- 690 Okunma
- 4 Yorum
- 0 Beğeni
ÖLÜMCÜL SALGIN COVİD -19
Ocak ayında Çin’in Wuhan kentinden tüm dünyaya yayılan Covid 19 virüsü bir yandan çok sayıda masum insanın ölümüne yol açarken, bir yandan da dünya ekonomisini büyük ve ardarda gelen depremler ile SARSmaya devam ediyor.
Dünya tarihinde pek çok salgın görülmüş, ancak bu virüs Korona ailesi mensubu olarak, Sars ve Mers virüslerinin mutasyona uğratılmış yeni bir türevidir. Bilinen hiçbir antibiyotik bu virüse karşı etkin değildir. Virüs bedenden bedene, insandan insana solunum zerrecikleri yoluyla ve yakın temas ile bulaştığı için de hızla tüm dünyaya yayılmaya devam etmektedir.
Bu virüs üstüne çok iddialar ortaya atılmış ve atılmaya da devam etmektedir. Çok bilmenin insanın karşısına suç, ödülünün de ceza olarak verildiği bir dünyada yaşadığımız, ne yazık ki bir realiteye dönüştürülmüştür.
Artık çivisi çıkmış emperyalist sömürü sisteminin egemen olduğu bu dünyada her şey bilim ve teknoloji ile bir yandan yükselirken diğer yandan da amansız bir ekonomik kriz ve 3.Dünya Savaşını da beraberinde getirmiştir. Bu savaş ateşli silahlar ile yapılan bir savaş değil, biyolojik bir savaş biçiminde sinsice yürütülen bir savaştır.
İnsan insana bu kadar acımasız olabilir mi?! Olabilir, çünkü pek çok doğa belgeselinde izlediğimiz gibi güçlü olanın, zayıf olanı ezip geçtiği, yiyip yuttuğu bir dünyada yaşamaktayız. Öte yandan toplumsal olaylara gözattığımızda da insanın insanı terör ve kutsal değerleri yüzünden acımasızca yokettiğini de gözlemlemekteyiz.
Savaşlar ekonomik kriz ile ortaya çıkmakta ve egemenlik ve paylaşım savaşı olarak süregelmektedir. Bertrand Russel adlı düşünürün dediğine göre " Din savaş ve aşk akıl dışı eylemlerdir." Bu kez savaşın çıkış nedeni dünyanın zenginlik kaynaklarını elinde tutan bir avuç küresel sermayedarın kendi içinde düştüğü klik çatışmalarının yanında bir de Vahşi Batı ile sosyalist dünyanın çatışması da demek olasıdır. Bunun benzer bir örneğini Irak’ın işgali sırasında SARS virüsü ile de yaşamıştık.
İnsanoğlu her ne kadar uzayda akıllı yaratıkların yaşadığı başkaca dünyaların varlığını teorik olarak kabul etse de mavi gezegenimize uyan başkaca bir dünyaya henüz ulaşılamamıştır. İşte bu sebepten, giderek artan dünya nüfusu karşısında insanlığın nüfusunun nasıl kontrol altına alınabileceği, elitler dünyasının temel sorunlarından biri haline gelmiştir. Keza geleceğin dünyasında yapay zeka, bilgisayar, iletişim teknolojisi ve robotlar sayesinde insan gücüne talep azalacaktır. Bu durum elitlerin kâr marjını da yükseltmekte ve bilime egemen olanlar geleceğimizi de kontrol altında tutma gücünü de ele geçirmekteler.
Bu bağlamda insan beynini yapay zeka ile kuşatma altına almak ve insanı kolayca yoketmek ya da var kılmak olanaklı hale gelebilmektedir. En çok bilgiyi ve en çok veriyi elinde tutan toplumlar geleceğin dünyasına egemen olacaklardır.
Covid -19 Virüs salgını şu an dünyada bir çok önyargıyı ortadan kaldırmış, doğmatik inançları temelinden sarsmış, hem zihinleri çok değiştirmis, hem de ekonomik yeni oluşumları harekete geçirerek yani bir saflaşma sürecinin de başlamasına yol açmıştır. Doğanın yasası gereği her şey zıttı ile birlikte gelişir (Tez antitez yasası - etki tepki, Diyalektik).
