- 531 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
BİR KAVVAMIN NOTLARI
BİR KAVVAMIN NOTLARI
O kadın doğru söylüyor. Erkek problem çıkmasın diye hep alttan alıyor. Uyumlu gitmeye çalışıyor. Aman kavga olmasın, aman sorun çıkmasın, aman tatsızlık olmasın diye kadına gözünün üstünde kaşın var demiyor.
Ne oluyor sonra bunu fırsat bilen kadın gemi azıya alıyor, azıttıkça azıtıyor, erkeği aşağılıyor, küçük görüyor, işe yaramaz bir varlık alarak görmeye başlıyor. Giderek ona saygı bile duymuyor. Onun yerine geçiyor. Hem erkek hem kadın oluyor. Onun görevlerini de üstleniyor. Erkekte erkeklik bırakmıyor, hatta insanlığını bile elinden alıyor, yaşama hakkını sıfırlıyor.
Sonra da niye erkek olamadın diye ondan intikam alıyor. Ne oluyor sonra evde otorite kalmıyor, kadın sığınacak başka dal aramaya, erkek kendisine erkekliğini geri verecek kadın aramaya başlıyor. İşte yuvalar böyle dağılıyor, yuvalar dağılmadan önce aldatmalar başlıyor. Aldatmalar bazen cinayetlerle sonuçlanıyor.
Kadında isteksizlik, ardından erkekte isteksizlik yaratıyor, iletişim bozuluyor, eskiden kavga yoluyla kurulan iletişimin yerini riyakarlık alıyor, erkek kadını övme yarışına giriyor, kadın aksine erkeğin tahtını el ele geçirmiş, ev sahibini bastıran hırsız gibi savurganca ve pervasızca kullanıyor.
Kavvamlık tahtından düşürülen erkek krallığından düşmüş maymun gibi adadan sürgün edileceği günleri evde aşağılık bir gibi mahkumiyet günlerine terk ediliyor. Evde sözü geçmiyor, alay ediliyor, kişiliği kalmıyor, kararlarını kendi veremiyor, onun adına kararlar veriliyor, ona uygulatılıyor. Uygulayamayınca da beceriksizlikle suçlanıyor.
Evde bir sığıntı, bir köle, bir uşak, bir esir, bir mahkum düşürülüyor, denilen her şeyi anında yapmaya mahkum bir aceze durumuna düşürülüyor. Bu durumda erkek ya kötü olacak, despotluğa baş vuracak, ya da evi terk edecek, kadını aldatacak veya boşanma yeni bir ev kurma yoluna gidecektir.
Kadın feminist düşünceler etkisinde erkeği her yönden kuşatır teslim alır, köleleştirirken, kendi kadınlığına da ihanet ediyor, kendinden ve benliğinden kopup erkekleştikçe mutsuzlaşıyor, bedbaht oluyor, acısını yine erkeğinden çıkarmaya kalkıyor. İşte çatışma burada başlıyor. Ya erkek bu yeni duruma da boyun eğerek iyice medyumlaşıyor. Kadın da bu durumda büsbütün mutsuz olarak, hırçın, huysuz ve geçimsiz biri olup çıkıyor.
İşte çağın yanılgısı bu. İşte şimdi tüm erkekler ya hayali ya da gerçekte yeni bir kadın arayışındalar. Kaçamak ilişkiler, ikinci eşler, boşanıp yeni yuva kurmaların gerçek sebebi bu. Ve bu feminizmin kışkırttığı kadınlık erkekliğe özenip erkekleşmeye çabaladıkça bu devam edecek, belki ikinci, belki üçüncü evlenmeler, kaçamak aşklar ve birliktelikler, aldatmalar, boşanmalar ve yeni evlilik arayışları sürecek, batı toplumlarındaki gibi kısa süren evlilikler, cinsel sapmalar çoğalacak, aile kurumu çökemeye başlayacaktır.
Evinde sözünü geçiremeyen babalar, evinde insan yerine konmayan erkekler bu duruma isyan edip yeni yollar aramaya, yeni çözümler bulmaya devam edeceklerdir. Bu durumun nedenini anlamayan eksik akıllı feministler bildikleri yolda gitmeye devam edecekler, ya aldatılamaya mahkum unutulan eş olacaklar, ua da ikinci eş olarak mücadelelerini sürdürecekler veya bir cinayete kurban gideceklerdir.
Veya çocuklarıyla baş başa bir hayat sürecek yıkılan evliliklerinden en az zarar, en fazla karla çıkmaya çalışacak, en sonunda evlatlarını büyüyüp baş göz ettikten sonra yalnız ve yaşlı bir dul olarak yaşamaya ve tek başlarına ölmeye mahkum olacaklardır.
Erkekse ya evde aşağılık bir mahkum gibi yaşama zilletine katlanacak veya onu aldatarak intikamını almayı yeğleyecek, yüzüne sevgi sözcükleri söylediği karına içten gazaplanarak kinlenecek, dost görünen düşman rolünü oynamayı sürdürecek yahut ta ayrılmayı tercih ederek yeni bir birliktelikte, bunu başaramazsa yalnız yaşamaya devam edecektir.
Üçüncü bir yol da düşman bellediği karısını ortadan kaldırmayı deneyerek ömrünün geri kalanını hapis hanede geçirecektir.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.