- 318 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
Erkeğin hanımı üzerindeki hakları...
Erkeğin hanımı üzerindeki hakları çoktur.
Kadın kocası ile iyi geçinmelidir.
Hadisi şerifte buyruldu ki, "kadının cihadı kocası ile iyi geçinmektir".
Bir kadın kocasını güzel karşılar, güzel sözler söyleyerek hoşnutluğunu kazanmaya çalışırsa,
Hz Muhammed (sav) Peygamber Efendimiz kadının kocasına şöyle söylüyor. "Hanımına selam söyle, yarı şehid sevabına kavuştuğunu haber ver".
Kadınların cennetlere girmeleri erkeklere göre daha kolaydır. Bir hadisi şerif mealinde beş vakit namazını kılar, orucunu tutar, kendini yabancılardan korur, kocasına itaat ederse cennete girer. Erkeğini razı eden kadın için korku yoktur. Bu konuda hadisi şeriflerde şöyle buyrulur. Kocası razı olduğu halde ölen kadın cennete girer.
Kocasına muhabbet gösteren, çocuk doğuran, öfkelendiği an veya kocası kendisine kızdığı zaman, razı edinceye kadar uyumayan kadın cennetliktir. Kadına ziynet eşyası mübahtır. Ziynet almak için kocasını müşkil duruma düşürmemeli, yabancılara ziynetlerini göstermemelidir. Böyle olunca ziynetleri cennete girmelerine mani olmaz.
Bir hadisi şerifte cennette kadınların az olduğunu gördüm. Sebebini sordum onları altın ve ziynet eşyası meşgul ettiler buyuruluyor.
Kocasına elinden geldiği kadar güleryüzlü davranıp sevgi göstermeli, dili ile de incitmemelidir. Hadisi şerifte buyuruluyor ki, kıyamet gününde Allah’u Teala, kocasına diliyle eziyet eden kadının dilini 70 arşın uzun yapıp boynuna dolar. Kocasına kötü gözle bakan kadınıda başı kesik bedeni parçalanmış hale çevrilir. Hadisi şerif Şira.
Senden ne gördüm diyerek küfranı nîmette bulunmamalı. Hadisi şeriflerde buyuruluyor ki, eğer kocalarına karşı küfranı nîmette bulunmasalardı namaz kılanlar cennete girerler.
Yine Sahih-i Buhari’de cehennem halkının çoğunluğunu kadınların teşkil ettiğini gördüm. Sebebi de çok lanet ederler ve kocalarına karşı küfranı nîmette bulunurlar.
Kocasına bir iyilik yapmışsa başına kakmamalıdır. Yeme ve giyinme gibi hususlarda kocasını üzmemeli, yapamayacağı, güç yetiremeyeceği şeyi ondan istememelidir. Kocasının şerefini korumalı her işte onun rızasını kazanıp gönlünü hoş etmeye çalışmalıdır. Hadisi şerifte buyuruluyor ki, ocanın hanımı üzerindeki hakkı benim sizin üzerinizdeki hakkım gibidir. O halde kocasının hakkını gözetmeyen Allah’u Teala’nın hakkını gözetmemiş olur.
Kadın kocasını üzmemelidir. Birgün Hz Fatıma Radiyallahu Ann ağlayarak babasının huzuruna geldi. Ey Fatıma niçin ağlıyorsun. Kasıtsız söylediğim bir sözden Ali bana kızdı. Özür diledim,fakat O’nu üzdüğüm için ağlıyorum. Kızım dedi bilmezmisin Allah’u Teala’nın rızası kocasının rızasına bağlıdır. Ne mutlu o kadına ki daima kocasının rızasını arar, kocası ondan razı olur. Kadınlar için en üstün ibadet kocasına itaattir. Erkek karısından razı olunca, kadın istediği kapıdan cennete girmeye hak kazanır.
Kocasını üzen kadın onu razı edinceye kadar, Allah’u Teala’nın lanetinde olur. Koca hakkına riayet, kadına cihat etmiş gibi sevap kazandırır.
Hadisi şeriflerde buyuruldu ki, koca hakkına riayet Allah yolunda cihat etmektir.
Kadın kocasından izinsiz olarak nafile oruç tutamaz. Tutarsa aç ve susuz kalmış gibi olur sevap kazanamaz.
