- 551 Okunma
- 3 Yorum
- 2 Beğeni
Bir düş bir kuş
Okuduğunuz yazı Günün Yazısı olarak seçilmiştir.
Bir düş Bir kuş - ll -
(Okunmasını öneririm)
Şiirin hikayesini görmek için tıklayın
Okumakta olduğum bir kitap var elimde
YARATICI BEYİN
Dr. Nancy C Andreasen
Syf. 24
"Yaratıcı sürecin en ünlü betimlemelerinden biri, 19. yy. romantik şairi
Samuel Coleridge tarafından yazılmıştır Kubila Han yada Rüya.
Şair eski mağara karalama resimlerden etkilenir belki onbin sene önceki
insanın bu figürleri çizme yetisine yaratıcılığına hayranlıkla bakar
Düşünür. Hayvan ,çalışan, üreten insan çiçimleri. Bunları çizmek,
çizmek için lazım olan malzemeyi materyalleri buluşları yaratıcılığın
çok etkileyici buluşları olduğunu düşünür.Diğer çizimlerde mağara
in korunak yerleri Onların da Masalların imparatoru Kabla Khan
(Kubülay Han) sarayı olarak düşünürken dalar ve rüyasında, daha
önceleri yani bu çizimleri ilk gördüğünden beri düşlediği
Santuralı bir kız ı hayaller Bu tatlı yayalle uykuya dalar.Ona şiirler okur..
Uyandığında onların aklında kalanlarını düzene koyarak O muhteşem şiiri oluşturur.
Bugüne değin daha güzeli yazılmamış olan Kubilay Han ya da Rüya
şiiri romantik bir yaratıcılık örneği olarak kabul ederim!" Diyor, yazar
Sn Bayan Dr. Nancy Andreasen.
İşte ben de bu okuduklarımın etkisiyle olacak çocukluğumun kuzular
peşinde kurtlar kuşlarla doğa içinde geçmiş olan köyümün
Mağaracık vadisin deymişim. Yine o anılardan olup beni çok etkilemiş
hatta ağlatmış olan bir kartalın kayalıktan süzülüp su içmeye inen bir
ana kekliği kapması yavruların ciyak viyak çalılıklara saklanmaları...
Düşüncesiyle o hayal hülya ve ruh haliyle karaladığım dizelerdir
bu sözüm ona şiir.
"Ağzınla kuş tutsan!" derler
’Yaranamazsın aranamazsın’
Anlamında bir söylemimiz var
Ağızla kuş nasıl tutulur ne işe yarar
ne sonuç verir düşünür dururken dalmışım
Çocukluğumun geçtiği köyümün Mağaracık
vadisinde önümde kuzu sürüsü kurt kuş korkusuyla
doğanın kucağında bir çocuk, çocuk işte!..
çocuk çoo .. çooo.. derker
kendimden geçmişim
Hayal midir düş müdür ne hikmet ne iştir
ben bir kuşmuşum atmaca mı desem,
akdağan mı desem ne desem
Mavi gökte avcı bir kuş,
kuş işte
Ve kayalıklarda uçuşan bıldırcın mı
desem keklik mi desem bir kuş
kuş işte!
Kanatlarımı çırparak süzülmüş
amansız saldırmış kapmışım ki
Çığlığıyla sıçrayıp uyanmışım
Olanları görmüş bilmiş gibi kanarya
çırpınıp duruyordu kafeste acı acı!
Düşündüm ki:
Ağzımla kuş tutsam n’olur tutmazsam n’olur!.
Ağızla kuş tutmak değil ağzını tutmasını bilmedikten sonra.
Başın ağırlığı da hafifliği de dildendir derler
Hele bir makamı Alide iseniz!
YORUMLAR
Ama ben sizin şiire yazmıştım bunu "ağzını tutmasını bilmedikten sonra"
Diye :))
Sizin şiirin özü buydu işte de o şiiri pasifledeniz mi ne yaptınız anlamadim.
Tebrikler.
Selam ve saygımla.
Ertürk Mustafa
Sonra " Dil başın belası ve huzurudur' mealli bir değimin olduğunu da bilirsiniz elbet
Keza: bu güne değin söylenmedik söz ve değim olmadığı da edebiyat sözlüğünün zenginliğindendir derler.
Ve en önemlisi de son zamanlarda siyasal dil sivriliği ve ağız bozukluğu başka başka ne dedirtirdi ki biz EDEB'i edebiyatın şiarı bilmişlere
Ha şunu da anımsıyorum ki sizin o cümleyi kullanmış olmanızın altında yatan o şiirimin bir nevi yergisiydi. Ama buna rağmen beğenmiştim, Yani yergiden de yararlanmak yararlanılması gereken nokta-i nazar vardır demişimdir ve derim. Sevgiyle. Not yazımın günün yazısı olduğunu bilmiyordum bir tanıdıktan öğrendim.Sn. Şiirlerin Ş A İ R İ!
Ertürk Mustafa
"Herkesin yaşanmış bir hat hikayesi dahası romanı vardır elbet
Yazmanızı öneririm Selamlar sevgiler...