- 913 Okunma
- 7 Yorum
- 1 Beğeni
SON GÜNLER
Gel gardaş okuldan tanıyorum seni. Okumayı, yazmayı sevdiğini biliyorum. Bir site var ben oranın üyesiyim. Sen de üye ol.”
Oldum.
Ufaktan ufaktan başladım yazmaya. Hani gece on ikiden sonra günün yazısı seçiliyor ya, ellerim yanaklarımda, çok kez gece onda tünedim ekranın başına, on ikiyi bekledim.
Bir gün yazım günün yazısı seçildi. Bende bir heyecan, bir coşku. “Yazar oldum ben” dedim, sevindim. Yengeç gibi yan yan yürüdüm.
Aradan yıllar geçti. Kalem dostlarım oldu. Bazılarının da dostu oldum. Bazen estim gürledim. Yönetimi tenkit ettim. Ama hep buranın bizler için bir edebiyat ailesi olduğuna inandım.
Yıllar önce birisiyle kalemlerimiz çakıştı. O benim yazılarımı sevdi. Ben de onun. Yazınca mizahı güzel yazıyordu. Tarih hocasıydı. Okunuyordu da.
Gün geçti. Devran döndü. Hani biraz palazlandı ya;
Bundan üç gün önce;( daha önceden de yaptığı gibi) yine bir ATATÜRK türküsü tutturdu. Sesi çatlak. Notalar bozuk. Güfte hakaret.
Sinsice ATATÜRK’ün adını anıp, O na zımnen hakaret etmeye devam etti. Ben sustum. Dişlerimi gıcırdattım Ama susmayanlar da vardı.
Sitede bir gerginlik, karşılıklı yorumlar. Bazıları da onun şakşakcıları…
Bu site gerçekten bir edebiyat sitesidir. Zaten kuralları da öyle.
Burada; şiirler yazılır, kuşlar öter ağaçlarda. Şelaleler akar kendine has nağmeleriyle. Aşklar, özlemler anlatılır. Anılar, öyküler, makaleler yazılır. Bazen güler, bazen hüzünlenir, bazen düşünür kalırız elimiz şakaklarımızda.
“Madem kurallar böyle, Yönetim nerede?”
Sorunun muhatabı ben değilim. Ancak şöyle de bir şey var;
Beyinlerde fikirler, dillerde sinsice sözler.
Meydanı boş zannedip de konuşuyorsa iblisler
Fikirlerine bu düşmanlık devam ederse böyle
Dün de el eleydi ATATÜRK’cüler bu gün de el ele...
YORUMLAR
Bedri abi bu adam için geçen gelişinde seni değmeyeceği konusunda ikna etmiştim. O gün ne dediysem bugün de geçerli. DEĞMEZ !
Vallahi seni ayıplarlar. Yüzünde nur dahil, Allah'ın her şeyi esirgediği bir yaratık senin muhatabın mı ?
Ben senin hassasiyetini anlıyorum. Askerliğini yapmamış bir adamdan askerliğin ne olduğunu anlamasını beklemek, bir körün gökkuşağını anlatması ya da anlamasını beklemekten farksız.
Adam azılı derecede Atatürk düşmanı. Ama bunu aleni söyleyecek cesareti yok. Sinsi sinsi kelimelerin, cümlelerin arasına serpiştirerek kamufle ettiğini, sübliminal mesaj olarak bilinçlerin altına serpiştirdiğini sanıyor. Gerçi yorumcularına bakınca bunu kısmen başardığını da düşünmüyor değilim ama ne yaparsa yapsın kabının dışına sızıyor.
Benim en üzüldüğüm şey böyle bir yaratığın Atatürk'ün kurduğu cumhuriyette öğretmenlik yapabilmesidir.
Serhat sana gelince...
Bazı konularda hocanı aratmıyorsun. Mesela yüzyüze iyisin hoşsun ama hocanın paylaşımları altında bizi hedef alan ağır hakaretleri de ihmal etmiyorsun.
