- 870 Okunma
- 2 Yorum
- 0 Beğeni
Birinci Dünya’nı Savaşı’nı İrdeleme
I. Dünya Savaşı diğer bir deyişle, I. Paylaşım Savaşı öncesi dünya devletleri iki gurupta kümelenmişti. İtilaf ve İttifak gurupları diye. Osmanlı Devleti Almanya’nın başını çektiği tarafta yer aldı. İttifak tarafında. Diğer taraf, öncelikle İngiltere, Fransa, Rusya ve daha sonradan da İtalya da İttilaf Devletleri tarafında savaşa katıldı. Bazı devletler de savaşan bu devletlerin arasında yer aldı.
Daha çok savaşın nedenlerini ve sonuçlarını irdelemek amacım. İngiltere ve Fransa sanayi devrimi yaparak güçlü devletler olmanın avantajıyla dünyanın birçok yerlerinde sömürgeler edinmişlerdi. Fabrikalarında ürettikleri malları sömürgelerinde rahatça pazarlayabiliyorlardı. Ve bu ülkelerin zenginlik kaynaklarını fütursuzca talan ediyorlardı…
Almanya birliğini daha sonra kurmuş, sömürge edinmekte diğer ülkelere göre geç kalmıştı. Oysa Almanlar da hızla sanayileşmesini tamamlayarak Avrupa’nın güçlü devletleri arasında yerini almıştı. Ürettikleri malları için Pazar gerekti. Ve sömüreceği kaynaklar…
Rusların, ünlü çarları Deli Petro’dan beri sıcak denizlere ulaşma projeleri vardır. Bu amaçla tarihte Osmanlı-Rus savaşları kısa aralıklarla sürüp gitmiştir. Ruslar ilerleme, yükselme kaydederken, Osmanlılar yıkılma döneminde yapılmıştır Türk-Rus savaşları. Ve Ruslara karşı büyük toprak kayıpları yaşamıştır Osmanlılar.
Hele 1877-1878 Osmanlı-Rus savaşı sonunda Ruslar Yeşilköy’e kadar ilerlerler. Doğuda Erzurum kapılarına gelir kuzey komşumuz. Savaş sonunda Batum, Kars, Artvin ve Ardahan’ı da kaybederiz. Büyük kayıplar yaşarız batıda da…
Savaş öncesinde rakiplerimiz yaptıkları onursuz gizli anlaşmalarla Osmanlı topraklarını aralarında paylaşmayı planlarlar. Artık hasta adamı daha fazla yaşatmanın gereği yoktur! Öncelikle Ortadoğu ele geçirmek ve Anadolu’nun belirli bölgelerini ele geçirmektir birincil amaçları. Ruslar boğazları kontrol etmeyi hedefler.
Bizim safımızda bulunan Almanya’nın amacı da üç aşağı beş yukarı aynıdır İtilaf Devletleriyle. Osmanlı topraklarını sömürgeleştirmek ve Ortadoğu zenginliklerine ulaşabilmek.
Osmanlı Devletinin başındakilerin de ulaşılmaz hayalleri vardı. Almanlara aşırı güven duyuyorlardı. Almanlar girdikleri savaşları utku ile sonlandırmıştı. Almanlar nasıl olsa yapılacak savaşı kazanacak. Bizimkilere de parsayı toplamakta hisse düşecekti elbette. Başta Balkan Savaşları’nda olmak üzere kaybettiğimiz toprakları yeniden elde edecektik.
1914 yılında başlayan savaş 4 yıl sürdü. Osmanlılar 7 cephede savaşmak zorunda kaldı. Galiçya Cephesi, Kanal Seferi, Sarıkamış, Yemen… Bu savaşlarda büyük kahramanlıklar göstermemize karşı sonuçları hüsran olur.
Bu büyük savaşta bizim kazanç Çanakkale Savaşı olur. Büyük kayıplar verir iki taraf. Çanakkale geçilmez. Bu savaş bize ulus olma, vatan savunması bilincini pekiştirir.
Savaşın bizler için önemli katkısı Çanakkale’de başarımızla dünya hayran bırakmamız değildir sadece. İtilaf Devletleriyle Rusların bağlantısı kesilir Çanakkale savunmasıyla. İngiliz ve Fransızlardan çar taraftarlarına yardım yapamazlar. Rusya’da devrim olur. Bolşevikler çarı devirirler. Bolşevikler itilaf devletlerinin aleyhimize yaptıkları onursuz gizli antlaşmayı açıklar. Bununla kalmaz Erzincan’a kadar gelen Rus orduları geri çekilir.
