Down in the walk
Hislerin günündeyiz.
Yeşil elmanın içinden gülüyordu zaman.
Kırık sonatı ve bizi şikayet ediyordu ordusuna.
Bizi ne zaman ziyaret edecekler diyordu.
Oysa sesler bir anda kesildi.
Penceresi satılmış evrenden,
bir ev dolusu duvar kokusu bırakıyorum buraya.
Neden balonlarla doldurulmuyor gökyüzü?
Aşkı nasıl giydirebiliriz?
Bunlar benim sorularım. Bitmesini arzuladığım asit yağmurları kadar tehlikeliler.
Bizim evin mavisi on sekizinci balkonun çamasır ipinden sallanır. Beyazdan daha beyaz çiçeklerin katmerine oturur gece lambası. Yeni şeyler duşünemiyorum. Maviyi yanında götürse ayakkabı tamircisi
kutuya saklasa.!
Keser, çekiç ve vida cümleleri bunlar. Çok çalışır Mahmure mutluluk için. Mahmure şu hayatta en yalnızı, en ketumu. Karantinaya alındı kolu. Komşular büyü olduğunu soyledi.
Bana göre komşular boş boğazlar.
Az önce saklambaç saatiydi öten. Hiçkimse yok. Oturduğum koltuğu sahipleniyorum. Bunu yapmak anlamsız. Bunun anlamı bir hiç.
Annem der ki;
Yarıda kalınca seslerin yankısı, sil baştan... iplerin üzerinden atla. Ağaçlarla barış. Ağaçlarla bitir.
Bulut göçü erken başladı burada.
Plaza ölüleri geçer eski radyodan. Siyah incilerini toparlıyor sanat. Köşesinde sallanan bir sandalye... en çok anneme yakıştırdım gulümsemeyi. Annem kapıdakileri selamlıyor hiçbir şey sormadan. Bahse girerim bu gece uykusuzum. Gözyaşı tıpası yaptırıyorum gölgeye
Gölge çok konuşuyor.
Yaşamak hiç ve güzel diyor.
Lüzumsuz şeylerle doluyum. Kalbimi on ikiye kadar say diyorum gölgeye. Demir külçeleri biriktir. Cam şişeleri ve bayramımızı.
Bırak kuşlar uçmak için varolsunlar.
Hayat miskince yaşayanların olmayacak diyorum.
Hislerin günü...
Annem sesleniyor.
Daha kendi yüzümdeyim oysa az önce okşandı saçlarım. Az önce ağladım.
Git gölge, git.!
9.4.2020
Mahvash
YORUMLAR
Hislerin gücü kadar özgür olsaydık yaşamayı da yaşatmayı da daha çok becerebilirdik.
Yüreğinize sağlık.
Saygılarımla...
Mahvash
Hisler benim için avantaj da olabiliyor dezavantaj da bilemiyorum
Hislerin güçlü bir yeri var yazarken
Saygilarımla
A Bird, came down the walk demişti Emily Dickinson
bir kuş yürüyüşe çıkmış yazıda bir mavi denize maviden daha mavi
Ortuduğum koltuğu sahipleniyorum
Oturduğum olmadığı için sahiplenmemişsiniz:) ve hiç sahiplenmeyin koltuklar değil kediler köpekler sahiplenilmeli:)
bu gecenin ışığıydı benim için bu yazı çok teşekkürler çokça sevgiler saygılar
Mahvash
merhaba arel,,
yazıyı telefonun küçük ekranından yazınca olanlar oluyor :)))
şehirden kaçtık sahil köyüne geldik covid dolayısıyla
sahiplendiğimiz iki kedimiz vardı
şimdi dört tane oldular. buradaki sokak hayvanları kedi mamasına alıştılar :))
Mahvash
eflatunum daha şahane olsun isterdim. Senin uğraman ne hoş olmuş.! <3 <3
Ne alaka bilmiyorum ama yazıyı okuyunca Zeki Müren'in bu şarkısı aklıma düştü..
Gece kirpikli kadın aşkıma siyah bakma
Zaten yakanlar yakmış bir alev de sen yakma
Beyaz papatyalar tak at o siyah gülleri
Sensiz nefes alamam beni bana bırakma
Zaten yakanlar yakmış bir alev yakma.
Çok güzeldi hislerin günü