Ölüm gelmeden HELALLEŞELİM

• 31 Mart 2020 Salı 23:01:24

KORONA VİRÜS hayatımıza girdikten sonra, dünyanın gidişatı değişti. Bundan sonra hiç bir şey eskisi gibi olmayacak tır.

HELALLEŞME’NİN musibetleri gidereceğine dair pek çok tavsiyeler vardır. Gelin dostlar bu musibetleri yenmek için, herkesle ve her şeyle helalleşelim. Çünkü dünyaya baki olmadığımız gibi, yaptığımız tüm müspet ve menfi hareketlerimizden de sorumluyuz..

"Kimin üzerinde din kardeşinin ırzı, namusu veya malıyla ilgili bir zulüm varsa altın ve gümüşün bulunmayacağı kıyamet günü gelmeden evvel o kimseyle helallaşsin"(Buhari, Mezalim,10;Rikak,48)

Çalıştırdığımız işçilerimizden, verdiğimiz sözlerden, eksik yaptığımız şeyler vardır düşüncesiyle, işçilerimizle helalleşmek mecburiyetindeyiz. Çalıştığımız yerin sahibi ile helalleştik mi? Aldığınız ücreti helal ettirdiğimizden eminmiyiz? İş arkadaşlarımızla helalleştik mi? Sigaramızın dumanından bile rahatsız olmamaları için ve onurlarıyla oynamadığımıza eminmiyiz?...

Malımız mülkümüz le helalleştik mi? Bize emanet edilen malın icindeki "zekat, sadaka" ve fukaranın hakkını verdik mi ?

İçinde yaşadığınız şehrin halkı ile Şehrin havası, suyu, ağacı, çiçeği, kuşu, yolu, kaldırımı, parkı, bahçesi ve sokağını hor kullandık zarar verdik, tüm bunlarla helalleştikmi ?

Evimizin bacasından, aracımızın eksozundan çıkan kirli hava, kim bilir kaç kişinin ciğerine doldu. Evimizin çöpünü, Elimizdeki sigara izmaritini atmakla, şehir halkına zarar verdik! Nasıl helalleşecegiz "kocaman bir şehir" halkı ile, hiç düşündük mü?

Ara-sıra hayat kitabına bakıyor muyuz? Orada “kul hakkı” adına açılmış kocaman bir başlık var.. Altında kul hakkına ait neler yazılmış?

Fi tarihinde, taş atıp ayağını kırdığımız kedi, köpeğin feryadları, Kırda bayırda dolaşırken, başkasının bahçesinden izinsiz kopardığımız bir elma bile kaydedilmiş.

Gayri ihtiyari de olsa başkalarının evine, damına baktık, onların izni olmadan, veya soru işaretleri bıraktık, kafalarında. Belkide bilerek bilmeyerek haklarında hoşlanmayacakları, araştırmadan gıyap’larında hoş olmayan şeyler söyledik, veya Alay ettik, göz kaş işaretiyle...

Allah Allah, bütün bunlar o kitaba kaydedilmiş öyle mi? Bireyler olarak hiç birimiz nefis muhasebemizi yaptık mı? Kim kaydetmiş olabilir bu minik minik şeyleri, hiç düşündük mü?

"Ne dersiniz, helalleşmek için daha çok zamanımız var mı"?

Uyuduğumuzda yeniden uyanacağımız konusunda kesin kanaat sahibi miyiz?

Ya helalleşmek zorunda olduğumuz insanların hala helalleşebileceğimiz kadar yaşayacağından emin miyiz?

Neylersin ölüm herkesin başında
Uyudun uyanamadın olacak.
Kimbilir nerde, nasıl kaç yaşında
Bir namazlık saltanatın olacak,
Taht misali o musalla taşında.

Bir gün, “Gel” diyorlar, gidiyorsun, herkes gidiyor. Genç, yaşlı fark etmiyor... Babalar, bebeler de gidiyor. Gidilip gelinmeyen yere tertemiz gitmek, hesabı verilemeyecek dosyalarla gitmemek istemiyorsak? savunması zor dosyaları ahirete taşımak zorunda kalmayalım.

"Helalleşme, öteki dünyadaki iflastan kurtulmak için, bu dünyada insanlardan haklarını helal etmelerini dileme ve böylece borçtan kurtulma yoludur."

Unutmayalım bu dünyada hepimizin sucu, günahları ve kul hakları vardır. Affedersek bizde affediliriz. Cenab-ı Allah (cc) belâ ve musibetler başımıza gelmeden önce günahlarımıza tövbe etmeyi, halimizi düzeltmeyi, emir ve yasakları istikametinde yaşamayı;

Musalla taşındaki “iyi biliriz”lerin gerçekten “iyi biliriz” olması, “Helal olsun”ların gerçekten “Helal olması...” Mesele bu...

Hakkınızı helal edin.

Ahmet Ali CANBAZ 31.03.2020