- 2114 Okunma
- 19 Yorum
- 2 Beğeni
KİM BU BEDRİ TOKUL?
Anası tarlada doğurmuş onu. Doğduğundan üç beş gün sonra o da gitmiş kundaklara sarılarak tarlaya.
Ekin yığınlarının gölgesine uyumuş. Sinekler yemiş gözlerini. Acıkmış. Ağlamış. Kimse
duymamış.
Sonraları yufka arası taze soğan bir de haşlanmış yumurta... Azığı oymuş ancak. Çobanlık yapmış yazılarda.
Yetmeyince birkaç parça tarla, ver elini şehir demiş babası. Geçinir gideriz karınca kararınca.
Yüklenmiş önden kolla çalışan kamyona yarma, bulgur, un.
Bir de birkaç parça eşya.
Çuvalların üzerine oturmuş; homurdanarak yola çıkınca kamyon.
Köpekleri Alaburun da koşmuş arkalarından:
“Beni de alın, koymayın buralarda.”
“Sana yer yok orada, ne olur kızma bize Alaburun.”
“Anladım demiş, anladım. Ben de kapılanırım bir kapıya. Verirseler artıklarından benim de karnım doyar. Vermezlerse ölürüm aç karnına yazılarda.”
Kuyruğunu kıstırmış, umudunu tüketmiş. Geri dönerken Alaburun, gözyaşlarını kamyonun egzos gazına bırakmış.
Babası gece bekçiliğine, O da simitçiliğe soyunmuş,erken kalkmış.
Simit satmış kör sabahlarda arkadaşlarına. Sonra da onlarla aynı sınıfta okumuş.
Âşık olmuş, haline, yaşına bakmadan bir kıza.
Kaç sefer sordum;
“Unutabildin mi O nu?”
Hep sustu, biliyorum. Yine de susar; bir daha sorsam da...
Ortaokulu bitirdikten sonra;
“ Ne olur baba okut beni.”
“Nasıl okutayım oğul bir gece bekçisi maaşıyla? Kendine bir iş bul.”
Ön ayak olmuş öğretmeni, askeri okula girmiş.
Okumuş, hava Astsubayı olmuş.
Diz kırmış, İlk maaşını saymış babasının avucuna.
“Bitti artık çilemiz, yettim baba.”
Sonra:
“Mürüvvetini görelim oğul”
Evlenmemiş, evlendirilmiş; anasının dizinin dibindeki bir kızla.
Ama hiç bitmemiş okuma arzusu. Önce gece lisesi, sonra iki fakülte…
O şimdi emekli. Dünyanın en zor işini yapıyor.
Üç çocuğu, dört torunu var.
“Zaman nasıl geçiyor?” Diye sorduğumda:
“Ne yapayım işte, okuyup yazıyorum"
“Peki, memnun musun hayatından?”
“Kim memnun ki? Akşama ne kadar var bilmiyorum;
BİR ÖMÜR BÖYLE GEÇTİ. ŞİMDİ VAKİT İKİNDİ.”
YORUMLAR
Bedri Tokul
Sen de öylesin.
Sevgilerimle...
Hayat
Istedigimiz gibi olmasa da; biz şanslıydık bedri bey.
Şimdi ki nesil iki fakulte diploması ile asgari ücretli iş arıyor.
Ben de emekliyim
Ama köyünü terk etmeyen
Kışları biraz sıkıntılı ama bahar geldimi nefes almaya zaman olmuyor.
Size kısmen de olsa ekonomik özgürlük veren yasadiginiz şehir
Şimdilerde zaman ile kavga edişinizi izliyor.
Hadi sen de gel
Köyümüze geri dönelim
Bi düşünün
Ve
Hikayeniz
Ustaca kaleme alinmiş
Tebrikler
Bedri Tokul
Aynen öyle.
Çocuklarımızı düşünmekten kendimizden vaz geçtik.
Allah sonumuzu hayretsin.
Selam ve Saıygılarımla.