Şu durum herkes için temel ve değişmez bir yaşam tablosudur prensip olarak, " Doğum, beslenme, barınma, üreme, yaşlılık ve ölüm" Bu tablonun sürdürülebilirliği, Hava, toprak, su ve enerji ile olanaklıdır.
Uygarlığın teknoloji yönüyle gelişmediği toplumlarda ilkel kabileler ilkel biçimde doğaya bağlı yaşam biçimlerini hâlâ sürdürebilmektelerdir.
Bu dünya bizim, hepimizindir, geleceğin insanları bu düşünceye sahip insanlar olmak zorundadırlar. Paylaşımcı, üretken akıllı olmayanın yaşama şansı da olmayacaktır.
Bu süreçte elitlerin dişine dokunan kalburüstü kim var ise elekten geçirilecektir. Ya virüs ile yokedilecek ya da ekonomik kriz nedeniyle elindekini satmaya zorlanacaktır insanlar. Yani sermaye ile gayrımenküller de el değiştirecektir. Borçlananların banka sermayesi yoluyla varlıklarını satması gündeme gelecektir. Esasen emperyalizmin açıktan kuşatamadığı ülkeleri sermaye ihracı yoluyla ele geçirip kuşatması bilinen bir yöntemdir.
Bu bağlamda bilim ve teknolojiye egemen olmadan gelecekte ayakta kalmanın olanağı yoktur. Nükleer silahlar ile savaşı göze alamayan elitler, bu kez bir biyolojik savaşı tüm dünyaya reva gördüler. Daha çok yeni ve değişmeye mahkum olan dayatmalar ile karşı karşıya kalacağımız açıktır. Esas tehlike zihinsel kuşatmadır.
Hepimizi evde izole kalmaya mahkum eden zor bir süreçten geçiyoruz. Hurafelerden, metafizik düşüncelerden, doğmatizmden dem vurma çağı bitmiş, bilim ve teknoloji ile insanlara gem vurma çağı başlamıştır.
En zorlu dönemlerde paranın yenilip içilemeyeceği, bir tomar paranın bir elma kadar değerli olmadığına hükmedecek hale gelmiştir insanoğlu.
Uzaktan eğitim ve daha yaygın bilgisayar kullanımı, iletişim teknolosinde 5 G boyutu öne çıkmıştır. Çağın vebası ne yazık ki yaygın internet bağımlılığıdır!
Bu durumda yeniden bizi kalem kağıt kullanma, manüel alışkanlıklarımıza döner miyiz, meçhul?!
Şu süreçte kendimizi görsel medyanın manipülatif etkisinden ve dezenformasyondan uzak tutabilmek en büyük kazançtır.
Gelecek günler virüsten dolayı ölüm haberleri daha dünyamızı çok karartacak. Ancak, kendi kendimize seçkin kitaplar ile başbaşa kalacak olursak gerçek bilimden haberdar olabiliriz. Yoksa bizlere daha İnsanların dünyaya bir elma yiyenin yüzünden geldiğine ve bir yarasa yiyenin yüzünden dünyadan gideceğine dair çok masallar dinletirler ve de inandırırlar..
Bu zorlu virüs sınavından geçerken ne yazık ki çok başarılı olduğumuz söylenemez. Kimin kaç gün daha yaşayabileceğine dair kimsenin güvencesi kalmamış durumdadır. İşte tam bu noktada korku ve panik içinde insanlara dayatmaları kabul ettirmek için ve sosyal medyanın ve televizyonun bubi tuzağı gibi kullanıldığına tanık olmaktayız..
Tüm bunlara rağmen "Aslolan hayattır" diyerek umudumuzu güçlü ve birlik dayanışma ruhunu koruyabilirsek, ’’Yeter ki kararmasın sol memenin altındaki cevahir!’’ diyebilirsek, Atatürk’ün gösterdiği hedeflere onun izinden giderek ulaşabiliriz.
