HAYALET/IRMAK SUNA BİNİCİ
Kız öğrenci yurdunun kayıt bölümünde çalışıyorum. O sıralar işler çok yoğun olduğundan müdür bey bir hafta yurtta kalmamı rica etti. Bende kabul ettim. Tabi bana göre eğlenceli, kızları ziyaret ediyorum. Sohbet ediyoruz. Her odada ayrı bir muhabbet vardı. Bir de personelin kaldığı oda var. Odaya giriyorum, arkadaşlar sus-pus oluyor. Yâda yöneticiler hakkında konuşuyorlar. Dedikodu yapmayalım arkadaşlar diyorum. Meğer arkadaşlar arasında ispiyoncu diye adım çıkmış. Haberim yok. Bende dedikodu yapmayalım dedikçe, bu duyumu pekiştiriyorum. Odada kalmamı kimse istemiyor. Bende zaten çekingen, içine kapanık biriyim. Kalmak hakkım diyemiyorum. Odaların hiçbirinde kalacak yer bulamadım. Herkes uyudu. Ben merdivenlerde oturup kara kara ne yapacağımı düşündüm. Sonunda depo olarak kullanılan küçük odaya baktım. Patlak lambası, içindeki eski yataklarla tek çarem olmuştu. Ailem bunları bilse çok kızardı. Ben Allah rızası için sabredeyim diye kendi içimde yaşıyorum bunları. Gece döktüğüm gözyaşlarım, gündüz huzura ve neşeye bırakıyordu yerini. Sabah olduğunda aşağıya görevimin başına geçtim. Sonra arkadaşlardan biri gelip benden özür diledi. Neden özür diliyorsun dedim. Bize falanca o duyduğu her şeyi müdüre söylüyor dedi. Sende onlar hakkında konuşturmayınca gerçek sandık. Fakat dün gece, hepimiz toplanmış seninle ilgili konuşurken kapı açıldı ve hayalin girdi. Çok korktuk. Bir daha dedikodu yapmamaya söz verdik.
Sen ister uykuda ol, isterse ayakta, yeter ki doğru ol ALLAH seninledir.
Irmak Suna Binici
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.