Bir videoda izlemiştim. Tam olarak aktaramasam da şöyle diyordu: Her gün 86400 TL banka hesabınıza yatırıldığını ve gün sonunda kullansanız da kullanmasanızda paranın yok olacağını hayal edin. Bu her gün böyle olacak. Her sabah uyandığınızda 86400 TL niz olacak, ne yapardınız? Aslında her gün bize 86400 saniye veriliyor. Her sabah uyandığımızda bu hazine kasaya doluyor. Gün sonunda iyi kullansak da kullanmasak da yok oluyor. Hayatı böyle böyle tüketiyoruz. Kendimiz için yaptıklarımızı yatırım olarak düşünsek ne kadar az ziynetimiz olurdu.
Sevgilerimle...
Bedri Tokul
86400 x 365x ?: ?
Bu formülün sonucu çok yukarılarda. Ancak orası biliyor.
Selam ve sevgiyle...
Mücadele ile geçen sıkıntılar ile geçen bir ömür... Hayat bu geçiyor işte bir şekilde dostlar sevdiklerimiz ve sevenler de olmasa çekilmez olacaktı ki çok seveni var gibi Bedri Abinin. Hayatın içinden dolu dolu bir ömür ve yazı kutluyorum içtenlikle...
Bedri Tokul
Hayat böyle bir şey işte.
Kader deyip geçiyoruz.
Bu günlere Şükür.
Güzel bir dostluk örneği.ve bir bir Türkiye gerçeği..Köyden kente göçün bir başka çileli ömrü..
çoğumuzun atası anası köydendir, çobandır, onlar köyün çilesini, şehrin fakirliğini çekerken bizlere de girdap misali bambaşka çileler kaldı...
kısa ve öz güzel bir yazıydı..
Bir şiirle eşlik edeyim bu güzel dostluğa..
saygı ve huzurla..
Nurettin Özdemir
Vakit Geçti Yorgunum kitabından; Syf: 67
GÜN YAĞMURU
Duman dağılır, uyku biter
Gün doruklarda güzeldir.
Gözyaşı ayrılıklarda
Akşam bakışlarında güzel
Sen büyük dostluklarda
Duyuyoruz uzak ıpıssız
Koca dağların çağrısı
Bak işte beyaz karanlık
Yücelmiş yüreklerce hür
Sularca soyunuk çıplak
Ne varsa ellerimizde yorgun
Ne varsa ikiye bölünmüş
Bak işte tohum, işte toprak
Bak avuçlarındaki ısı
Susuyor çaresiz donuk
Susuyor kocaman kocaman
Dağca taşca insanca
Ve büyüyor uzak özlemli
Ağır yekpâre dostluğun.
Bir Dünyevî tarafından 2/18/2020 1:45:32 AM zamanında düzenlenmiştir.
Bedri Tokul
Ne anlamlı katkı.
Teşekkürler can Kardeşim.
Bedri Tokul
Kendisini yakından tanırım ondandır !!!
Teşekkür ve Selamlarımla.
Sağ olun.
Bedri Tokul
Keşke fark edemese de :
"İyi bak ben kime benziyorum."
Deyip, havamı atacaktım.
Düşündüğüm gibi olmadı. Üzüldüm.
Fark ettin. Beni Karl Malden'e benzettin.
Sevindim.
Gözüne yüreğine sağlık Gartalım...
Sadece aşağıdaki yorumda belirttiğim yazı ve şiirler mi Bedri Tokul'a yazdığımız.
Değil tabii..
Bir kısmı da şunlar.
ADAM GİBİ ADAMA, İNSAN GİBİ İNSANA YAZMIŞIZ..
****
“BİZDEN” İbaret..
.
Bedri Tokul derler adamın hası
Bir kel kafa güler yüzden ibaret
Ömür boyu adam kalmak davası
Dostluğa bakışan gözden ibaret..
