Efendim korona virüs diye musallat bir bela çıkmış dünyaya. Bu korona virüsün dünyayı soymasına, bizim canımızla doymasına, bizi mezara koymasına asla izin vermeyeceğiz. Bu virüse kesinlikle geçit vermeyeceğiz.

Korona virüs nedir tam olarak bilmiyorum. Evimde televizyon yok, bu nedenle haberlerden mahrum kaldım. Aslında televizyonum vardı 950 tlye almıştım sonra da 380 tl’ye satmıştım geçtiğimiz yıllarda. Hayat böyle işte değerli dostlar, para kazanmak çok zor.

Ama aklımın yettiğince bir şeyler yazacağım. Virüs çok; bu virüslere isimleri biz veriyoruz. En son da korona virüs olmuş, olabilir. Tut sen fare eti ye, kedi eti ye, köpek eti ye, eşek eti ye, katır eti ye, domuz eti ye, insan eti ye ondan sonra da virüsten öldük de; ne güzel memleket. Yenecek şey var, yenmeyecek şey var, denecek şey var, denmeyecek şey var. Çalacak şey var, çalmayacak şey var, alacak şey var, almayacak şey var. Satacak şey var, satmayacak şey var, atacak şey var, atmayacak şey var.

Kimisi elini yıkar, yıkamasa daha iyi; çünkü, yıkadığı elinde sabun kalıyor; ondan sonra da virüs var diyor; yahu virüs sende olmayacak da kimde olacak?

Evet ölüyoruz! Ama niye ölüyoruz? Niye erken ölüyoruz, biliyor musunuz? Aramızda kötü niyetli insanlar var, aramızda eğitimsiz insanlar var, ondan ölüyoruz! Kimimiz makam mevki derdine, kadın derdine düşmüş, ondan ölüyoruz!

Bir hırstır almış başını gidiyor. Kimselere kalmayacak bu dünya! Sana mı kalacak dünya?

Biz eser peşindeyiz! Ve cennet gibi bir dünya inşa etmek istiyoruz, ölünceye kadar da bu uğurda çalışacağız! Allah’ın huzuruna alnımız ak, başımız dik çıkacağız!

15 Mart 2020 Pazar 13:35:10

Sanatçı, ses sanatçısı, söz yazarı, şâir, yazar, garson: YAKUPHAN KILINÇ