Bir çay molası "Sonsuzluk veyahut ömrü olmayan şeyler üzerine..."
....
Gökyüzü öyle çok karanlıktı ki
Geçip gidenleri düşünüyordum
Ölümün şiddetini düşünüyordum
Bir ağacın kökleri misali dallanıp budaklandı düşüncem.
Her şeyden önce hüzün alın yazısıydı ömrün
Bir şeyler yaşanacaktı
Bunun için utanıp sıkılmaya gerek yoktu.
Mahçupluk insanın içinde olmalıydı yine de
Eğer bir pencereniz varsa bunları görebiliyordunuz.
"Pencereden seyret içlerine girme..."
Bu söz hep bir köşesinde duruyor aklımın
...
Nasıl oldu bilmiyorum ama
bunca zaman sonra
dünyayı
Hiç sevmemiş gibi oldum
Sanırım kendi yalnızlığımı tanıyorum ben.
Aşk sonsuz değildi
ilmek sonsuz değildi
Sonsuzluk, bu dünyada değildi
Aşk deyince,
Ne pervaneyim aslında ne de divaneyim
Sadece insanım
Ve bazıları ışığı sevmez
Bu yüzden bazen
Ne içini aç
Ne de içeri gir.
Öyleyse susalım mı?
Güzel günlere efendim....
YORUMLAR
Mahvash
Muhabbetle
Saygıyla,,