Yazar ve Psikolojik Danışman Eşref Bolukçu ile...

• 4 Şubat 2020 Salı 11:22:35

Okuduğunuz yazı Günün Yazısı olarak seçilmiştir.

Yazar ve Psikolojik Danışman EŞREF BOLUKÇU:”Okuyan öğrenciler, daha kıvrak zekalı oluyor. Çabuk anlıyor. Kelime dağarcığı daha geniş. Kendini ifade ederken daha çok kelime kullanıyor”

SORU- Bize kısaca kendinizi tanıtır mısınız? Hangi okullarda okudunuz bugüne kadar?
EŞREF BOLUKÇU-Ben 1976 yılında Elazığ’ın Baskil ilçesinde doğdum. Atatürk Üniversitesi sınıf Öğretmenliği, İnönü Psikolojik Danışma ve Rehberlik ile İnsan Kaynakları Yönetimi bölümlerini okudum.

SORU- Neden PDR? Bu okulu tercih etmeden önce ve şu an duygularınız arasında ne fark var?
EŞREF BOLUKÇU- Psikolojik Danışma ve Rehberlik bölümünü çok seviyordum. Ama okumamın asıl sebebi psikiyatrik hasta olan anneme yardım etmekti. Çok şükür anneme de yardımcı oldum. Annem, bu dünyadaki son yıllarını daha sağlıklı geçirdi. PDR okumak daha bilinçli olmamı, hayata daha olumlu bakmamı sağladı. Başka insanları dinlemek, anlamak ve onlara yardımcı olabildiğim duygu ve hazzını yaşamamı sağladı.

SORU-Yazmaya başlama hikâyenizi anlatır mısınız?
EŞREF BOLUKÇU-İlk defa yazarken Ortaokulda idim. Türkçe öğretmenim Zeki Gökbulut, bana iyi bir yazar olabileceğimi söylemişti. Yazmak, yazar olmak düşüncesi hep içimde kaldı yıllarca. Daha sonra çeşitli sitelerde yazmaya başladım. 2019 yılında yazdıklarımı kitaplaştırmak yolunda somut adımlar atmış oldum. İlk kitabım olan “Hayata Olumlu Bak” çıktı. Şu an iki kitabım baskı aşamasında.

SORU- Yazmak mı yayınlamak mı daha zor?
EŞREF BOLUKÇU- Yazmak daha zor. Aslında bu, tatlı bir zorluk; mutluluk veren bir zorluk. Yazdıklarınızın okunacağını, birilerinin faydasına olacağını düşünmek motive ediyor.

SORU- Gençlerin genel sorunları sizce ne? Çözümü ne?
EŞREF BOLUKÇU- Kişilik problemleri, arkadaş ve okul çevresiyle ilgili problemler, sokak ve sosyal çevre problemleri, iletişim organları ve medyanın yol açtığı problemler, inanç problemleri…
Eğitim, ailede başlar. Anne babalar önce kendileri bilgili ve bilinçli olacak ki çocuklarına da gerekli eğitimi versinler.
Gençlerin hür ve bilimsel düşünme gücüne, geniş bir dünya görüşüne sahip, insan haklarına saygılı ve çevre bilinci yerleşmiş bireyler olmaları sağlanmalıdır. Türk milletinin milli, ahlaki, insani, manevi ve kültürel değerlerini benimseyen, koruyan ve geliştiren, ailesini, vatanını, toplumunu seven ve daima yükseltmeye çalışan geçler yetiştirmek gerekmektedir.

SORU- Gençlik kitap okumuyor deniyor. Sizce çocuklara nasıl kitap sevgisi aşılanır?
EŞREF BOLUKÇU-Bana göre, yetişkinler daha az kitap okuyor. Özellikle anne babalar ve eğitimciler kitap okuyarak gençlere örnek olmalıdır. Okulda kitap okuma saatleri daha verimli uygulanmalı ve ailelerde her akşam kitap okuma saatleri olmalıdır.

SORU- Güzel bir kitap çıkardınız kitabınızı bize anlatır mısınız?
EŞREF BOLUKÇU-“Hayata Olumlu Bak” isimli kitabım Aralık 2019 tarihinde okuyucularla buluştu. Kitapta, önce olumsuz bakış açısından kaynaklanan sorunlar üzerinde durdum. Asıl sebebi olumsuz bakma olan stres, kaygı, depresyon üzerinde kısaca durdum. Kitabın ikinci kısmında olumlu bakma, olumlu bakabilme, mutlu olma, hayattan daha çok zevk alma, mutlu olma ile ilgili yazılar yer almaktadır. Kitabımın temelini oluşturan da buradaki yazılarımdır. Kitabın son bölümünde ise rahatlama tekniklerini ele aldım. Stres, kaygı ve olumsuz bakış durumlarında uygulanabilecek teknikler yer almaktır.

SORU- Okuyan insanla okumayan insan arasında ne fark vardır. Özellikle okuyan öğrencilerinizle okumayan farkı nasıl?
EŞREF BOLUKÇU-Okuyan öğrenciler, daha kıvrak zekalı oluyor. Çabuk anlıyor. Kelime dağarcığı daha geniş. Kendini ifade ederken daha çok kelime kullanıyor.

SORU- Yazan çok ama okuyan yok; gençlerin yazma hevesini nasıl değerlendiriyorsunuz?
EŞREF BOLUKÇU- Belki okuma yüzdesi açısından istenen noktada değiliz ancak yine de yazmalıyız. Yazmak isteyen gençlere fırsatlar sağlanmalıdır.

SORU- Başka ne anlatacaksınız?
EŞREF BOLUKÇU- Çok teşekkür ederim. Yazana, kitaba, okuyana daha çok değer veren bir toplum olmamız dileğimle.