BU YAZININ SONUNU,TAHMİN EDEMEYECEKSİNİZ.
Eski yada yeni;
Bir arabanız varsa eğer.
Trafiğe çıktığınız zaman, hız sınırına uymak zorundasınızdır.
70 km hızla gitmeniz gereken yolda, 120 km hız ile gidemez.
Kırmızı ışık yanıyorsa, görmezden gelemezsiniz.
Ya da, siz görmezden gelebilirsiniz. Ama sizi, bir “görmezden gelmeyen” çıkacaktır mutlaka.
"Ama benim arabam yeni,250 km hız yapıyor. Ben nasıl 70 ile giderim? Normal araçlar gibi, kırmızı ışıkta, nasıl beklerim?" diyemezsiniz.
Bu kurallara takılmak istemiyorsanız, otoyoldan gitmeniz gerekir. Biraz sıkıcıdır ama, güvenlidir. Hem, kaza yapma riskinizi de asgariye indirir.
Öte yandan, iki yılda bir muayene istasyonuna gitmek zorundasınızdır.
Diyelim ki, frenleri tutmuyor aracınızın. Ve bu, ağır bir kusurdur.
"Ama benim arabamın, boyası yepyeni. Ya da, içinde hiç sigara içmedim. Bakın mis gibi kokuyor.
Varsın, frenleri de tutmayıversin." diyemezsiniz.
Özetle;
Siz kendinizi düşünmüyor olabilirsiniz. Ama başkalarının canını, tehlikeye atamazsınız.
Bunların tersini yapacak olursanız, verilecek her türlü cezaya, razı olmak durumundasınızdır.
ŞİKAYET DE EDEMEZSİNİZ.
Hûlâsa-i Mânâ;
İşte o araba, sizin bedeninizdir.
O kırmızı ışık da, hayatınızın sonu.
O otoyol, Cenab-ı Hakk’ın gitmemizi emrettiği yol.
O muayene istasyonu da, hesap verilecek yerdir. Yani, mahşer yeri.
"Ben çok gencim,her haltı yapabilirim. Ben gencim, hiç ölmem. Ve ben, kimseye hesap vermem" diyemezsiniz.
Derseniz;
Verilecek cezaya, razı olmak zorundasınızdır.
Ya da, Yüce Allah’ın emrettiği yoldan ilerlersiniz.
Başta, belki biraz sıkıcı gelebilir. Ama sonunda refaha erdirir.
Haa,
"Ben zaten razıyım, her türlü cezaya" diyorsanız...
Ölmeyi bayılmakla.
Cehennem ateşini, mangalla.
Sorgu meleklerini de, trafik zabıtalarıyla...
Karıştırıyorsunuz demektir.
Siz karıştırıyor olabilirsiniz. Ama emin olun, onlar sizi karıştırmazlar.
Ve;
ŞİKAYET DE EDEMEZSİNİZ…
Çünkü;
Davanın hakimi, aynı zamanda bütün olayların da, şahididir.
İlker KAHYA
{Veliaht}
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.