"Tedirgin Kanatlar" kitabının Şairi Taner Sarıtaş ile

• 15 Şubat 2020 Cumartesi 18:22:44

“Tedirgin Kanatlar” adlı şiir kitabı çıkaran Şair TANER SARITAŞ:” Yazarken insandan ve insana dair/değen her şeyden beslenmeye çalışıyorum.”

SORU- Bize kısaca kendinizi tanıtır mısınız? Hangi okullarda okudunuz ve nerelerde çalıştınız ?

TANER SARITAŞ- Adım, Taner Sarıtaş, malumunuz. Tokat doğumluyum. İlk ve ortaokulu Yeşilbağ’da, liseyi ise Tokat Anadolu Lisesi’nde tamamladım. Sonrasında 19 Mayıs Üniversitesi Türkçe Eğitimi Bölümünü kazandım. Samsun günleri de sona erince İstanbul’a atandım ve orada beş yıl çalıştım. Güzel günlerdi. Memleket hasreti ağır basmış olacak ki tekrardan Tokat’a döndüm. Burada görevime devam ediyorum. Tabii bütün bu gelişmelerin yanı sıra değişmeyen bir şey vardı hayatımda: O da edebiyata olan ilgimdi. İster bir şeyler yazan birisi olarak isterse de sadece bir okur olarak bu ilgi hep devam etti.

SORU- Neden Edebiyat okumak istediniz? Bu okulu tercih etmeden önce ve su an duygularınız arasında ne farklar var?

TANER SARITAŞ- Ben edebiyat okumadım. Bu yüzden sorunuza bir cevap veremeyeceğim. Okullarda edebiyat eğitimi veriliyor, bunu küçümsüyor değilim elbette ama bana kalırsa edebiyat bir ilgi ve sevgi meselesidir. Nurettin Topçu’nun sözü geliyor aklıma ister istemez: "Eğitim bir ilim yolculuğu olmaktan çıkıp diploma avcılığına dönüşmüştür." Belki ıskaladığımız gerçek budur.

SORU-Yazmaya başlama hikayenizi anlatır mısınız?. Nasıl başladınız?

TANER SARITAŞ- Ortaokul yıllarımda evim ve okulum arasında epey bir mesafe olduğu için öğle aralarını okulda değerlendiriyordum. Kitaplar o yılların öğle aralarında benim arkadaşım oldu. Ki arkadaşlığımız hâlâ sürüyor. Üstelik samimiyetimiz de günden güne arttı. Öğle aralarında kitap okuduğum günlerde ve sonrasında lise yıllarımda kendimce bir şeyler de yazdım. Hatta lisede Mustafa Başpınar hocamın çıkardığı Işkın dergisinde o zamanlar şiir sandığım bir şey de yayımlattım. Üniversite yıllarımda ise biz bir dergi çıkardık. Üç sayı sürdü. Orada bir şeyler yazdım. Aynı zamanda başka dergilere de yazdıklarımı yollamaya başladım. Yayımlananlar oldu. İstanbul’da ise Dergâh dergisinde şiirlerim çıkmaya başladı. Kıymetli hocam Mustafa Kutlu ile tanıştım. Sonrasında şiir ve yazılarımın büyük çoğunluğunu Dergâh dergisinde yayımladık. Mustafa Kutlu ve Ali Ayçil’in üzerimde emekleri vardır.

SORU- Geçtiğimiz günlerde ilk şiir kitabınızı çıkardınız konusu ne okura ne mesaj vermek istediniz?

TANER SARITAŞ- Bu bir şiir kitabı. İçinde yirmi sekiz tane şiir var. Konusu nedir, onu da okur bulsun. Okura herhangi bir mesaj vermek istemedim ama kitaptaki şiirlerle okur arasında bir his ortaklığı kurulsun isterim. Yani okurla “Tedirgin Kanatlar” arasında, iyi metinle okur arasında kurulan o büyüleyici bağ kurulursa mutlu olurum.

SORU-Yazmak mı ? Yayınlamak mı daha zor?

TANER SARITAŞ- İyi bir metin yazmak, hakikaten iyi bir metin yazmak; metnin yayımlanmasından daha zordur elbette. Bizim asıl odaklanmamız gereken konu da budur. İyi metin, kendi okurunu bir şekilde bulur. Bugün olmazsa yarın...

SORU- Dergah gibi köklü edebiyat dergilerinde şiirleri çıkan bir insan olmak nasıl bir duygu?

TANER SARITAŞ-Bir zamanlar İsmet Özel, hâlihazırda Mustafa Kutlu, İsmail Kara, Hüsrev Hatemi gibi yazarların ve şairlerin yazdığı bir dergide yazmak elbette güzel bir duygu. Evet, insana iyi hissettiriyor.

SORU-Yazarken hangi kaynaklardan beslenmektesiniz?

TANER SARITAŞ- Yazarken insandan ve insana dair/değen her şeyden beslenmeye çalışıyorum.

SORU-İlk kitap heyecanı nasıl bir duygu ulusal gazetelerin kitap eklerinde de konu oldunuz bu durumda nasıl hissettiniz kendinizi ?
TANER SARITAŞ- Bunlar güzel şeyler elbette. Baki kalan bu kubbede bir hoş sada imiş. Bizimki de o hesap.

SORU-TAHRİR adlı bir dergi çıkardınız, orada da yazılar yazdınız. Dergi çıkarmak zor, yaşatmak daha zor olsa gerek zorlukları nasıl aştınız?

TANER SARITAŞ- Tahrir, oraya buraya yaslanmadan kendi imkanlarıyla yürümeye çalışan ve bunu 15 sayı başaran bir dergiydi. Çıkan sayılara şöyle bir bakıldığında hatırı sayılır bir iş yaptığı söylenebilir. Orada yazan genç arkadaşlardan bugün kitabı çıkanlar oldu. Bunlar önemli şeyler. Dergiyi nasıl çıkardığımıza gelince... Birbirimizi ve beraberce iş yapmayı seviyorduk. Biliyorduk ki dünyanın karşısında dostlarla durulur. Biraz da özveri gösterince birkaç senelik bir maceramız oldu. Bizim için güzel bir hatıradır.

SORU-Şiir yazan ve bunları kitap yapmak isteyen gençlere neler önerirsiniz?

TANER SARITAŞ- Henüz birilerine bir şeyler önerecek yaşa gelemedim. Ama bizimle tanışmak, edebiyat konuşmak, muhabbet etmek isteyen varsa bizi bulması zor değil. Açık adreslerimizden birisi, Aydın Çay Ocağı’dır. Çaylar bizden.

Teşekkürler