4
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
768
Okunma
İnsan sorunsalı:
Retorik olarak bir sürü sorunlardan bahsedebiliriz. Fakat daha demin twitter’da Hadise çıplağının bir kısa videosu düşmüş taglara. Ne yapmış kadın?
Sey yapmış!
Ne?
Efendim yarı çıplak bir vaziyet öncesi üzerine bir ceket türünden bir şey almış ve oldukça amatörce bir oyun sergileyerek oturma organını insanlara göstermiş. Tabii bu da oturma organı üzerinden statü çıkarması. Veyahut bir çeşit erotik gevis getirme olayı. Geçenlerde de yine yarı çıplak fotoğraflar paylaşarak çok değerli biz Venüs’lü halka "Mevlana’dan öğütler vermiş."
Nasıl öğüt vermiş?
Demis ki;...
Ne demiş yahu?
Şey... Şöyle demiş "nice insanlar gördüm üstünde elbise yok, nice elbiseler gördüm içinde insan yok" Ve durmamış ahlakın ve edebin elbise ölçüsü ile olamayacağını iletmiş. Ahlak ve edep elbise ölçüsü ile olmuyormuş efendim. Tabii içine seytan kaçmış, dahasi şeytanla sevişmiş bu varlık, ahlakın elbise ve ölçüsü ile olamayacağını dile getirirken cinsel organı çevresi ve göğüsleri kapalı idi.
E hani ölçüsüzdü ahlak? Kadın bir ölçü ile söylemiş onları.
Normalde üstünde hiçbir şey olmaması geekiyordu degil mi?
Evet!
Esasen bu kadın, normal dünya vatandaşı idi. Bir ara Belçika’da futbolcu avı yapardı. Çok elma yedi kendileri. Hatta kırdığı fındıkların kabukları ile ev yapılabilir. Kadında ses yok, kadında belirli bir kültür, sanat adına hiçbir sey yok.
Ne var?
Vücut var, bacak var.
Bunlar yetiyor mu sanatçı olmaya?
Hayır, bunlar sanat için değil.
Ne yani?
Eğer bu ve bunlara benzer erotik faaliyetler sanat olsaydı, bizim mağaralı dostlarımız bunun alasını yapıyorlardı. Yani adamlar vurdukları geyikleri vb yedikten sonra sevişirlermiş. E tabii sonra da o yenenlerin kemikleri ile kolye takılar yapar kadınlarına verirlermiş. Yani demem o ki; o mağaralılar devrinde herkes çağdaşmış. Kimse poz vermezmiş. Çünkü sanatı alanen yaşamışlar üstadlar...
Vay be!..
E, bunun adına ne denir ki?
Bunun adına erotik emperyalizm denir. Halk arasında soyunmaca ve çıplaklaşmaca deniyor. Çünkü onlar da biliyorlar ki, ülkemizde popüler kültür almış başını yürümüş. Bunun örneği çok... Bi ara bi kadın "sadece Şeyma" adli kitabı ile narsizmin meyvelerini olgunlaştırıyordu. Bir diğeri, geçmiş başarısız seksapel yaşantılarını diline geçirdiği küfürlü çaputlarla biz namussuz halkın açıkta kalan yerlerini kapatıyordu. Sen gittin ya ben çok güzelleştim adlı paranormal çalışmalar. Çalmacalar, çırpmacalar felan.
İyi de bu kadınlar bunları yaparken desteği hangi gezegenden aldılar? Dünyalılardan mı?
Kabaca he modernce evt. Okuyanlar diyormuş ki; "okuyunca kendimden bir şeyler buluyorum, buldum!"
Ara forum varlıklar mı o kitapları alanlar nedir?
Hayır bak, ben şunu demek istiyorum; Sanat, etki ve tepkime alanında oluşan insani faaliyetlerdir. Bu bazen maharet, bazen yeti ve bazen de fizyolojik yaşamın hatırlanışıdır. Sanat, unutmamak ve sürekli gelişim aracıdır. Sanat, zihnin ve düşüncenin güneşidir. Bir günün gündüzü ve gecesi oluşu aklın her ikisini de adlandirmasi ile aynıdır. Sanat budur. Birilerinin aklı, düşüncesi, fikri ve geliştirilmiş kültürü ile yapamadıklarını vücut gösterisine dönüştürmeleri acizliklerini ve cahilliklerini kanıtlar.
Yani sen diyorsun ki, "çok yükseğe çıkınca tanrı olunmuyor."
Öyle mi?
Hee!..