- 379 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Bu Dünyadan Laz İsmail Geçti
Dün cep telefonundan yıllar evvel Taif Türk İlkokulu’nda okuttuğum ilkokul öğrencim Mustafa’nın ismini görünce o kadar sevinmiştim ki anlatamam.Sevincimin sebebi Mustafa’dan çok babası İsmail abi ile haberleşecek olmamdı.İsmail abi-nam-ı diğer Laz İsmail-Trabzonlu bir velimdi. İsmail abi yıllar evvel S.Arabistan’a gelip kralın kasrında işe başlayan ve yıllardır o kasırda çalışan bir gurbetçiydi,işçiydi,emekçiydi.Taif’e geldiğimizde ufak tefek tamir işleri başta olmak üzere ne işimiz olsa kilometrelerce öteden işi gücü bırakıp koşar gelirdi.’’Şu gün,şu dakika gelirim’’ dediyse o saatte mutlaka gelir,gelemezse telefonla mazeretini bildirir,bir başka güne randevu verir ve o tarihte mutlaka gelirdi. S. Arabistan’da verdiği sözün arkasında bu denli duran ikinci bir kişi tanımadım.İşini yaparkenki ciddiyeti ve iş disiplini takdire şayandı. Hiç bir işini yarım bırakmaz,sapasağlam yapıp teslim etmeden içi rahat etmezdi.Eskilerin deyimiyle tuz ekmeğimiz çok olmuştu İsmail abiyle. Laz şivesiyle karışık Türkçesi hala kulaklarımda olan Laz İsmail,beş yıllık yurtdışı görevimin bittiği 2015 yılının temmuz ayında pikabına eşyalarımızı yükleyip Taif Havaalanına doğru yola çıktığımızda tüm ayrılıklarda olduğu gibi sağlam bir dosttan ayrılacak olmanın hüznü vardı arabada.’’İsmail abi yeter artık dön ülkene bu Arapların kahrı çekilmez’’demiştim.O da yılların verdiği bıkkınlıktan dem vurmuş.’’Erdal Hoca,artık sağlığım da elvermiyor ilk fırsatta buradan kurtulacağım inşaallah. Paramı alamadım,kefilden alacağım var, onu alırsam Türkiye’deyim inşaallah.’’demiş ve helalleşerek ayrılmıştık havaalanından. ’’Hakkını helal et İsmail abi’’ demiştim. ’’Hakkını helal et.’’ Öyle ya, çok emeği vardı,çok hakkı vardı üzerimde.
2015 yılının sıcak temmuz ayında Adana Şakirpaşa Havaalanı’na indiğimizdeki sevincim görülmeye değerdi.İnsan,vatan sevgisini,millet sevgisini gurbetlik yaşamadan anlayamıyormuş.Türkiye’de,güzel ülkemde göreve başladıktan aylar,yıllar geçtikten sonra orada bıraktığım dünya tatlısı öğrencilerimle ,Derman Usta,Cuma Bey,Cengiz Aydınlı,Cengiz Sertdüşer,Bereket Usta,Özbek Baki abimiz,Doğan Ramazanoğlu,Kamber Usta,Suat Beyaz,Türk Bakkalı Eşref ve ismini şu an unuttuğum kimi velilerim kimi orda tanışıp dostluk kurduğumuz değerli gurbetçilerle bir sürü yaşanmışlıklarımız,unutulmaz anlarımız oldu.Bir kısmıyla muhtelif zamanlarda haberleşme,iletişim kurma imkanım oldu.Orada çok güzel dostlar,dostluklar kazanmıştım.Galiba kazançların en büyüğü de bu olsa gerekti.Her biri özel bir yere sahip olan tüm bu dostlarım ve dostluklarım içinde izini kaybettiğim İsmail abinin -nam-ı diğer Laz İsmail’in-yıllar sonra, aynı zamanda öğrencim olan İsmail abinin oğlu Mustafa ile dün iletişim kurmam beni hem heyecanlandırmış hem de sevindirmişti.Çünkü birazdan Laz İsmail abinin telefonunu öğrenecek,bu derin saygı duyduğum insanla konuşacak,Taif günlerini yadedecek,hasbihal edecek ve en önemlisi de belki ailecek buluşmak için sözleşecektik.Bu duygularla Mustafa’dan babası İsmail abinin telefonunu istediğimde onun; ’’Hocam,ben ve kardeşlerim iyiyiz teşekkür ederim ama size kötü bir haberim var’’deyip babasının 26 Ekim 2018’de cuma namazı dönüşü evde fenaşıp yattığını ve bir daha da kalkmadığını söylediğinde biraz evvelki sevincim yerini üzüntüye bırakmıştı.Ne diyeceğimi bilememiştim,donmuştum,üzülmüştüm,kızmıştım,kendime çok kızmıştım.O an hayatın bir rüya olduğunu ,o kadar da ciddiye alınacak bir meşgale olmadığını düşünmüştüm.Kendime kızmıştım çünkü ertelemiştim.Ama hayat hiç ertelemiyordu.
Laz İsmail’in ölümü,hayatı ve insanları ertelememem gerektiğini yüzüme çarpmıştı.Zamanı geri çeviremiyordum.Eşyalarımızı pikabıyla havaalanına götüren Laz İsmail ile Türkiye’de görüşmek üzere vedalaşmıştık.Bunun son görüşme olacağını nerden bilebilirdim?O ilkeli,mert ve dürüst insan ile Taif Havaalanı’nda son kez vedalaşacağımızı nerden bilebilirdim?Hakkını helal et İsmail abi,senin çok emeğin var bizde.
(22.03.2020-Adana)
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.