-
Yaradan adama yetenek vermiş
Haseti kibiri kalpten gidermiş
Gönlünün içini kâğıda sermiş
Bal kaymak dökülen sözden ibaret..
-
Minnet etmez üçe aramaz beşi
Adam gibi adamlığın güneşi
Arasan cihanda bulunmaz eşi
İçi dışı aynı özden ibaret..
-
Gönül adamıdır saygın bir kişi
Hileyle haramla olamaz işi
Aile: bir kendi muhterem eşi
Evli oğul iki kızdan ibaret..
-
Ülke sorununa parmağı banar
Ayrılığa gelmez yüreği kanar
Dostluk çerağında yanar ha yanar
İsten pastan ırak közden ibaret..
-
Düşünür bayrağın şeref şanını
Sever vatanını verir canını
Yurdunun uğruna döker kanını
Ata’nın çizdiği izden ibaret..
-
Vatan evladıdır Anadolu’da
Isparta Amasya ya da Bolu’da
Patnos’ta kartaldır şahin Kulu’da
Yiğit yüreğinde gizden ibaret..
-
İnsan insanlığı kolay bulmuyor
Ellerin gönlünde yer de almıyor
Ayrımız gayrımız zinhar olmuyor
Senlik benlik yoktur “BİZDEN” ibaret..
-
Suat Zobu
.
https://www.edebiyatdefteri.com/siir/1262807/%E2%80%9Cbizden%E2%80%9D-ibaret--.html
--------
Bedri Toku’u Okuyun
.
Ben çok kitap okudum. Halen de okuyorum.
Yabancı klasikleri okudum.
Günümüzdeki yabancı yazarlardan pek çok kitap okudum. Stieg Larsson’ın Millennium serisi, Dan Brown tüm kitapları, Suzanne Collins’in Açlık Oyunları ve diğerleri, Ted Dekker’ın Çember serisi dahil başka kitapları, Knut Hamsun, Stephen King, Adam Fawer, vs.’den yüzlerce kitap. Hiç sarmadı. Hep yavan, hep hormonlu geldi. Aklımda kalan hiçbir izleri yok.
Bizden yazarları da okudum.
Fakir Baykurt’un bütün kitaplarını okudum. Köy Göçüren, Kaplumbağalar, Yarım Ekmek, Irazcanın Dirliği, Yılanların Öcü, Kara Ahmet Destanı, Yayla, Onuncu Köy, Tırpan.. Daha pek çokları.. Irazca Kadın, Kezik Kadın, Kır Abbas, Topal Pehlivan, Çopur Osman …. hepsi birer kişilik olarak karşımda durur. Tüm kitaplarının konuları, karakterleri aklımdadır. Ne yazmış adam..
Talip Apaydın’ın bütün kitaplarını okudum. Define, Sarı Traktör, Ortakçılar, Tütün Yorgunu, Yarbükü, Toz Duman İçinde, Vatan Dediler, Köylüler …. Hepsi bizden. Ne yazmış adam..
Kemal Bilbaşar’ın bütün kitaplarını okudum. Zöhre Ninem, Ay Tutulduğu Gece, Başka Olur Ağaların Düğünü vs. Cemo ve Memo’daki masalsı tadı hiçbir yerde bulamadım. Ne yazmış adam..
Abbas Sayar’ın tüm kitaplarını okudum. Dik Bayır, Can Şenliği, Yorganımı Sıkı Sar, El Eli Yur El de Yüzü, Çelo, Yılkı Atı.. Mahmut Makal’ın tüm kitaplarını okudum. Bizim Köy, Memleketin Sahipleri, Anımsı Acımsı.. Ne yazmış adamlar.
Bekir Büyükarkın, Orhan Kemal, Cengiz Aytmatov.. Yazmış adamlar.
Yaşar Kemal’de İnce Memed’den öte gidemedim. İnsanı bayan betimlemeleri Kırk Dilim Yokuşu’nu çıkmış gibi. Sarmadı. Kemal Tahir de zorlama.. Gereksiz argo kelimeler ve küfürler.. Hiç köyde yaşamadan köy romanı yazmak..! Olur hee..
