- 777 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Gazi Meclis'te yaşananlar bu millete yakışmamış'tır
Müslüman bir Türk’üm, Müslümanlığım benim Türk’lüğümü daha bir güzelleştiriyor. Bizdeki cevheri, iman aşkımı ortaya çıkartıyor. Kendini Müslüman bilen herkes de kardeşimizdir. Irkı dili başka olsa da canımız kanımızdır. Hatta dini başka olsa da bizde yaşam hakkı, bizde dirilme imkânı bulacaktır..
Biz değilmiydik Çanakkale de birlikte gazi şehit olan, koyun koyuna yatan. Önce İslam ümmeti olduk, sonra Osmanlı devletini benimsedik, Alevi, Sünni, gürcü, Laz, Çerkeş olarak “Cihan” harbine beraber girmedik mi?
Şu söz minarelerden, mihrap ve dergâhlardan, Mevlevihanelerden yankılanmadı mı? “Bugün ümmeti Muhammed! Din, İman, Vatan, Toprak, Namus için, düşmana karşı koyma zamanı, “Bu sözle cihan harbine birlikte koşmadık mı?
Bu söz etrafında başımızdaki kutlu insanlar, yöneticiler, Askeri erkân hep birlikte tüm olumsuzluklara karşı omuz-omuza savaşarak son karakolumuz Anadolu topraklarını korumak, Cumhuriyeti kurmak, Şanlı al bayrağımızı dalgalandırmak adına. Ya gazi ya da şehit olacağız, diyen atalarımız, bu kutsal beldeleri biz halkımıza canları ve kanları bahasına bırakmamışlar mıydı?
Kimdi onlar? Türk Mehmet, Kürt Raşit, Alevi Ali, Çerkeş Etem, Laz Temel vs-vs şimdi ne oldu da bize böyle ayrı-gayrı olduk? Düşman ajanları dış mihraklar bizi bitirmek adına akla hayale gelmeyen her yolu denedi deniyor da.
“Biz acele ettik kışta geldik ama sizler cennet asa bir baharlarda geleceksiniz”.Diyen üstat Bediüzzaman hazretleri bu günlerin müjdesini verirken de hiç ayrım yapmamıştır.
İşte Müslüman kardeşim, Müslüman âlemi yaklaşık iki, üç asırdır bir birinden kopmuşluğun başıboşluğun açısını çekmekteler. Kendilerine sığınılan Amerika, Rusya, Fransa, İngiltere, Yunanistan insanımıza sefaletten parçalanmadan başka bir şey verememiştir. Coğrafyamızda bu nedenle yığınla bekleyen sorunlar, insan kıyımları, göçler ve kardeş kavgaları yaşanmaktadır.
Gaddar batılı acımasız dış güçler inancımıza olan kinleri nedeniyle ne yaparsak yapalım, bizi kabul etmeyecekleri gibi, kardeşi kardeşe kırdırma ya da devam edeceklerdir.
Bugün Irak parçalanmış, Afkanistan kan ağlıyor, Suriye kan gölü, Filistin malûm, Türk cumhuriyetleri ise bambaşka zorluklar içerisindeler, güvendiğimiz dağlara hep karlar yağıyor.
Yeter artık öğleyse kendi göbeğimizi kendimiz kesmek mecburiyetindeyiz. Suriye’de de yapılanda işte budur. Başka güçlerin bizim üzerimize elbise biçmelerine müsaade etmeden, kardeşler olarak, aramızdaki sorunları artık oturup konuşup anlaşarak kendimiz çözmeliyiz. Ancak o zaman yaşam hakkımızı kazanmış, güçlenmiş ve varlığımızı ispat etmiş oluruz.
Nasıl bu Cumhuriyeti bu insanların dedeleri ataları birlikte kurabilmiş, düşmana karşı tek vücut olmuşlarsa, bugünde bu meselelerin üstesinden rahatlıkla geleceklerdir.
Bu ülke tüm değer ve kıymetleriyle hepimizin sahip çıkmak ta tüm halkımızın görevidir. Artık ötekileştirmelere, sen ben kavgalarına son verme, zaman ileriye bakma zamanıdır.
Bu gazi mecliste kimsenin kimseye belden aşağı bakma, vurma, konuşma, hakaret etme hakkı ve selahiye’ti yoktur. Zaman bir olma maddi - manevi güçlü olma zamanıdır..
“Mevlâ görelim neyler, Neylerse, güzel eyler... “
Necip Fazıl Kısakürek
Türk de secdede...
Kürt de secdede...
Acem de...
Arap da...
Hepsi, O’na yakınlık derdinde.
Secde ettiğimiz Rabbimiz karşısında hepimiz eşitiz, biriz, kardeşiz...
Övündüklerimiz bize ait değil...
Üstünlüklerimiz ırkımızdan değil...
Tenimizin rengi bizim tercihimiz değil...
Milletimiz üstünlük ya da aşağılık sebebi değil...
Hepimiz Âdem’in (a.s) çocuklarıyız ve hepimiz topraktanız...
Biz ırkçılığa karşı secdedeyiz, sizi de bekleriz...
Ahmet Ali Canbaz
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.