önde horoz, arkada yavrular sahneden çıkar ama sahnede yalnızca uyuyakalan yavru kedi kalır. Yavru kedi bir müddet sahnede uyur. Sonra kurt sahneye girmeden yavru kediye seslenir.)
KURT: Piişşt, küçük kız! Sana diyorum. (Bir an sessizlik olur) Hey! Bana yardım eder misin küçük kız?
(Yavru kedi birden uyanır ve başını kaldırır. Etrafına bakınır.)
YAVRU KEDİ: Kim o? Kim var orda?
(Kurt sahneye çitin arkasından yavaşça girer. Elinde bir baston vardır. Yaşlı birini taklit etmektedir. Belini mümkün olduğunca kamburlaştırır.)
KURT: Benim. Yaşlı kurt… Ormanda geziye çıkmıştım ve yolumu kaybettim yavrucuğum. Beni evime götürecek birini arıyordum. Evim şu güzel ormanın hemen kenarında. Sen benimle gelir misin? Beni evime götürür müsün?
YAVRU KENDİ: Ama ben sizinle gelemem ki. Benim bu çiftlikten ayrılmam yasak. Hem yabancılarla da konuşamam.
KURT: (Şaşkın) Aaaa! Ben yabancı mıyım? Bu çiftlikte yaşayan kahraman yaşlı köpeği, anneni ve babanı da çok iyi tanıyorum. Onlarla her zaman sohbet ederiz biz. Hatta çiftlik sahibi ile de tanışırız.
YAVRU KEDİ: (Omuzlarını kaldırır) Olsun, ben gelemem.
KURT: Korkacak bir şey yok tatlı kedicik. (Ormanı göstererek) Hem bak evim şurada. Benimle gelirsen sana şeker de veririm, oyuncak da.
YAVRU KEDİ: (Elini çenesine koyar, biraz düşündükten sonra) Tamam ama şekerleri ve oyuncakları hemen alırım ve buraya dönerim.
KURT: (Gülerek) Tamam minik kız sen nasıl istersen öyle olsun. Hadi şimdi şuradan geç de çitlerden çık. Gidelim; sana portakallı, çilekli, elmalı şekerler vereyim. Sonra da bebekler, çantalar vereyim.
(Yavru kedi ve kurt aynı yöne giderek sahneden çıkar.)
PERDE IV
(IV. perde yine çiftlikte geçer.)
IV. perdenin Oyuncu Kadrosu:
Horoz, civcivler, köpek yavrusu, yaşlı köpek
(Sahneye önce yavrular girer kendi aralarında oynarlar. Bir müddet sonra sahneye horoz girer.)
HOROZ: Evet, çocuklar kahvaltımızı güzelce yaptık mı? (Gelecek cevabı net duyabilmek için elini kulağına götürür)
HEPSİ: Eveeet.
HOROZ: Tamam, o zaman çiftliği gezmek için hazır mısınız? (Aynı el hareketini yapar)
HEPSİ: Eveeet.
HOROZ: Hadi bakalım beni takip edin.
KÖPEK YAVRUSU: Bir dakika, bir dakika! Yavru kedi yok.
HOROZ: (Telaşlı) Şimdi mi kayboldu?
2. CİVCİV: Kahvaltıda da hatırlamıyorum.
3. CİVCİV: Evet, kahvaltıya hiç gelmedi.
HOROZ: ( Korkarak ve yüksek sesle) Eyvah, Eyvah! Hemen yaşlı köpeğe çiftlik sahibine, gördüğünüz herkese haber verin. Yavru kedinin kaybolduğunu söyleyin. Bağırarak arayın. Hemen koşun!
(Yaşlı köpek sahneye hızla girer.)
YAŞLI KÖPEK: (Horoza) Ne oldu, neden bağırıyorsun?
HOROZ: (Telaşlı) Yavru kedi kaybolmuş. Hemen onu bulmamız lazım.
YAŞLI KÖPEK: (Korkarak) İnşallah karanlık ormana gitmez.
(Her biri farklı yöne hızlıca gider. Giderken de yavru kediyi çağırırlar.)
PERDE V
(V. perde karanlık ormanda geçer. Sahnenin sağında ve solunda ağaç ortalarda dal parçaları bulunabilir. Arkada karanlık ormanın koyu resmi durmaktadır.)
V. perdenin Oyuncu Kadrosu:
Kedi yavrusu, kurt, civcivler, köpek yavrusu, yaşlı köpek –eklemek isteyen için çiftlik sahibi-
(Sahneye önde yavru kedi arkada kurt girer. Yavru kedinin canı sıkkındır)
YAVRU KEDİ: Of, çok sıkıldım ama! Daha gelmedik mi evinize?
(Sahnenin ortasına geldiklerinde kurt elindeki bastonu atar ve korkunç bir kahkaha atar.)
KURT: Hahahahahah! Seni küçük aptal! (Üstüne atlar ve yere düşürür yavru kediyi) Seni birazdan afiyetle yiyeceğim.
YAVRU KEDİ: (Ağlayarak) Lütfen beni yemeyin. Annem, babam, çiftlikteki arkadaşlarım çok üzülür.
KURT: (Bağırarak) Bana ne be!
(Kurt, pençesinin biri ile yavru kediyi tutar, diğer pençesini yavru kediyi öldürmek için havaya kaldırdığında sahnenin dışından sesler duyar. Kurt sese doğru bakar)
DIŞ SES: Yavru kediiii! Nerdesiiin? (Birkaç farklı ses, birkaç kez tekrarlar)
YAVRU KEDİ: (Bağırarak) Yardım edin! Kötü kurt beni yiyecek. Buradayız, lütfen yardım edin.
(Sahneye diğer hayvanların hepsi birden girer. Çiftlik sahibinin elinde bir tüfek vardır. Kurdu görünce hemen doğrultur. Tüfeğin kendine doğrultulduğunu gören kurt kaçmaya çalışır ama çiftlik sahibi kurdu vurur. Hepsi buna çok sevinir ve yavru kedinin yanına koşar. Ona sarılırlar.)
KÖPEK YAVRUSU: Kedi yavrusu nasılsın iyi misin?
KEDİ YAVRUSU: (Üzgün) Evet, iyiyim. Beni kandırdı. Bana şeker ve oyuncak vereceğini söyledi ve buraya getirdi. Siz gelmeseydiniz beni yiyecekti.
YAŞLI KÖPEK: Neyse ki tam zamanında geldik de seni kurtardık canavarın elinden.
HOROZ: (Yaşlı köpeği onaylayarak) Evet evet. Çok şükür ki kötü bir şey olmadı. (Yavru kediye dönerek) Bir daha yabancı birinin sözlerine sakın inanma yavru kedi. (Diğer yavrulara bakarak) Yabancı ve kötü niyetli bir kişinin sözlerine inanırsak başımıza çok kötü felaketler gelebilir, değil mi? Böyle olunca da ailemiz, arkadaşlarımız çok üzülür.
ÇİFTLİK SAHİBİ: Hava kararıyor. Hava kararınca ormanda tehlikeli hayvanlar avlanmaya çıkar. Hadi hava kararmadan ormandan çıkıp çiftliğimize gidelim.
(Müzik olarak Soner Arıca’dan Neler Oluyor Hayatta şarkısı çalar. Oyucular dans etmeye başlar. Sonra müzik devam ederken sırasıyla kurt ve çiftlik sahibi – civcivler – kedi yavrusu ve köpek yavrusu – yaşlı köpek ve horoz selam verir)
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.