**
CAN DOSTUM Bedri Tokul. Onun da kitabı var. Dört Düğme. Ama az sayıda bastırmış. Satışta yok, satışa hiç sunmamış zaten. Birkaç gün önce elinde kalan son iki kitabından birini bana gönderdi sağolsun. Okuyorum, bitmek üzere. Elimden bırakamıyorum.
Daha önce ÖN SÖZ’ünü buraya almıştım. Orada ne diyordu “Üç evlat, dört torundan sonra en kıymetli hazinem bu yazdıklarım. Okuyun beni..” Evet beni dinleyin, Bedri Tokul’u okuyun. “Kitabını bulup okuyamayacağımıza göre nasıl olacak” diyeceksiniz. Buradan, Defterden, Edebiyet Defteri’nden okuyun. Kitaptakilerin hemen hemen tamamı burada var.
Bedri Tokul’u okuyun. Fır Fır Enver, Cumbadaki Sevgili, Dalları Bastı Kiraz, Nuri, İtçi Bekir, Anadolu’dan Bir Kız, Bir Tek Sigara, Deli Abbas, Gara Bakkal.. Neler neler.. Hepsi bizden, hepsi tanıdık simalar. Yazmış adam..
Edebiyat Defteri’ndeki tüm yazılarını baştan sona okuyun. Fakir Baykurt’un sadeliğini, net ve kısa cümlelerle anlatımını, Talip Apaydın’ın akıcılığını, Kemal Bilbaşar’ın masalsı tadını, Abbas Sayar’ın, Mahmut Makal’ın bizdenliğini bulacaksınız.
Elinden ve kelinden öperim..
Bedri Tokul’u okuyun.
Suat Zobu
https://www.edebiyatdefteri.com/186455-bedri-tokul-u-okuyun/
----------
Kitabım Geldi
İki gün önce kuşluk vakti telefonum çaldı.
Arayan can dostum, kel’im, Ağabeyim Bedri Tokul’du. Ev adresimi istedi. Koca Kurt’un herhalde bir düşündüğü var dedim. Verdim adresi.
Bu sabah gene kuşluk vakti falan sitemizin güvenliğinden aradılar “PTT kargon var” diye. Kargodan bir kitap çıktı. İsmi “DÖRT DÜĞME”, yazarı Bedri Tokul. İmzalı. Hazine değerinde.
Çocuklar gibi nasıl sevindim, nasıl sevindim anlatamam. Gözlerim doldu, boğazım düğümlendi.. Hep sen mi duygulanacak, ağlamaklı olacaksın CAN DOST. Ne kadar teşekkür etsem azdır..
Başladım okumaya.. BALDAN DAMLALAR..
Ne demişler kısmı var. Yenge demiş ki:
EŞİM:
Geçersin bilgisayarın başına; ne yazarsın bilmem. Bildiğim bir şey var. Sen beni seversin. O da bana yeter zaten.. (Şu arılığa, şu duruluğa bakar mısınız? Anadolu insanımız bu işte..)
PC ‘Cİ OSMAN:
Ben olmasaydım sen bu kitabı zor ortaya çıkarırdın. Ama hakkım sana helal olsun Bedri amcacığım.
Kitabın girişindeki ÖN SÖZ yazısını buraya almak istiyorum (o bile müthiş güzellikte):
ÖN SÖZ
Öğretmenim yanına çağırdı:
“Bu Yaşar Kemal’in –İnce Memed- romanı. Bunu oku. Ne anladıysan yaz getir.”
Derslerimi bitirdikten sonra okuyordum. Çok gece ışık söndürülüp yatıldıktan sonra da, evimizin penceresinden sızan sokak lambasının ışığında okumaya devam ettim. Bitirdim.
Ne anladığımı yazdım:
“Neden İnce Memed Abdi Ağayı öldüremedi ki? Neden Abdi Ağa var?
