DİNLER TARİHİ
" ÖĞRETİLEN DİNLER TARİHİ FİYASKOSU "
Sümerlev, büyük bir olasılıkla İÖ (İsa’dan Önce) Dördüncü 1000 yılda ya da daha önce doğudan
Mezopotamya’ya gelmiş Sami ya da Hint-Avrupa kökenli olmayan bir
halktı. Sümer akınları zamanında Dicle ve Fırat lrmakları arasındaki ülkenin
büyük bölümünde Samilerin yerleşik oldukları kesindir ve Sümerlerin girişiyle
iki ırmağın idaresi için iki halk arasında başlayan mücadele iki bin yıl kadar sürdü.
Bugünkü verilerimizle baktığımızda, ilk galip gelen Sümerler’di. Sümerlerin
bir zamanlar Mezopotamya’nın en iyi bölgelerine hakim olduklarını, fetihlerini
daha uzak ülkelere kadar götürdüklerini düşünmek için geçerli nedenler vardır.
İÖ dördüncü bin yıldaki bu fetih ve iktidar dönemi sırasında Sümerler ekonomik,
sosyal ve politik örgütlenmelerinde önemli ilerlemeler kaydetmişlerdir.
Bununla gelen tinsel ve dinsel kavramların büyümesi ve gelişmesiyle, bu önemli
sürecin, dördüncü bin yılda Sümerler ile ilişki kuran Yakın Doğu halklarının
üstünde silinmez bir etki bırakmış olmalıdır.
Ama Samilerin Sümerler tarafından yenilgiye uğratılması iki halk arasında
Mezopotamya’nın yönetimi için baş gösteren mücadelenin sonu olmadı. Kuşkusuz
Arap yarımadasından gelen yeni göçebe akımlarının yardımıyla, Samiler
giderek güçlerini yeniden kazandılar ve daha da saldırganlaştılar. Böylece
üçüncü bin yılın başlarında Sümerlerin Mezopotamya’nın daha güneyine, haritamızda
yaklaşık olarak Nippur’dan Basra Körfezi’ne, sürüldüklerini görürüz.
Kuzey Nippur’da Samiler iyice yerleşmiş gibidirler.
Yaklaşık olarak üçüncü bin yılın ortalarında, Akad hanedanlığının kurucusu
büyük Sami fatihi Sargon harekete geçti. O ve onu izleyen krallar güneydeki
Sümerlere saldırıp onları fena halde bozguna uğratmayı, üstelik, esir ettikleri
kurbanlarının çoğunu kaçırıp yerlerine Samileri yerleştirmeyi alışkanlık haline
, getirdiler.
Bu yenilgi Sümerler için sonun başlangıcı oldu. Üçüncü bin yılın sonunda
Sümerlerin Mezopotamya’nın siyasi egemenliği için son bir çaba gösterdikleri
ve “Üçüncü Ur Hanedanlığının idaresinde belli bir başarıya eriştikleri
doğrudur.
Yine de, bir yüzyıldan fazla sürmeyen bu “Yeni-Sümer” krallığında
önemli rollerin Samiler’ce oynandığı, hanedanlığın son üç kralının Sami adları
taşımaları gerçeğiyle gösterilmiştir.
İÖ yaklaşık 2050 ’de son başkentleri Ur’un yok edilmesiyle
Sümerler’in siyasi varlıkları giderek kayboldu. Bunun üzerinden
çok geçmeden, üçüncü bin yılın sonlarına doğru aşağı Mezopotamya’ya
nüfuz etmeye başlamış Sami bir halk olan Amurrular başkentleri olarak Babil
kentini kurdular ve Hammurabi gibi hükümdarların idaresinde Mezopotamya
üstünde geçici bir üstünlük sağladılar. Çünkü bir zamanlar Sümerler taralından
ele geçirilmiş ve yönetilmiş olan Babil kenti 10 ikinci ve birinci binyılda o
kadar ün kazanmıştı ki bölge bu güne kadar kullanımda kalan Babilonya olarak
bilinmeye devam etti.
Şimdi buradan bakılırsa hali hazırda din tarihleri sıralaması ve İnanışlara dair safsatalar
insanlara birer gerçeklikmiş gibi yedirilmeye çalışılıyor. Oysa Sümer çivi yazısı gösteriyor ki Tanrı inancı ilk kez İÖ 3000 ile 2000 arasında başlamıştır.
Daha ilginç olan bilgi ise şudur, Sümerlere ait inanışların bir çoğu Sami dinlerine veya Semavi dinlere yansımıştır.
Günümüzde Özellikle Anadolu’da yaşayan İslam toplumunda bunun örneklerini görmek mümkündür.
1. Ekmeği 3 kez öpüp, yüksekçe bir yere koymak gibi..
Okuduğunuz için teşekkür ederim.
YORUMLAR
Çok dolu dolu yazmışsınız, bu beni mutlu ediyor. Ama şu sitede ki bir çok insanın bu bilgilere olan ilgisizliği ise beni üzüyor. Dünyanın varoluşundan, geçirdiği milyonlarca yıllık evrimden bir haber olan toplumumuz, umarım bir gün bu bilgilere ve bilim dallarına hak ettiği değeri gösterir.
Emeğinize sağlık,
Saygılarımla.
Arkeolog
Anlamlı katkınız için teşekkür ederim.
Asıl ben yazdığınız ve paylaştığınız için teşekkür ederim.
insanımızın beyni mengene gibi kıstırılmışken ve başlıyorken daha kundaklarda arabın sözleri şiiri kulağa seslenilmeye..kime ne anlatılır ki..
derler ki sümerlere de göndermiştir bir peygamber.. hangi peygamber ne önemi var sayısı bilinmez 124 bin derler geçerler.. kızılderililere de ateş dansı öğretmiş peygamberler..
mayalara hesap kitap yaptıran da ortadoğu vb vb vb..
bu güzel paylaşım için tekrar teşekkürler..
eksik olmayın..
Arkeolog
Güzel katkınız ve yorumunuz için ben teşekkür ederim. Saygılarımla