- 511 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
Aşkına sus(a)mak
Susmak, bazen dünyaları anlatmaktır karşındakine derin derin. Şiir şiir akmaktır gönlüne muhatabının. Bir güneş doğar üstüne o yerin,yağmur sonrası gökkuşağı sarmıştır her bir yanını. Ayrı ayrı manâlar verilmiştir renklerin her birine. Sarı sarıp sarmalamak, Kırmızı ayrılık,beyaz mutluluk mu ? Bilmem ama bana susmak düştü alâ renginde.
Susmak mı demdir gönüle susturulmak mı? Cevabın susmak ise ...aşkın ta kendisisin bunu bilesin...
Mahkemeler kurmaya,ilamlar vermeye,afişler asmaya gerek yok...
Aşksın gönüllerde taht kurmuş ve en baş köşede asli hümayunsun yedi düvele hükmeden.
Suskunluğum ateşlere hükmetmeli.
Kavuşmalı ummana her yanma sonrası kavrulan gönül. Dost meclislerini nadânlara bırakıp,gönül meclisinde dil olmalı cümle cümle yüreklere akan...
Dosta verilen selam can olmalı,candan olmalı.Ayakları kaymalı eğri büğrünün. Çamurlu yollardan,koşarak gelmeli doğruluk meydanına.O meydanı doldurmalı gönlün.
Yol seninse uzun da olsa, kestirme de olsa hükümranı sensindir...Gittiğin yolu bilmiyorsan adres sorma şansın da yoktur. Alır götürürler,aşrı aşrı diyarlara dahi dönemezsin ufuk yurduna,ışık yurduna. O yurt ki karalar ak’a,aklar hakka gider.
Yaşadığın hayatın tüm günleri ve geceleri; uğruna adadığın yolun estrümanlarıdır unutma!
Gün gelir seni senden alırlar, esiri olursun yaşadıklarının.
Ne diyor tüm sözlerin sahibinin en güzel dostu; " İnandığın gibi yaşamazsan,yaşadığın gibi inanmaya başlarsın."
Ey gönlüm ! kendini bu hakim’i kebir sözün içine koy, neresindesin bu kalıbın? Taşıyor musun dışarı? Eyvah ki eyvah! Karanlığa koşarsın da haberin yoktur.
Gönül gurbeti bilmeli! Nerede olursa olsun gerçek sahibinin aşkını hiç bir zaman unutmamalı!
Lügâta girmiş tüm harflerin oluşturacağı cümleler ne kadar kalabalık olursa olsun,bir tek manâsı olmalı onların.
Bir tek seni anlatmalı bana...Ben gurbetimi sende sılaya çevirmeliyim.
Bir bahar vakti coşan tüm ırmaklar sana doğru akmalılar,bentleri sen olmalısın.Gönül ,kendine gelen tüm davet sahiplerini itmeli elinin tersiyle...bir tek sen olmalısın tüm dünyayı içine alacak kadar büyüklükteki o mekânda...
Ağlamalıyım sonra, aktıkça göz yaşlarım temizlemeli tüm kirleri.
Dünyaya sinmiş bütün haksızlıkları ,kötülükleri, anlayışsızlıkları alıp götürmeli.Coşup revana geldiği anda...
Kıyameti olmalı tüm pisliklerin. Bed kokular olmamalı gül’i zarda güneş ortalığı kuruttuğunda...
Ahh gönlümün sahibi ahh ! böylesine bir kavganın içinden neden kaçarım korkaklar gibi? Yoksa aşkına lâyık değil miyim? Yoksa ağlayan gözlerim amma gönlümün haberi mi yok?
Yoksa onlar timsah gözyaşları mı? Sağanak sağanak yağarlar da yaşlarım, yeşertmez mi çöle dönmüş topraklarımı? Bu toprakların tek sahibi yeşertende sensin,kurutanda. Kurumuş,unutulmuşlardan eyleme!
Anlamalıyım sonra seni, anlatmaya kalkışmadan anlamalıyım.Süzmeliyim en hassas süzgeçlerde,tartmalıyım en naif kantarlarda,sonra kırk boğumun her birinde yıllarca ikamet etmeli anladıklarım.
Ve ben sana susamalıyım…sonra susmalıyım...çünkü gönlüm ve ben bu suskunluğun hamalıyım.Sus/a/malıyım suskunluğun sahibine...
Selim Adım
YORUMLAR
Sözcükler, sizin kaleminizin ucunda bir içim su oluyor. Yine Şems okudum adeta!
Saygıyla çok...