5
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
735
Okunma
15.03.2017 tarihinde yani dün akşam da benim Kocadost’um geldi. Yalnız bu sefer sağ ön ayağı yaralıydı. Ya sokaktaki kedilerle dalaşırken yaralandı yada birisi bir şey vurdu.
Kim bilir belki birisinin yiyeceğine saldırdı. Memlekette kuş bakan, güvercin bakan, tavşan bakan, tavuk bakan var. Kediler bu tür canlılara saldırıyor. Kocadost da birisinin bu tür hayvanına saldırdıysa adam da bir taş alıp vurmuştur. Kocadost’a yiyecek verdim yedi. Karnı doyduktan sonra yaralı ayağıyla gitti. Ne yapsın kış günü benim evin önünde yatacak sıcak yer yokki. Yaz günü olsa karnını doyurup evin önünde yatabilir.
Ağacın altına iki güvercin gelmiş benim kediler de pusuya yatıp onları yakalamaya çalışıyordu. Daha önce de ağacın başında kuş yakalamaya çalışıyordu.
Benim kedileri koruyorum. Birisinin evine girmiş şikayet etmişti. Kedilerim bir şeyinize zarar verirse masrafını ben karşılarım bir yerine bir şey vurmayın dedim. Tabi bu sözüm genel olarak da geçerli. Beni tanıyanlar benim kedileri de tanıyor. Kedilerimin verdiği her türlü zararı karşılarım, yeter ki kedilerime dokunan olmasın. Onların canı benim canım. Onlara bir şey vurduğunuz zaman bana vurdunuz demektir. Karakuş’um zaten hamile, en ufak bir darbede yavrular karnında ölür. İşte o zaman bende ölürüm.
Gündüz gelen bir başka kedi daha var, kedi evinin üstüne çıkmıştı; benim Tonton da onun yanına çıkmak istedi o da cırmalamaya kalktı. Tabi benim akıl baştan gitti. Elime bir taş alıp buna attım ama denk gelmedi. Taşı yemeden kaçtı. Bu kedi gece yine gelmiş, yiyecek vermemi bekliyordu. Öfkem geçtiği için Tonton’un kalan altı yedi diş ciğerini bu kediye verdim yedi.
Tonton ciğeri tek başına bitiremiyor, birazını da ben yiyorum; kalan artığını da sokaktan gelenlere veriyorum.
Eskiden Karakuş’um da ciğer yiyordu mamaya alışınca bıraktı. Karakuş’um iki hafta sonra falan doğum yapacak.
16.03.2017 03:52
Yakuphan Kılınç