Neden Abdi Ağalar var?”
Öğretmenim:
“Başka şeyler oku. Okumaya devam et. Okuduklarını bana anlat:
Anlattım.
“Hazreti Ali’nin KAN KALESİ CENGİ ni okudum. Babam dedeme okuyormuş. Evde başka kitap yok ki öğretmenim”
Güldü.
Kitaplar verdi.
Cahit Sıtkı Tarancı’nın; OTUZ BEŞ YAŞ,
Necip Fazıl Kısakürek’in; SAKARYA TÜRKÜSÜ,
Faruk Nafiz Çamlıbel’in; HAN DUVARLARI şiirlerini ezberletti bana.”
“Şimdi de yazacaksın. Ne istiyorsan yaz.
Hayat bu nelere alışmadık ki?
Gama, kaygıya kedere
Yalın ayak, beş parasız gezmeye
İşin en kötüsü de sevip de sevilmemeye
Güldü:
“Sen aşıksın oğlum. Daha çok erken. Ama aşk bu. Ne zaman, nasıl geleceği belli olmaz. Gelince de kimini mecnun eder, dağlara salar. Kimini lal eder, dilini kurutur. Kiminin de elinden tutar. Dört mevsimi yaz eder.”
Okul bitti.
İmtihanını kazandığım okula başladım. (O zaman-sınav- kelimesi de yoktu.)
Mezun oldum. Geldim. Öğretmenimin elini öptüm.
Sevindi.
“Artık ekmeğimi buldum diye, okumayı, yazmayıbırakma. Yüksekleri de oku.”
Dediğini de yaptım.
Yıllar sonra iki fakülteden aldığım diplomalarım elimde, Öğretmenime koştum. Ölmüştü.
Sahiller, ormanlar, çay bahçeleri, benim için kitapçılardı artık.
Okumak ekmekti, suydu.
Maaşımın dişe dokunur bir bölümüyle kitap alıyordum. Yazmak mı?
O öğretmenimin emriydi:
Duygulandım. Duyguları yazdım.
Dinledim dinlediklerimi yazdım.
Güldüm. Gülmeleri yazdım.
Ağladım. Ağlamaları yazdım.
Sevdim. Sevmeleri yazdım.
Hayaller kurdum. Yaşanmış gibi yazdım.
Ve… en önemlisi de yaşadıklarımı yazdım.
Yazdıklarım benim birer evladım. Yüreğimin sesi, gözümün nuru, kalemimin izi”
Günlerden bir gün, o günün yirmi dört saatinden her hangi bir saat. O saatin her hangi bir dakikası. Verilen nefes, bir daha alınamayacak…
Üç evlat, dört torundan sonra en kıymetli hazinem bu yazdıklarım. Okuyun beni…
Saygılarımla.
Bedri Tokul
**
Okuyacağız elbet..
Sen yaz yeter ki..
Elinden ve kelinden öpüyorum CAN DOSTUM, AĞABEYİM..
Suat Zobu
.
https://www.edebiyatdefteri.com/186286-kitabim-geldi/
--------------
Sevgili Dostum Bedri Tokul'a
.
Vay benim yalçın gayalarda şahin bakışlım..
Vay sene gurban. Vay senin gaşın gözün, başın yüzün, inci dişin, gara bıyıklarına heyran.. Vay sen hoş gelmişsen, vay sen sefa gelmişsen. Vay senin geldiğin yollarına gurban. Vay seni verene, vay seni yaradene gurban.. Vay senin baba yüregin dert görmeye, vay senin dokkuz köyde de yüzün ak pak ola. Vay sene onuncu köy de gurban ola.. Vay senin kel kafandan öpem, vay senin gülen gözlerinden, ay gibin parlak yüzlerinden öpem.. Vay benim babacanım vay benim can dostum gurbanım. Vay senin yüzüne keder, gözüne çappak ilişmesin.. Vay seni yaradene şükürler olsun, vay seni bene dost edene gurban olayım. Vay senin ellerinden öpeyim. Vay senin ayagına gırmızı halılar serem. Vay sene gır çiçekleri derem, ağabeyim deyip bayramda seyranda ellerine verem. Vay sene gurban..