Biz insanlar alışkanlıklarımızı kolay terkedebilen bir canlı türü değiliz. Ancak Anadolu coğrafyasında oldukça zengin ve kadim bir kültüre sahibiz. Tüm bunlar soframızda, aşımızda, komşular ile ilişkilerimizde, gelenek ve göreneklerimizde, kısaca yaşam tarzımızda kültür olarak yerleşmiştir. Bu kültürün devam edebilmesi birbirimizi sevmemize, ulus olarak birlik ve baraberlik içinde, kardeşçe yaşamaktan geçmektedir. Ulusal ekonomiyi güçlendirmek için, bilgi ile yarışma ve üretim seferberliği içine girmek gerekir. Kendi yazılımlarımız ile, kendi sosyal iletişim ağlarımızı kurmak zorundayız. Yoksa yabancı sosyal ağların bizler için bir tarantula ağından farksız olamayacağını bilmek zorundayız; bir an için cep telefonlarınızın çalışmadığını, internet bağınızın kesildiğini düşününüz ki o günler çok yakın ve derin gizli emperyal örgütlerin programlarında var ve kendi iç hesaplarında bu yöntemlere başvurmayacağının hiçbir garantisi yok..
Bu zor dönemde Avrupa ülkelerinin acınası hallerini de gördük, Avrupa Birliğinin bir Hristiyan Klübü gibi işleyemeyeceğini ve kapitalist ülkelere sosyalist ülkelerin yardım ettiğini de gördük. Dolayısıyle kapitalizm gelişirken kendi mezar kazıcısını da beraberinde getirmiştir.
Daha güzel ve yaşanası bir dünya için tüm insanlar el ele birlikte ve insanlık yolunda yarışmalıdır. Şu anda pandemik durum çok büyük bir tehlike arzetmektedir. Sokağa çıkmak son derece tehlikelidir. Ancak salgın sona erdiğinde ve sokağa çıkma günü geldiğinde herkes bir anda sokaklara çıkarsa insan selinin ve halkın gücü önünde de hiçbir tahtın sağlam, yıkılmadan yerinde kalmayacağını da bilmek gerekir.
Bu yazıyı cep telefonu ile yazdım, ve yazım hatalarım olabilir. Burada noktalamak istiyorum. Bu vesile ile tüm yakınlarını virüs ya da emperyalist savaş saldırısı, biyolojik ve silahlı terör nedeniyle sevdiklerini kaybeden yüce ulusumuza tüm fertlerine başsağlığı diliyorum.
Yaşama saygı ve insanlığa sevgimle...
...
KÜRESEL SALGIN
Beş duyumuz dumura mı uğradı
Elim kolum gözüm işe yaramaz
Bir pandemi(!) tüm dünyayı doğradı
Bu yarayı neden kimse saramaz!
Ele el açmakla kurtuluş yok mu
Yüzde Doksan açken yüzde On tok mu
Sömüren elitte hiç vicdan yok mu
Cahil kul bilime kafa yoramaz!
Güvendiğin dağlar bir bir eriyor
Bilim robotla yanyana yürüyor
Sancısı çok ağır günler geliyor
Doğmalar tabular işe yaramaz!
Kasap mal derdinde, koyunsa canın
Hiç mi değeri yok güzel insanın(?)
Sömürgen yüzünden sonu dünyanın
Bilmeyen bilene karşı duramaz!
ŞABAN AKTAŞ
02.04.2020 -20.15
YORUMLAR
Alıntıdır:
Günaydın böyle de bir görüş var:
"Arkadaşlar koronavirüse ilişkin son düşünceler
1. Bu salgın bilimsel , sosyal , iklimsel digital planlı bir deneydir.
2. Aralık 2015 de Paris de imzalanan Birleşmiş Milletler iklim Değişikliği çerçeve Sözleşmesi gereğince 2020 yılından başlamak üzere 2030 yılına kadar DÜNYANIN SOĞUTULMASI kararlaştırılmıştır.
