- 329 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
MUTLULUĞUN FORMÜLÜ
Bir gün bilge bir adamla karşılaşırız. Dinleriz tüm bildiklerini. Tecrübelerini aktarır bize. Hiçbir karşılık beklemeden, hata yapmayalım diye. Çünkü hata yapmak kaçınılmazdır. Bunu çok iyi bildiği için, karar almamızı kolaylaştırıcı tembihlerdi, nasihatlerdi anlattıkları. Etkiler ister istemez, havasına kapılırız. Ağzımız açık kalır, öylece bakakalırız. Karşısında küçülürüz, O büyük tecrübenin. Fakat yaşantımızda hep tecrübelerimizin gösterdiği yolu takip ederiz. Ona göre yaşarız. Hep kendi tecrübelerimiz ağır basar, bilge adamı dinlemeyiz bile. Sonunda keşke deriz, keşke! Yalnız kalıp bir dere boyunca yürüdüğümüzde…
*******
Köyün birinde geçimini odunculuk yaparak sağlayan bir ihtiyar varmış. Bu ihtiyar sabah eşeğine biner eline baltasını ve ipini aldıktan sonra orman gidermiş. Ormana giderken Türkü söyleye söyleye gider odununu kestikten sonra, tekrar türkü söyleye söyleye dönermiş. Yolun kenarında tarlada çiftçilikle uğraşanlar, Oduncu Dede’nin bu mutluluğuna bir anlam veremez ne kadar mutlu bir adam diyerek iç geçirirlermiş. ”Bu adamın hiç üzüntüsü olmaz mı” diye Oduncu Dede hakkında konuşurlarmış. Oduncu Dede yine bir sabah kalkmış eşeğine binmiş baltasını ve ipini almış ormana odun toplamaya giderken tarlada mahsul almakla uğraşan bir çiftçi oduncu dedenin yolunu çevirmiş. “Oduncu Dede! Ben sürekli seni görüyorum eşeğinle odun toplamaya giderken olsun gelirken olsun hep türkü söylüyorsun. Sen hiç yorulmaz mısın? Hiç üzülmez misin? Demiş.
Oduncu dede; “Bak oğlum” diyerek işin sırrını anlatmaya başlamış.
“Dünyada yaşadığın bu hayatı bir tiyatro sahnesi gibi düşün. Ne yaparsan yap sana verilmiş olan rolü oynayan oyuncu gibi davranırsan hiç mutsuz olmazsın” demiş.
Çiftçi adam tekrar sormuş “nasıl yani?”
Oduncu Dede aynen şu cevabı vermiş.” Bir oyuncu tiyatro sahnesinde öldüğün zaman gerçekten ölüyor mu?”
Adam ,”hayır”. Demiş
“Oyuncu tiyatro sahnesinde kadın kılığına girdiği zaman kadın mı? Oluyor”
Çiftçi ;”Hayır “demiş.
“Bizim inancımıza göre amellerimiz iyi olursa cennete girmeyecek miyiz, orada köşklerde saraylarda ebedi olarak yaşamayacak mıyız?
O zaman sen de tarlaya gelirken bu dünyayı bir tiyatro sahnesi gibi düşün. Bu perdede çiftçi rolünü oynuyormuşsun gibi rolün bitene kadar rolünü en güzel şekilde yap. İşini güzel yaparsan hem alkışta alırsın.”
Diye söylemiş.
Çiftçi adam Oduncu Dede’nin yanından ayrılırken gerçekten de çok doğru bir şey söylediğini düşünmüş. Dünya bir tiyatro sahnesi diye iç geçirmiş. Tarlaya giderken sanki sahneye çıkacakmış gibi heyecanlı bir şekilde tarlasına dönmüş. O gün akşama kadar rolünü en güzel şekilde icra etmek için tarlasında güzel bir şekilde mahsulünü toplamış. Akşam işi bitince rolünü güzel bir şekilde icra etmenin mutluluğuyla heybesini eşeğine yüklemiş eşeğin üzerine binmiş, evine giderken bir türkü tutturmuş. O’da oduncu dede gibi evine giderken her akşam türkü söylemeye başlamış. Komşusu bu işin sırrını çok merak etmiş ve türkü söyleyen çiftçinin yolunu çevirmiş. “Daha düne kadar sende tarladan mutsuz ve yorgun dönüyordun sana ne oldu da sen de Oduncu Dede gibi türkü söylüyorsun” demiş.
Çiftçi demiş ki;” bu işin ufak bir sırrı var”.
“Ya! Ne demek istiyorsun”
“Oduncu Dede’ye git işin sırrını öğren mutlu olmak çok kolay bir şey “demiş.
Bundan sonra O köydeki herkes Oduncu Dede’den gitmiş işin sırrını öğrenmiş. O köydeki herkes artık hayattaki zorlukları ve endişeleri bir kenara bırakıp hayatlarını mutlu bir şekilde yaşamaya başlamışlar.
Celaledin ÇINAR (Yaşamak Adlı Kitabımdan)
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.