Vay senin sırtını dayadığın gara dağların yıkılmasın
Gölgesine oturduğun goca ağaçların kesilmesin
Gümrah akan ırmaklarının suyu gurumasın
Vay senin golun ganedin gırılmasın
Yüce Mevla seni namerde muhtaç etmesin
Goşarken ak boz atın sürçmesin
Vay senin çaldığında gara polat öz gılıcın kertilmesin
Dürtüşürken ala kargın ufalanmasın
Ak sakallı babanın yeri cennet olsun
Ak saçlı ananın yeri uçmak olsun
Allah’ın verdiği umudun gırılmasın
Birliğiniz, dirliğiniz bozulmasın
Dualarınız kabul, ibadetleriniz makbul olsun inşallah
Âmin diyenler didar görsün.
Vay sen hüzünlenme, vay sen gamlanma.. Sen hüzünlenen de gaşını eğende, kirpiklerin nemlenen de, yüzün yere değende.. Bizler de üzülürük bilesin gocca herif.
Vay sen bir de yaz be ya..
Bizim için yaz..
Öptüm ellerinden saygımla..
Suat Zobu
.
https://www.edebiyatdefteri.com/185207-sevgili-dostum-bedri-tokul-a/
SELAM OLSUN..
Suat Zobu tarafından 2/17/2020 7:42:27 PM zamanında düzenlenmiştir.
Bedri Tokul
be SUAT'ım.
Yüreğine,görüşüne DOSTLUĞUNAkurban.
Gardaşım benim.
Bedri Tokul
Ne diyelim . kader işte...
Bu günümüze şükür.
Teşekkürler. Selamlar.
Bedri Tokul
Ne diyelim kader işte.
Bu günümüze şükür.
Teeşekkürler.
Selam ve sevgiyle kardeşim.
Bedri Tokul
İzine gerek var.
Görünen ortada.
Üstelik çok ta hoşuma gitti.
Teşekkürler...
Kalemine sağlık olsun sevgili ağabeyim.
İyi ki varsın.
Saygılarımla.
Bedri Tokul
İyi ki sizler de varsınız...
Selam ve saygıyla.
Yahu Suat ne yaptın böyle...
Tamam takvime baktım.
İkindiyle akşamın arası 50 yılmış.
Şiirlerini okuyunca öğrendim şimdi.
Ne diyor Ahmet Arif?
"VURUN ULAN VURUN
BEN KOLAY ÖLMEM"
Ben de ölmekten vaz geçtim.
Böyle dostlarım varken...
Seviyorum seni...
Dünya kadar değil galaksi kadarrr...
Bedri T/okul kim mi..?
Adam kere adam.
Canımız ciğerimiz biriciğimiz.
Anası tarlada bizim kelimiz olsun diye doğurmuş.
Anası tarlada ekin yığınlarının arasında bizim ağabeyimiz olsun diye büyütmüş.
Bir BEDRİ TOKUL demişiz şiirler yazmışız:
Bir Bedri Tokul..
:-
Adamın has’ıdır tanırım onu
Diliyle farklıdır bir Bedri Tokul..
Laf olsun diyerek söylemem bunu
Hali’yle farklıdır bir Bedri Tokul..
-
Kişi elbet hasletiyle övülür
Sözleri dinlenir kendi sevilir
Ariftir mecliste yerini bilir
Yoluyla farklıdır bir Bedri Tokul..
-
Bir çelik irade güzellik huyu
Haktan adaletten verilmiş suyu
Türkün has evladı asildir soyu
Bel’iyle * farklıdır bir Bedri Tokul..