Atatürk de asla izin vermezdi evet. Ama O, işe orduyu tarumar etmekle başlamazdı. Onu fetöcülerin eline teslim etmezdi. Gerçek askerlerin yerine naylon generaller atamazdı. TÜBİTAK gibi bilimsel bir kuruluşun başına hayvanat bahçesi müdürü atamaz, silah geliştirecek ve diğer ülkelerle yarışacak teknolojik düzeye gelmemizi sağlayacak buluşlara imza attırırdı. Ordusuna cep telefonundan hadi aslanlarım hadi kaplanlarım diye gaz vermez, bizzat ordunun başına geçerdi. Körü körüne Suriye bataklığına dalmaz, strateji geliştirirdi. Silah açısından dünyanın en gelişmiş ülkelerine karşı zayıf teknoloji üretimi silahlarla mehmetçiği yem etmezdi. Kendi çocuğuna çürük raporu alıp fakir fukaranın çocuğunu cepheye sürmezdi. Atatürk'le bugünkü naylonları kıyaslaman bile abesle iştigaldir.
Geçen gün bir ilan gördüm; astsubay alınacak !
Astsubay alınmaz yetiştirilir.
Tabii alırsan obüslerin başına koyacak adam bulamaz Amerikalı asker eskilerine parayı verip kullandırırsın. Afrin harekatında da aynen bu oldu.
Dünyanın en güçlü iki ülkesinin çıkarlarının olduğu yerde bir şey yapacaksan adam gibi stratejin olacak. Yarın arkana baka baka geri döndüğünde bakacaksın ki o kadar evladımız boşuna şehit olmuş.
Daha sen şehit ve yaralılarını almak için helikopter kaldıramıyorsun. Rusya izin vermeden parmağını oynatamıyorsun ama lafa gelince uçuyorsun.
Hiç dikkat ettiniz mi, daha düne kadar gıkını çıkartamayan Yunanlı bugün bayrağını yırtıp üç günde İzmir'i almaktan bahsedebiliyor. Yapamaz filan dersiniz şimdi. 18 adayı nasıl aldılar derim bende.
Ne halt ederseniz edin. Ne düşünürseniz düşünün ama sakın Atatürk'ü o pis emellerinize alet etmeyin. Sizin o aldatılmak üzerine kurulmuş siyasetinizin benzerini Atatürk de olsa aynısı yapardı diye sallayarak meşru göstermeye çalışmayın.
BEDRİ TOKUL sen adamın dibisin. Seni tanımak bile bir gurur vesilesidir. Senin gibi bir dev çukura basmaz üstünden atlar gider. Sevgi ve saygılar abim...
Yiğit yüreğin dert görmesin Ağabeyim. Asla şaşmayan, Atatürk çizgisinde yürüyen can dostum, kıymetli ağabeyim VAROL..
İnsan ok gibi doğru olmalı. Şu şudur, bu budur. Bitti..
Sinsice şöyleyken şöyle olma ihtimalinin ihtimal dahilinde olma ihtimalinin ihtimali de olabilir diye hinliğe kaçmamalı.
Selam ve saygı ile ellerinden öperim.
Yorumumu değiştirdim daha açık yazayım
sen ve senin gibiler her daim lazımsınız bu ülkeye , zira bazı insanların verimlilikleri süreklidir, iyi ki varsın :-))
gelelim diğer konuya
o hayal kırıklığını ya da görünenin ardındakini gördüğümde yaşadığım şaşkınlık ya da adına ne dersen de
ama aynı konuda benzer duygulara sahibiz, bazıları yumuşak dikendir ilk başta anlaşılmaz ne olduğu...
Atatürk'ü anlasalardı kuyrukçuluk yapmazlardı
Mustafa Kemal Atatürk'ü anlamadan mış gibi cümle kurunca bilmeyenleri kandırabiliyorlar ama bilenlere ancak şucular bucular dye çamur atarak susturabilecklerini sanıyorlar.
saygı sunuyorum
Filiz Şahin. tarafından 2/22/2020 9:21:58 AM zamanında düzenlenmiştir.