3. Trump Obama tarafından imzalanan bu Sözleşmenin ABD ye karşı bir ekonomik savaş olduğunu söylemiştir.
4. Dünya Meteroloji Örgütü 6 şubat 2019 da yaptığı açıklama ile 2015, 2016, 2017 ve 2018 yıllarının son 170 yılın en sıcak yılları olduğunu ve yükselme eğrisinin devam ettiğini belirtmiştir.
5. Bu gelişmeler olurken Dünya Sağlık Örgütü tüm dünyaya bir salgına hazırlanılması talimatı vermiştir. Türkiye de 13 Nisan 2019 da yayınlanan pandemi genelgesi ile hazırlıklar başlamış ve Ağustos Eylül 2019 aylarında illerin tamamı hazır hale getirilmiş ve Ulusal Pandemi Planı yayınlanmıştır.
6. AKP ve MHP nin ortak teklifi ile Termik Santrallere verilen ilave süreye ilişkin kanun Erdoğan tarafından VETO edilerek Termik Santraller Aralık 2019 dan itibaren kapatılarak Türkiye Salgına hazır hale getirilmiştir.
7. Salgın Pandemi Bill Gates ve John Hopkins Üniversitesi tarafından Newyork da 18 Ekim 2019 tarihinde 3.5 saat süren bir simülasyon ile tüm dünyaya ilan edilmiştir.
8. Halen ABD deki tüm veriler dünyaya John Hopkins üniversitesi tarafından servis edilmektedir.
9. Salgın pandemi süresinin Dünya için 6 ay olduğu açıklanmıştır. ilk vaka 17 Kasım 2019 da Çin de başlamış olup 6 aylık süre 17 Mayıs 2020 de dolmaktadır. Yani bu salgın Dünyada Mayıs sonu itibariyle tamamen bitecektir.
10. 10. Ulusal düzeyde yani Türkiye için ise salgının süresinin 6 hafta olduğu Ulusal Plan da açıkça belirtilmiştir. Türkiye de ilk vaka 19 Şubat 2020 de Rize de tesbit edilmiştir. Buna göre 12 hafta 13 mayıs 2020 de dolmaktadır.
11. Salgınların başından ve sonundan 3-4 haftasının KULUÇKA ve SÖNME olarak kabul edebiliriz. Buna göre Türkiye de 20 Nisan civarında ölümler bitecektir. Dünya da ise 30 nisan son diyebiliriz.
12. Rahat olun kendinizi koruyun. Bu salgına sebep olan koronavirüs bulaşıcı virüslerin en yumuşak kalpli en insaflı üyelerinden biridir bu planlı deney için özel olarak seçilmiştir.
13. Bu planlı deneyle insanlar evde tutularak, fabrikalar ve küçük heryer kapatılarak, ulaşım durdurularak hayat bilinçli olarak yavaşlatılmıştır.
14. Salgın sırasında uzaydaki 22000 uydu , bilim adamları ve milyonlarca kamera ve bilgisayarlar ile her türlü bilgi derlenmektedir. Sıcaklık düşüşü , iklim değişikliği , okyanuslar denizler ve göllerdeki yaşam balık artışı , hayvan davranışları, kutuplar, kirlilik düzeyi vs herşey kayıt altına alınıyor insanlığın geleceği için
15. Salgın sıradında insanlar çin de wechat rusya da ve abd de başka digital sistemlerle takip edilmekte ve yeni digital uygulamalar test edilmektedir.
16. Salgın sırasında kapitalistler özellikle Amerikan Merkez Bankası FED öncülüğünde bol miktarda para basarak Dünya varlıklarını borsalar üzerinden yağmalamaktadırlar. Salgın bittiğinde birçok zenginlik el değiştirmiş olacak.
17. Koronavirüse rağmen çinde hayat kısmen yavaşlamasına rağmen Ocak 2020 ayı son 170 yılın en sıcak ocak ayı olarak kayıtlara geçmiş olup salgından sonra Dünyada üretim yeniden planlanacak büyük ihtimalle termik santraller yasaklanacak ve Paris iklim anlaşması sayesinde dünyanın ısınması sona erdirilecek ve soğuma başlayacaktır.