-
Suratını assan güler yüz gelir
Ona bir adım at sana yüz gelir
Dolambaçlı gelmez ok’tur düz gelir
Seliyle farklıdır bir Bedri Tokul..
-
Üzmesin kimseler beyler adamlar
Görmesin kederler bulmasın gamlar
Dilinden yüzünden kalemden damlar
Balıyla farklıdır bir Bedri Tokul..
-
Vatanını sever yarını görür
Şaşmaz Atatürk’ün yolundan yürür
Manevi âlemden devşirir verir
Gülüyle farklıdır bir Bedri Tokul..
-
İyiliğin kumaşından abası
İnsanlıktır onun bütün çabası
Fakirin yoksulun umut babası
Dalıyla farklıdır bir Bedri Tokul..
-
İnsanlar iyiye minnet ederler
Adamın hasına saygı güderler
Veren el alandan üstündür derler
Eliyle farklıdır bir Bedri Tokul..
-
Takılırım ona şaka söylerim
Yaşlandın Koca Kurt yoruldun derim
Elinden kelinden çokça öperim
Keliyle farklıdır bir Bedri Tokul..
-
SELAM OLSUN..
-
Suat Zobu
-
* Bel: İskilip yöresinde soy, köken anlamına gelmektedir.
----//--
DOSTLARDAN
Benim için o bir DOST’dur
Gitmesem de görmesem de
O DOST Suat Zobu’dur
Benim o hep yüreğimde
-
Ölümse korkunun adı gerek yok eyvallaha
Can cana muhtaç bütün canlar ALLAHA
Olabildiysen insan esirgeme canını
Dostluk en güzeli boş ver dünya malını ...... Bedri Tokul / Teşekkürler öptüm kelinden
.
Bundan sonra yazmayacağım demiş naza çekmiş kendini, şiir yazmışız:
Yaz Bedri Tokul
Şiirin hikayesi
Sevgili Ağabeyim, Can Dostum Bedri Tokul "Seçimden Sonra" isimli yazısında belki artık yazamam diyor.
Aman sevgili dost bizleri mahrum bırakma..
Selamlar..
Bilirim hastasın biraz da yaşlı :)
Yazamam ne demek yaz Bedri Tokul..
İçimizde sensin akıllı başlı
Senin yazıların bizlere okul
Yazamam ne demek yaz Bedri Tokul..
-
Ülkemize bahar gelmiş duydun mu
Yazmanı özleriz bilmem aydın mı
Artık usandın mı yoksa doydun mu
Elbette üstündür akıldan akıl
Yazamam ne demek yaz Bedri Tokul..
-
Sağlığın elvermez içinden gelmez
Bilirim sorun var kimseler bilmez
Dışın belli etmez için de gülmez
N’olur bizim için yanıl ve yakıl
Yazamam ne demek yaz Bedri Tokul..
-
Bir merhaba deyip bir de selam ver
Bu yeter bizlere özlemin gider
Bir “öhhö” deyişin de mutlu eder
Kocaman olmasın yaz küçük çakıl
Yazamam ne demek yaz Bedri Tokul..
-
Babacan gülüşün baba duruşun
Unutulmaz on ikiden vuruşun
Tatlı fikirlerin müspet görüşün
Şiirle haber ver yazıyla sokul
Yazamam ne demek yaz Bedri Tokul..
-
Kafan kel olsa da severiz seni :)
Severiz sürekli överiz seni
Gelmezsen söz ile “DÖVERİZ” seni
Yaz birikimini ortaya dökül
Yazamam ne demek yaz Bedri Tokul..
-
Sen var ya sen yüreğinde güzelsin
Adamın dibisin müthiş özelsin
Dilerim sağlığın artık düzelsin
Fazla uzak durma buraya takıl
Yazamam ne demek yaz Bedri Tokul..
-
Sağlıklı günler dilerim ağabeyim, selamlar..
Suat Zobu
-------
O BİZİM KEL'İMİZ. CANIMIZ. İYİ Kİ VAR !!
Selam olsun..