Kimi der gökten elma düştü, ben derim soğan sarımsak
Tekraren aynı meselelerde geleceğin önü kesilmeye çalışıldığı için cevap vermeye değer buldum. Hem bu cevapla delidana, domuzgribi, coronovirüsü gibi yayılmaya başlayan sürtüşmelere teşhiş koymak için yarar vardır. Tanrı kutsasın cemi cümlemizi.. Şuradan başlayayım. Hatırlanacaktır: Cumhuriyetin ilk yıllarında Atatürk’e yapılan methiyeler milletimizin ekseri kesiminde putculuk olarak görülerek, arabın dininin etkisinde insanımız cumhuriyete karşı cephe almaya zorlanmıştır. Öyle ki Said; bir meclis oturumunda, tafsilatına malum olmadığı bir konu olsa bile chp vekillerinden bir kaçına bakarak, sadece onların tersi şekilde el kaldırırmış. İş bu hareketini ilk okuduğum veya duyduğumda; insanın bilgisi olmadığı bir konuda, sadece karşıt olarak oy kullanmasını yadırgamış ve akıl-mantıkla bağdaştıramamıştım. Yıllar sonra da olsa haklı çıktığıma seviniyorum..Meclisi ve dahi milleti yıllarca karıştıran cumhuriyet ve cumhuriyet öncesi dönemin karşılaştırılmasında, dinin insanımızı karanlığa mahkum ettiğini ziyadesiyle tetkik ettim.
Bu tetkiklerde Tanrı yol gösterdi ki; insan olan düşünür- taşınır, tartar, eğer-büker, dener ve doğruluğuna emin olduğunu ilmi olarak ortaya koyduğunda savunur. Devamlı internette ve kitabiyatta gösterdi ki, laklakanlık asırlardır gündemimizde..
Zulmün son işkenceleri olarak tanımladığım; "dinistlik/ körükörüne bağnazlık" dindar kesimin gerçekleri saklayarak insanları hayal alemine yönlendirmeleri ile eşdeğerdir. Öncelikle ilmi delilleri kabul etmiyorlar. Ne de olsa gerçek onlar için sadece bir oyundur ve bu oyunda ne kadar çile çekilir ve çektirilirse cennetlik olacaklarına inanıyorlar. Hakikat delil ister. Hesap veremeyen bir kitabiyatın, hangi işin düşerse "kitabına uydurma"ayetleri vardır ki, o ayetler kutsal sayılarak vuruyorlar insanımıza yaftayı.. İki sarhoş babında..
Oysa ki gözlerindeki at gözlüğünü çıkarıp şöyle bir temaşa etselerdi dünyayı. Dinler her dönem bir şekilde kadın üzerinden erkeklerin dinini yaşatması olarak görülecektir. Cidden sormak isterim ki şunu; kadın, eril dindarlar için gerçekte ve hayalde tam olarak neye/kime tekabül etmektedir. Gerçekten arap edebiyatını ve dinini hem kurani hem hadisi hem de sosyolojik olarak, fikri ve kararı hür şekilde inceleyen özgür bir kadın nasıl dini savunabilir ki?? Tarih göstermiştir ki, ister iskandinav kadınları olsun, ister türk kadınları,ister herhangi bir milletin kadınları savaş sırasında en az erkekler kadar vatanlarını savunmada ustadırlar. Savaşta vatanını savunan kadınların dine karşı kendilerini savunamamalarına aklım ermiyor.
Sorgulamamızın çapını biraz daha büyütelim. Hayat, sadece dişiye değil, ilme olduğu gibi, erkeğe de ahlak ve izzet görevini vermiştir. Bu nedenle erkeklerin kadını kullanarak cumhuriyetin hangi fikrine saldırdıklarını anlamakta zorluk çekiyorum. Öyle ki ben, hangi düşünceden olursa olsun, hangi din ve kültürden olursa olsun hamiyetlerini ele-yabancıya bile isteye peşkeş çektiklerini düşünemem. Herkesin atasının hamiyet sahibi olduğunu biliyorum. Fakat kadın üzerinden yazınızın özüne inmeye çalışınca karanlığa bulanmış bir dimağ görüyorum.
Tarihte olağan gelen tüm düşüncelerde dört bir yanını çizdiğimiz şudur ki, insan acizliği gereği kendi üstünü ve üstünlüğü savunur. O yüzden göklerden ve ruhsal varlıklara varıncaya kadar kendisine bir reis bir başkan, bir peygamber arar durur. Çağların gün dönümlerinde ise; kurduğu tüm yalandan efsaneler ve destanlar, inanışlar, dinler en şiddetli depremlere maruz kalan köhne yapılar gibi toz duman olur gider. Oysa gerçek şudur ki; fikirlerinde inkilapçılık olan bir hareket dimdik ayakta durur.
Sanki din olmasa tüm dünya barbarlık zamanlarından kalan çekişmelere devam edip gidecekmiş gibi , herhangi bir saldırıda, kendi ve milletinin izzeti nefisini savunmak için bir dine ihtiyaç duysun. Elbette dini savunanlar namus ve hamiyet kavramını dinler olmadan dinin emirleri olmadan savunulmaması gerektiğine inanabilirler.Dinleridir, bir şey diyemeyiz, özgürdürler. Fakat dinistlerin tarih hakkında tarih bir ganimettir, tarihte ganimeti nasıl yediysem şimdi de halkı aldatarak yiyebilirim düşüncesine kapılmış olabilirler. Son dönemlerde fakirlerin ve halkın acısı üzerinden dönen tartışmalar da bununla ilgilidir. Sanki vatanı savunmak için illahi bir cennet fikri olmak zorundadır veya dini kavramlar kullanılmak zorundadır.
