- 589 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
DELİ DELİ TEPELİ
DELİ DELİ TEPELİ
Kendimi hiç iyi hissetmiyorum ağaç. Nasılım? İyi miyim ben? Bir şeyim var mı? Senin de beni dinlediğin yok ya. Konuşup duruyorum kendi kendime. Yürüyüş yolundaki binalar birbirlerine bu kadar yakın mıydı? Yoksa yol daralıyor mu? Neler saçmalıyorum ben böyle? Ama sanki binalar üstüme yıkılacak altında kalacağım ve kurtarma ekibi gelene kadar gırtlağıma yapışacak birileri. Aman Allah’ım. Ne kadar korkunç! Hayıırr! Gidin binalar, gidin yaşamak istiyorum.
Şu kadın yok mu, şu kadın? Kıvırcık, sarı saçlı, iri yarı, kısacık etekli. Evet o kadın işte. Fevziye Camii’nin önünden, Merkez Bankası’na doğru telaşlı telaşlı gidiyor. O kadın bir cadı olmalı. Birazdan gelip benim sağ ve sol tarafımdaki meleklere saldıracaklar. Meleklerim masum. Onlar benim dünyalar güzellerim. Yanımdan hiç ayrılmayıp, yaptığım iyilik ve kötülükleri değerlendiriyorlar. Ben onlara kıyama. Evet Cadı bu tarafa doğru geliyor. Eyvvaaahh!
Offf! Bunaldım iyice. Kafayı mı sıyırdım acaba? Yarın bir randevu alıp da psikoloğa mı gitsem? Onların da bir şey bildikleri yok ya. İki tane soru soruyorlar, yazıyorlar ilaçları, iki hafta sonra kontrole gel, diyorlar. Şimdi ne yaptın ki? Kontrole gelince ne işime yarayacaksın. Onların hepsi sorunlu zaten. Kelin ilacı olsa, diye boşuna dememiş atalarımız. Gerçi onların ilaçları var. Kendileri kullanmıyorlar demek ki. Bize yazıtyorlar kutu kutu, poşet poşet.
Kuyumcuların oradan sıvışsam mı acaba? Ağacın dalındaki büyük maymun inşallah kafama atlamaz. Gök yüzünde ne kadar çok yarasa var. Hepsi birbirinden korkunç. Belsa Plaza’nın önünde bir meleğin kanatlarını mı kırmışlar. Yok canım, hiç sanmam. Onca insanın içinde. Fethiye Caddesinde adeta insan seli var. Bunların hepsi bana saldıracak! Ben en iyisi kafamı ellerimin arasına alayım, şu köşeye sineyim. O zaman da bana ’Deli deli tepeli, kulakları küpeli,’ derler mi acaba? Derler, derler. En iyisi halk evinin yanından sıvışayım. Kartepe’ye doğru giden bir arabaya binip gideyim.
Ama o cadı kadın arkamdan geliyor. Ne yapacağım şimdi ben? En iyisi caminin şadırvanında elimi yüzümü yıkayayım. Belki iyi gelir. Amam cadı kadın oraya gitti hemen. Saçlarını ıslatıyor. Hayır , hayır, meleklerime zarar vermesine göz yummamalıyım.
Bir çınar ağacının yürüdüğünü ilk kez görüyorum. Onun arkasına saklansam da cadı kadından kurtulsam mı acaba? Evet bu iyi fikir. Ama o da ne kadın ağacın dalına oturmuş bana bakıyor. Pis pis gülümsüyor bir de! Hayır yapamayacağım. ’Yardım edin banaaaaa! Yardım edin banaaa! Beni o cadı kadından koruyuuunn! Meleklerime zarar verecek. Meleklerime kıyamam ben. Koruyun lütfen.
Ezan sesi, evet bu ezan sesi. Sabah ezanı olmalı. Amam bu saatte sabah ezanı okunmaz ki. Oh! Şükürler olsun rüya imiş. Ne yapardım yoksa?
İSMAİL MALATYA
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.