- 541 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Tokat Anadolu Lisesi Gençlerine Cevaplarımız
GENÇLERE CEVABIMIZ
3.Mart 2020 tarihinde Tokat 15.Temmuz Şehitler Anadolu Lisesinde 3.Mart Dünya Kulak ve İşitme Günü dolayısı ile gençlerle söyleşimiz oldu.9. Sınıf Öğrencileri sordu ben cevapladım. Her konferansımızda olduğu gibi en çok okuyan 3 öğrenci ödül olarak imzalı kitaplarımı güzel soru soran 5 öğrenci ise kullandığımız kalemlerimizi ödül olarak kazandı. Bakın gençler ne sormuş ben ne cevap vermişim?
SORU- Çocukken geçirdiğiniz rahatsızlık olmasaydı şu anki düşünceleriniz aynı kalır mıydı? Yani rahatsızlık bu yönden size faydalı mı oldu?
Aileniz sizi desteklemezken bu özgüven ve ilham biri tarafından mı aşılandı? Yoksa tamamen kendi fikriniz mi?(İkbal Ceren Çalışkan)
CEVAP- Hastalık geçirdiğim zaman 12 yaşına yeni basmıştım. Ondan önce de girişken ve kendimi iyi ifade eden haklarımı arayan insandım “Senden İyi Avukat olur” diyen arkadaşlarımın annelerinden
“Seni Belediye Başkanı yapacağız” diyen arkadaşlarım vardı. Ortaokulda iken sözü dinlenen ve sözleri beğenilen insandım. Galiba hasta olmasam bunlardan birini gerçekleştirebilirdim. Belki daha da gelişmiş olabilirdim. Zaman neyi getirir bilinmez ki. Bugünlere de şükrederiz. Kendimizi rahatça ifade ederek ailemizi de kimselere muhtaç etmeden, buraya gelerek size ilham vererek, kitaplar yazarak da insanlara faydalı oluyoruz.
Biz kendimiz gelişmeye karar vermezsek isterse tüm dünya istesin gelişemeyiz. Tabii ki gelişmek isteyene Allah her yerden yardım yollar ve gelişir. Öğretmenlerimizin ve Zamanın Valisi Recep Yazıcıoğlu’nun manevi desteğini unutmak mümkün değil.
Akrabalarımızdan rahmetli Amcam Osman Yalçın, Öğretmenlerimden Azmi Erge, Asım usturalı, beni yerel basına yönlendiren Salih Gencer, yazmak konusunda her zaman bana destek oldular. Edebiyat Öğretmenim Aslan Ünal’ı da unutmamak lazım. Ziyaeddin Solmaz Hocamız ki, halen sizin okulda Coğrafya Hocası. Onların desteklerini unutmak mümkün değil. Siz de hocalarınızın özellikle size okumayı sevdirmeye çalışan hocalarınızın kıymetini bilin derim.
SORU- Size eğitim hayatınız boyunca en çok motivasyon veren kitabın adı nedir? Y da temel motivasyon kaynağı nedir? ( Egemen Kılınç)
CEVAP- Ortaokulda, lisede elimize geçen, öğretmenimizin verdiği kitapları, babamızın aldığı okul ansiklopedilerini hep okuduk.
Kişisel gelişim alanında en çok etkileyen kitap ise Karaman ilinin de kaderini değiştiren, bugüne kadar 1.250.000 baskı yapan Mümin Sekman’ ın “ Her Şey Seninle Başlar” adlı kitabıdır. Konuşma yaptığım okullarda en çok kitap okuyanlara hediye ederim. Kaç kişiye hediye ettiğimi unuttum. İnsanlarda beğendiği kitapları kitap okumayı sevenlere hediye etse ülkemiz böyle gelişir.