Türk Devlet Atasının, eskimez sözlerine eğilelim. "Vatan imar istiyor, zenginlik ve refah istiyor, bilim ve ustalık, yüksek uygarlık, hür düşünce ve hür yaşayış istiyor." "Zaman ilerledikçe, ilim geliştikçe, medeniyet dev adımlarıyla yürüdükçe; hayatın, asrın bugünkü gereklerine göre evlat yetiştirmenin güçlüklerini biliyoruz. Anaların bugünkü evlatlarına vereceği terbiye, eski devirlerdeki gibi basit değildir. Gerekli özellikleri taşıyan evlat yetiştirmek, pek çok özelliği şahıslarında taşımalarına bağlıdır. Bu sebeple kadınlarımız, hatta erkeklerden daha çok aydın, daha çok feyizli, daha fazla bilgin olmaya mecburdurlar!" "Dünyada hiç bir milletin kadını “Ben Anadolu Kadınından fazla çalıştım. Milletimi kurtuluşa ve zafere götürmekte Anadolu Kadını kadar emek verdim, diyemez!"
Understand?? Meydanda bir mükemmeliyetçilik varsa, dört bir tarafı yedi düvel tarafından zaptedilmiş bir vatan özgürlüğüne kavuştuysa; bunda rol olan ve düşmanın tüm planlarını önder olduğu milletinin yararına bozan kimdir? Bozmakla da yetinmeyip, tüm imkansızlıklara ve dinistlerin her tarzda karşı çıktıkları cumhuriyeti, arap şeyhleri ve onlardan beslenen aklı ve vicdanını tutsak etmiş insanlar mı kurmuştur?
İnsanımızın fikriyatı din ile sislendirildiği için demelidir ki; yeni çağın tüm ihtişamına saldırmak için her türlü dalavereyi ustaca kullanan dinistlere, eskide matuf ağalık-bendelik, erillik-dişilik, şeyhlik-dervişlik gibi aydınlıktan gözleri kamaşanlara haykırmalıdır:
Sanki dinler ve dinistler olmasa vatan kurtulamayacak, anadolu kadını kendinin köle edilmesine hay hay diyecekti.
Varlığı daha inkar edilemeyen o büyük veya küçük, diri veya ölü olduğu belli olmayan güce-Tanrı denilene- yine de teşekkür ederim.
Sürçülisan ettiysem affola.
YORUMLAR
Başlığı okuduğumda bu yazının size ait olduğunu düşünmüştüm, yanılmadım.
İçsel söyleşi - deneme - makale karışımı, içeriği dolu dolu yazılarınızı okumaktan çok haz alıyorum. İşte böyle br yazı daha...
Üstü kapalı geçtiğiniz her paragraf için başlı başına bir yazı da yazabilirisiniz, biz de keyifle okur ve yararlanırız.
Saygılarımla.
Yinsani
güzel katkılarınız için teşekkür ederim.
saygı ve huzurla.
"Din toplumların afyonudur. " demiş hani Karl Marx zamanında....hele cehaletle saglamlastırıldığında sen düşün nesildaşım...
Bir şeye inanmak, bir dine kendini ait hissetmek güzel, güzel olmasına ama eğer beyin denen bölgeyi kullanmıyorsa insan o zaman işte gerçek tehlike...
Derin boşluklara ve arayışlara dusebilen yaratiklariz , bu boşlukta hele tutunacak bir dalımız yoksa işte o zaman sonumuzu da getiririz. Ornek tarikatsal çeşitli toplu intihar vakaları ....
Salem kasabası vakası desem...cadı avları...fazla soru soran kadınların insanlık dışı sonraları....yine bütün cadıların kadın olarak gösterilmesi ve oldukça çirkin, erkeği baştan çıkarıp günah işleyen kişi olarak resmedilip anlatılması...hatta ilk yaratılan kadından başlar bu hikaye...
Ilginç bir o kadar yok artık dedirten hikayeler var...malesef.
Bireyin iç dünyasını dengeleyen onu bütünleyen , doğaya saygılı ve uyumlu biri haline getiren inanç sistemleri çokça güzeldir...Umarım içimizde böyle bir birlik kurabiliriz ...Umarım...insanın aklını kullanması bence onu inancından uzaklaştırmaz aksine yararı olur..
Yine umarak (ummak dışında pek bir şey diyemiyerek) selamlarımı bırakıyorum...
Huzurlu bir gece dilerim nesildaşım.
Kalemine sağlık
Yinsani
lakin özeti denilebilir.
bir etkili yorum olarak işaretleyeyim..
teşekkürler nesildaşım..
eksik olmayın..
Çok haklısın
değerli yazarım çizerim
bir ülkenin kalitesi yetiştirdiği evlatlarının eğitim kalitesiyle ölçülür
eski geleneksel yaklaşımlarla bir yere varamayız
güncel ışık hızında ilerlemekte
güncele yetişemezsek
sonumuz KARANLIKTIR
nice sevgi ve saygılar
Yinsani
güneş tutuldu gibi bir haldeyiz ülkede..
dünyada da coronavirüsü tuttu bir şeyleri gibi..
nicelere..