Savaşı Almanlar, bizler kaybederiz. Ortadoğu, Irak, Arap Yarımadası… elimizden çıkar. Osmanlı Devleti Mondros Ateşkes ve Sevr Antlaşması ile tarihe karışır.
Savaş sonunda güzel yurdumuzu pay etmeye gelir sıra. Galipler planlarını uygulamaya başlarlar. Kazın ayağı öyle olmaz. Çanakkale’nin altın başlı yiğidi Mustafa Kemal Paşa bir destan yazmaya girişir. Özgürlüğüne âşık ulusumuzu örgütleyerek bir şanlı destan yazar.
Dünyadaki konjonktürü gereği en akılcı bir yöntemle yorumlar. Lenin’le iletişim geliştirir. Mustafa Kemal batının sömürücü güçlerine karşı savaş vermektedir ve padişahlık sistemine… Lenin de emperyalist güçlere, onların işbirlikçisi çar ve taraftarla mücadele etmektedir.
Bolşevikler bize Ulusal Kurtuluş Savaşı’mızda silah ve para yardımı yaparlar. Mustafa Kemal’in üstün strateji dehası 500 yıllık Ruslarla dostluk köprüleri kurmamızı sağlar.
I. Dünya Savaşında yenilen devletlerin safında olmamıza karşı savaş sonunda yıkılan bir imparatorluğun küllerinden yeni bir Türk Devleti Türkiye Cumhuriyeti kurulur. Ulusal Kurtuluş Savaşı içinde yapılan doğu cephesi savaşlarında Kars, Ardahan, Artvin illerimiz anayurdumuza ilhak edilir.
Savaşlar yıkım getirir. Ölüm, gözyaşı, acılar bırakır. Savaş kıyımdır, yıkımdır. Savaşların uluslara tek katkısı, savaş sonunda kan dökülmesinin durdurulması. Savaş tam tamlarını susması olmaktadır. İnsanlığın kısa süre de olsa savaşın acılarıyla yüzleşmesi olmaktadır. Ne acıdır ki, insanlık savaşın şokunu artırdıktan sonra yeniden daha çılgınca silahlanma yarışına girmekteler.
Er ya da geç insanlık savaşın vahşet olduğu bilincini yetesiye içselleştirip barışa, dostluğa yatırım yapacaktır. Silahlanmaya ayrılan kaynaklar toplumların refahı için harcama olgunluğuna erişilirse yaşlı kıtamızda huzur, barış, bir arada güvenle yaşamak olanaklı olacaktır. Yaşasın barış. Yaşasın halkların kardeşliği…
YORUMLAR
İyi Geceler İbrahim Yılmaz Hocam!
Çok Kıymetli Öğretmenim, "Birinci Dünya’nı Savaşı’nı İrdeleme"
başlığı altında kaleme aldığınız, kısa ve lakin derin tarih içerikli
makaleniz bir çok devlet yöneticisine yabancı ki, 1. dünya savaşından
bir asır sonra Osmanlı'ya hayranlık duyup,saltanat rüyası ile
yanıp tutuşuyorlar.
Keşke diyorum o sevdaya kapılanlar önce sizin makalenizi görse okusalar.
Sonra Turgut Özakman'ın Çılgın Türkler ve Diriliş'ine bir göz atsalar.
İnanıyorum ki o zaman kime özendiklerini idrak ederler , şehitler tepesi
boş kalmayacak söylemini unuturlar .
Değerli Hocam!
Makaleniz her yaştan , öğrenci ve eğitimcinin okuması gereken bir
irdeleme.
Sizi bütün kalbimle tebrik ederim.
Sonsuz saygı ve sevgilerimle.
Savaşta ordular savaşır ama olan halka olur çoğu zaman. Savaş sonrası uzun seneler yokluk ve sefalettir... Savaşın kağıt üstünde kazananı da olsa, kaybeden her iki tarafta da yine millettir, masumlardır.... Basiretsiz ve ileriyi göremeyen devlet adamları 1. Dünya Savaşına girmemize sebep olmuş ve ülke insanları ile kaynakları heba olup gitmiştir. Barış her zaman en akıllıca girilecek yoldur... Kutlarım içtenlikle Hocam...