Mümin Sekman’ın bu kitabını Karaman ilinde bir hoca okuyarak Karaman’ın en zengin adamına hediye etmiş. O da 25.000 tane satın alarak Milli Eğitim aracılığı ile öğrencilere hediye etmiş. Öğrencilerde okuyarak gelişmiş ve zamanla Üniversite sınavında ülke genelinde 1. Olmuşlar. Demek ki güzel kitaplar okununca, paylaşılınca ve sevgi ile donanınca il bazında da gelişme oluyor. Siz de sevdiğiniz kitapları paylaşın ki gelişesiniz.
Beni motive eden unsurlar ise yalan söyleyen ve boş konuşan insanlardan uzak kalarak güzel konuşan insanları motive eden insanlarla beraber olmak sohbet etmektir. Güzel kitapları okumak düşünmek ve faydalanmaktır. Her insan bunları yapabilir. Güzelliklere koşmak kötülüklerde kaçmak. Bunun da farkına varabilecek akıl herkeste var bence. Şöyle dua edelim “Allah’ım değiştirebileceğim şeyler için bana güç, değiştiremeyeceğim şeyler için sabır , bu ikisi arasında farkı bilebilmem için de akıl ver”
SORU- Hayatımızdaki engeller bize engel midir?(Furkan Aktaş)
CEVAP- Engel bizim önyargılarımız, egomuz, yapamama korkusu. Bu korku o kadar gençlerin içinde var ki, konuşmaya gittiğimiz Üniversite ve liselerde sanki masal anlatıyormuşum gibi bakıyor gençler bana. Ama anlattıklarım hep hayatın gerçekleri. Gençler konuşmalarımızdan ister istemez etkileniyorlar ama cesaret olmayınca iletişimi geliştiremiyorlar. Bence ülkemizin en büyük sorunu gençlerimize ve halkımıza özgüven aşılamamış olmamız ve bunun içinde gerçek manada insanlarımızın ve eğitim kurumlarımızın gerçek manada çaba harcamamaları. Öyle olsa özgüvenin güzelliğini anlatan yazarları okullara davet ederek kitaplarını alarak çocuklara hediye ederek çok güzel işler yaparlar. Çok güzel bir eğitim programı ile gençleri özgüven sahibi yapabiliriz. Hatta özgüven ile alakalı kitaplar okuyarak bile insanın özgüveni artıyor okuma ama üzerine düşünmek ve uygulamak şartı ile sadece okumuş olmak için değil.
SORU-Hayatınızın dönüm noktası nedir? (Birkaç öğrenci bu soruyu sormuş)
CEVAP-Daha önce anlattığım gibi “Oku “ emrini doğru algılayarak okumaya başlamam ile hayatımda değişme oldu. Daha sonra röportaj yaptığım birçok kişi hayatının dönüm noktasının Allah’ın “Oku” emrine sıkı sıkı sarılmak olduğunu anlattılar. O zaman bu emrin ne kadar önemli ve genel olduğunu anladım. Büyük başarı sahiplerinin de çok kitap okuyan ve bununla gelişen insanlardan olduğunu gördüm. O zaman bu emre daha sıkı sarıldım. Bence çok insan bu emrin önemini anlamıyorlar ve uygulamıyorlar. Anlayan ve uygulayanlarda epey mesafe kat ediyorlar yani.
SORU-Yazarları çoğu öldükten sonra değerleniyor niye?( Zeynep Akça/ Ayşe Numan)
CEVAP- Yazarlarımızın çoğunun yaşadığı şartlar ile günümüz şartları farklı o zaman kendilerini yeterince tanıtacak televizyon, sosyal medya, internet falan yoktu. Şimdi ise bu yolla daha rahat yazarlar kendilerini tanıtarak anlatabiliyorlar. Sadece yazarlarımız değil tüm bilim adamlarımız ve sporcularımız, sanatçılarımızın gerçek değeri ölünce anlaşılıyor. Siz gençlerde yaşayan yazarlarımızın kitabını okuyun, okutun ve okullarınıza davet edin ki ölmeden önce de değer verdiğinizi gösterin
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.