18. 18. Salgın sırasında denenen digital faşizan uygulamalar kalıcı hale gelecek BÜYÜK GÖZALTI daha da kapsamlı hale gelecek nefes alışımız dahi izlenecek her türlü kaçamak imkansız hale gelecektir.
19. SONUÇ : Bu salgın pandemi planlı bir deneydir. Karantinaya ve hayata devam. 20 Nisan dan itibaren kısmi özgürlük başlıyor."
Alıntıdır.
"ÇOK GÜZEL VE ÇOK DOĞRU...
COVID 19'un bize öğrettikleri:
1. Birleşik Devletler artık dünyanın lideri değil.
2. Çin füze filan göndermeden 3. Dünya Savaşını kazandı.
3. Vladímir Putin bir vizyoner.
4. Önlemek için çalışmak, son anda davranmaktan daha fazla hayat kurtarır.
5. Sağlık çalışanlarının artık futbolculardan daha değerli olduğu anlaşıldı.
6. Avrupalılar göründükleri kadar eğitimli, disiplinli değil.
7. Daha fazla hastane "ve daha az savaş" istediğimizde yanılmıyoruz.
8. Çocukların doğada daha ayrıcalıklı bir yer işgal ettiği anlaşıldı.
9. Tüketim azalıp bitti mi, petrol değersizdir.
10. Ölüm, ırkı, rengi veya toplumsal tabakaları ayırt etmez.
11. İnsanlar fiyatları yükseltirken, sosyoekonomik konumlarına bakılmaksızın fırsatçı ve aşağılıktırlar.
12. Tuvalet kağıdı yiyeceklerden daha önemlidir.
13. Sosyal ağlar bizi yaklaştırıyor, ama aynı zamanda panik yaratmanın da en iyi yolu.
14. Şimdi hayvanların hayvanat bahçelerinde nasıl hissettiklerini biliyoruz.
15. Bugünün çocukları artık internet veya TV olmadan nasıl oynayacaklarını bilmiyorlar.
16. Milyarlarca para kazanan ve insanlığa hizmet etmeyenler ortaya çıktı.
17. Sağlık çalışanları yalnız bırakılsa da, terkedilse de, unutulsa da yine asla vazgeçmezler.
18. Yardımların zenginleri mi fakirleri mi desteklediğini hep beraber gördük.
19. Hiçbir papaz / imam / rahip / haham bizi Covid-19’dan kurtaramıyor.
20. Dünyamız insanlar olmazsa daha hızlı bir şekilde yenileniyor.
21. Politikacılar halkı, halkları pahasına bile olsa rakiplerine üstün olmak için kullanırlar.
22. Gezeğenimizdeki gerçek virüsler insanlardır.
Covid-19
Robert Sursock’dan:"
Tespitler ve teoriler çok ilginç, peki olası mı?
Kesinlikle...
Ama umarım olmayasıdır.
Saygılar.
Şaban Aktaş (Homerotik)
Şaban Aktaş (Homerotik)
"Arkadaşlar koronavirüse ilişkin son düşünceler
1. Bu salgın bilimsel , sosyal , iklimsel digital planlı bir deneydir.
2. Aralık 2015 de Paris de imzalanan Birleşmiş Milletler iklim Değişikliği çerçeve Sözleşmesi gereğince 2020 yılından başlamak üzere 2030 yılına kadar DÜNYANIN SOĞUTULMASI kararlaştırılmıştır.
3. Trump Obama tarafından imzalanan bu Sözleşmenin ABD ye karşı bir ekonomik savaş olduğunu söylemiştir.
4. Dünya Meteroloji Örgütü 6 şubat 2019 da yaptığı açıklama ile 2015, 2016, 2017 ve 2018 yıllarının son 170 yılın en sıcak yılları olduğunu ve yükselme eğrisinin devam ettiğini belirtmiştir.