Kocasından izinsiz evden dışarı çıkamaz. Çıkarsa gökteki melekler eve dönünceye kadar O’na lanet ederler. Bir erkek ihtiyacı için hanımını çağırırsa kadın tandır başında olsa da cevap versin buyuruluyor. Kocası çağırdığı halde yatağa gelmeyen kadına melekler sabaha kadar lanet ederler. İzinsiz evden çıkan kadına kocası razı oluncaya dek güneşin ve ayın doğduğu herşey lanet eder. Kadın kocasından izinsiz anne, baba ve kardeşleri dahil hiçkimseyi eve alamaz. Kocasından izinsiz nafile namaz kılamaz.
Kadınlarınızı süslü giyinmekten men ediniz. Benii İsrail kadınları gibi süslü giyinip camiye gururlanarak yürüdükleri için lanetlenmişlerdir.
Kocası razı oluncaya kadar kadının namazları ve hiçbir iyiliği kabul olmaz. Kadının namazları kabul olmaz demek namaz borcundan kurtulur fakat namaz kılmamakla meydana gelecek büyük sevaba kavuşamaz demektir.
Bir kadın kocası razı olmazsa kadın günahının cezasını çektikten sonra cennete girer. Çünkü cennete sadece kafirler giremez. Müslüman günahı çok olsa da cezasını çektikten sonra mutlaka cennete girer.
Karı koca iyi geçinip birbirlerinin rızalarını almaya çalışmalıdır. Günümüz çalışma şartları ağır, para kazanma çok zordur. İş ahlakı güzel ahlak nerdeyse yok gibidir. Erkek çoğu zaman bu şartlar karşısında bunalır eve pestil olmuş bir şekilde gelir. Yorgundur, sinir sistemi bozuktur. Bunu düzeltmek, sıkıntılarını unuttturmak, onu neşelendirmek, ona yardımcı olmak, destek olmak kadına düşer. Bu halde eve gelen koca, en azından hanımından tatlı dil, güleryüz ve ilgi bekler. Bunu da göremezse dengesi iyice bozulur, sözleri ve hareketleri normal olmaz. Hanıma düşen vazife bu sayılanları yapamıyorsa, hiç olmazsa susup, onu daha fazla üzmemelidir. Evinde huzuru olmayan zindandadır buyuruyor. Bu kadar sıkıntıda olandan her türlü dengesizlik sıkıntı beklenir. Kadın bardağı taşıran son damla olmamalıdır. Aksine hemen devreye girmeli, hoş görmeli, idare etmeli, teselli etmeli. Onun evde olduğu zamanlar ev işleri ile meşgul olmayıp onu neşelendirmeli. O olmadığı zamanlar işini gücünü yapmalı. Kadınlar erkeklere kulak vermeliyiz.
Dışarısı ateş, ahlak, namus yok gibidir. Kocanıza sahip çıkın, güzel ahlakla, tatlı dille, güzel yemeklerle, evinin temizliğiyle, intizamıyla veya hoşlandığı şey ne ise o usulle kocanızı evinize bağlayın. O eve adımını atmak için can atsın. Çünkü yuvayı dişi kuş yapar derler. Şeytanlar kafirlerle değil, müslümanlarla uğraşıyor buyrulup, nefsimiz kuduruyor. Neye kuduruyor? Tesettüre, namaza niyaza, doğru itikada kudurup duruyor.
Şeytan adamlarını sabah salarmış gece rapı alırmış. Biri ben namazını bozdurdum, diğeri orucunu bozdurdum, haram yedirdim, en sonuncusuda demiş ki karı koca arasını açtım. Şeytan onu alnından öpermiş ve en büyük işi sen başardın. Bu olunca hepsi zamanla bozulur zaten demiş. Onun için hep tetikte olmalı şeytana, nefse bu fırsatı vermemeli. İslâmiyet sadece kadına, erkeğe, ana babaya gelmedi. Herkese geldi. Kim uyarsa dünya ve ahirette rahat eder,faydasını görür. Kusurları için özür dileyip, yeni bir başlangıçla hayata neşeyle devam etmelidir. Dinimizde üzmek yasak olduğu gibi üzülmekte yasaktır. Müslümanı hep hoş görmeli, kusurunu örtmeli, görmezden gelmeli, bilmediği bir mazereti var diyerek onu affetmeli.
Unutmayalım ki affeden affedilir. Seven sevilir...
Kaynak:Baysem Erkeğin islami evlilik ile karısı üzerindeki hakları dini video...
Lütfiye Çanacık