AHLAKİ DEJENERASYON VE YENİ NESİLLER  3  ÇARE (MEDYA) 

• 3 Nisan 2020 Cuma 10:47:33

AHLAKİ DEJENERASYON VE YENİ NESİLLER 
3 
ÇARE (MEDYA) 

Bu yazımızda meselenin medya ayağını konuşuyor olacağız. Ahlaki dejenerasyonda eğitim kadar medyanın da büyük rolü ve etkisi vardır. Bu gün karşımıza çıkan tecavüz ve katliamlarda medyanın rolü azımsanmayacak boyutlardadır. 
Dizi filmlerde özendirme boyutlarına varan tecavüz vakaları, en ince ayrıntılarına kadar varan cinayet sahneleri kitlelerin şuuraltını harekete geçirmektedir. Fatmagül’ün Suçu dizsindeki tecavüzün sıradanlaştırıcı gösterimi bu gün tecavüz vakalarının sıradanlaşmasında büyük rol oynamamış mıdır dersiniz. 
Bir zamanlar bir kadının intiharını konu edinen bir dizi gösterime girmiş, sürekli tekrarlanan intihar sahnesi birçok intihara sebebiyet vermişti. Dizilerle ekilen bu zehir tohumları zamanı gelince boy vermiş, acı meyvelerini vermekte gecikmemişti. 
Medyanın süslü yaşantıları öne çıkarması, cinselliği öne çıkarması, cinayet vakalarını sürekli tekrarlayarak gündelik olaylarmış gibi sıradanlaştırması bu günkü faciaların gerçek müsebbibi değil midir? 
Bundan 1, 15 yıl öncesine gidelim. 28 Şubat’ta medyanın dindar öğrencileri sırf okulun çatısında Cuma namazı kıldılar diye linç etmesi, dindarların medya tarafından mahalle baskısına alınması, kötü, öcü gösterilmesi kitleleri din dışına itelemiş ve bugünkü sonuçlara ulaşmış olamaz mı? Başörtülü öğrencilerin uğradığı ötekileştirme medya tarafından alkışlanmış, inançlı insanlar aşağılanmış, manevi değerler erozyona uğratılmıştır. 
Öncelikle medyanın günah defterini açması ve geçmişini temizlemesi gerekir. Bu gün bile in adına büyük yanlışlara saplanan bir medya insanımızın manevi değerler yönünden yozlaşmasında büyük pay sahibidir. 
Medyanın bu gün geçmişte yaptıklarının da günahını yüklenerek, hatasını itiraf etmesi, kendini yeniden dizayn ederek halkın dini duygularını örseleyici tavrı ve tutumundan sıyrılması gerekir. 
Bir din müşaviri bile bulundurmayan, bu yıl hac kurban bayramına rastladı diyerek halkın inanç değerlerine yabancı kalabilen bu müstemleke basın aslında olmuş ve olacak tün cinayet, tecavüz ve benzeri sapıklık ve çarpıklıklardan sorumludur. 
Bütün iyi şeylerin ünündeki en büyük engel ve büyük kötü fiillerin bombalayıcısı durumundaki basın her kötü olayın baş sorumlusudur. Bu böyle bilinmeli ve revizyona en başta ondan başlanmalıdır. 
Ahmet KEMAL

Ahmet Kemal