5. Bu gelişmeler olurken Dünya Sağlık Örgütü tüm dünyaya bir salgına hazırlanılması talimatı vermiştir. Türkiye de 13 Nisan 2019 da yayınlanan pandemi genelgesi ile hazırlıklar başlamış ve Ağustos Eylül 2019 aylarında illerin tamamı hazır hale getirilmiş ve Ulusal Pandemi Planı yayınlanmıştır.
6. AKP ve MHP nin ortak teklifi ile Termik Santrallere verilen ilave süreye ilişkin kanun Erdoğan tarafından VETO edilerek Termik Santraller Aralık 2019 dan itibaren kapatılarak Türkiye Salgına hazır hale getirilmiştir.
7. Salgın Pandemi Bill Gates ve John Hopkins Üniversitesi tarafından Newyork da 18 Ekim 2019 tarihinde 3.5 saat süren bir simülasyon ile tüm dünyaya ilan edilmiştir.
8. Halen ABD deki tüm veriler dünyaya John Hopkins üniversitesi tarafından servis edilmektedir.
9. Salgın pandemi süresinin Dünya için 6 ay olduğu açıklanmıştır. ilk vaka 17 Kasım 2019 da Çin de başlamış olup 6 aylık süre 17 Mayıs 2020 de dolmaktadır. Yani bu salgın Dünyada Mayıs sonu itibariyle tamamen bitecektir.
10. 10. Ulusal düzeyde yani Türkiye için ise salgının süresinin 6 hafta olduğu Ulusal Plan da açıkça belirtilmiştir. Türkiye de ilk vaka 19 Şubat 2020 de Rize de tesbit edilmiştir. Buna göre 12 hafta 13 mayıs 2020 de dolmaktadır.
11. Salgınların başından ve sonundan 3-4 haftasının KULUÇKA ve SÖNME olarak kabul edebiliriz. Buna göre Türkiye de 20 Nisan civarında ölümler bitecektir. Dünya da ise 30 nisan son diyebiliriz.
12. Rahat olun kendinizi koruyun. Bu salgına sebep olan koronavirüs bulaşıcı virüslerin en yumuşak kalpli en insaflı üyelerinden biridir bu planlı deney için özel olarak seçilmiştir.
13. Bu planlı deneyle insanlar evde tutularak, fabrikalar ve küçük heryer kapatılarak, ulaşım durdurularak hayat bilinçli olarak yavaşlatılmıştır.
14. Salgın sırasında uzaydaki 22000 uydu , bilim adamları ve milyonlarca kamera ve bilgisayarlar ile her türlü bilgi derlenmektedir. Sıcaklık düşüşü , iklim değişikliği , okyanuslar denizler ve göllerdeki yaşam balık artışı , hayvan davranışları, kutuplar, kirlilik düzeyi vs herşey kayıt altına alınıyor insanlığın geleceği için
15. Salgın sıradında insanlar çin de wechat rusya da ve abd de başka digital sistemlerle takip edilmekte ve yeni digital uygulamalar test edilmektedir.
16. Salgın sırasında kapitalistler özellikle Amerikan Merkez Bankası FED öncülüğünde bol miktarda para basarak Dünya varlıklarını borsalar üzerinden yağmalamaktadırlar. Salgın bittiğinde birçok zenginlik el değiştirmiş olacak.
17. Koronavirüse rağmen çinde hayat kısmen yavaşlamasına rağmen Ocak 2020 ayı son 170 yılın en sıcak ocak ayı olarak kayıtlara geçmiş olup salgından sonra Dünyada üretim yeniden planlanacak büyük ihtimalle termik santraller yasaklanacak ve Paris iklim anlaşması sayesinde dünyanın ısınması sona erdirilecek ve soğuma başlayacaktır.
18. 18. Salgın sırasında denenen digital faşizan uygulamalar kalıcı hale gelecek BÜYÜK GÖZALTI daha da kapsamlı hale gelecek nefes alışımız dahi izlenecek her türlü kaçamak imkansız hale gelecektir.
19. SONUÇ : Bu salgın pandemi planlı bir deneydir. Karantinaya ve hayata devam. 20 Nisan dan itibaren kısmi özgürlük başlıyor."