- 804 Okunma
- 4 Yorum
- 0 Beğeni
Güneş Her Sabah Hüseyin Gazi’den Aydınlık Şehrime Doğuyor Ben Ankara’da Başkent’te Yaşıyorum Ahmet
.
Ben Ankara’da yaşıyorum Ahmet. Bu mektubun bir eşini de Bedri Abiye yazdım. O Kel de bilsin istiyorum Ankara’da yaşadığımı. Gâhi Ahmet, gâhi Bedri Abi dersem kusuruma bakmayın. Yaşlılık işte..
Aslen Çorumluyum ama 35 yıldır Ankara’da yaşıyorum. Buraya Çankırı’dan, Yozgat’tan, Sivas’tan, Tokat’tan, başka yerlerden gelenler de var. Onlarla birlikte uyum içinde yaşıyoruz. Hepsi medeni insanlar, hepsi çağdaş insanlar.
Ben dini bütün biriyim Bedri Abi. Allah’ımı, kitabımı, Peygamberimi bilen biriyim. Bağnaz değilim şükür, yobaz hiç değilim.
Ben tarikat marikat bilmem. Öyle işlere aklım ermez. Öyle şeylerle işim olmaz. Allah’tan Peygamberimden başkasını kutsallaştırmam. Elimi açtım mı direkt Allah’a ulaşırım, direkt ondan isterim isteyeceğimi. Nur yüzlü Peygamberim, kutsal kitabım bana yeterli. Anadan atadan böyle gördüm ben Ahmet. Anadan atadan böyle işittim. İnsan eliyle yazılmış şeyleri öne çıkartmam. Yazmaya kalktıktan sonra ben de iyi kötü bir şeyler yazıyorum Bedri Abi. İnsan eliyle yazılanı neden kutsallaştırayım ki..?!!
Her sabah güneş Hüseyin Gazi’den aydınlık şehrime doğuyor.
Bak şu yazdıklarımın tümünü ben yazıyorum. Bir yerlerden alıp da kopyala yapıştır yapmıyorum. O şekilde ciltler dolusu uzunlukta da olabilirdi bu mektup. Hayır, tümünü ben yazıyorum.
“Bakkaldan bir ekmek aldım, geldim” i sayfalar dolusu yazmaya gerek yok Ahmet. “Aldım geldim” bitti. “Aslında şöyle ama şöyle iken şöyle olma ihtimalinin ihtimalleri de ihtimal dâhilindeymiş” demem Bedri Abi. Ben net ve kısa söylerim. Eğriyse eğri, doğruysa doğru. Bitti.
Ben ilkokulda ne isem halen de öyleyim. Şunun eskisi, bunun dönmüşü değilim. Ok gibiyim Bedri Abi. Vatanımı, Türk Milletimi severim, ay yıldızlı bayrağımı aziz bilirim, 5 vakit okunan ezan bana gurur verir, huzur verir.. Benim içim önce Doğu Türkistan’a sızlar, önce Hocalı’ya kanar yüreğim. Benim ilk’im bala Kerkük’tür, benim ilkem Atatürk’tür Ahmet..
“Türk’ün Türk’ten başka dostu yoktur” derlerdi. Derlerdi de şu kadar yıllık yaşamımda gerçekten gördüm ki bizim bizden başka dostumuz yokmuş. Yokmuş. Biz gençken derdik ki “Ne Amerika, ne Rusya, ne Çin. Her şey Türk’e göre Türk’lük için.” Çok doğruymuş Ahmet. ArapLarı anlamak mümkün değil. Bizi nasıl bir bir sattıklarını, İsrail’e hatta Yunanistan’a tercih ettiklerini de gördü bu gözler Bedri Abi. Neler görmedik ki “Hepimiz Ermeniyiz” diyeni mi ararsın, “Keşke Yunan kazansaydı” diyeni mi. Sabah akşam ağıt yakılan Filistin’in ne mal olduğunu anladık. En ufak bir şeyde bizi kınadığını da gördük. Peh, peh adam oldular da bizi kınadılar ya Ahmet..
Her sabah güneş Hüseyin Gazi’den aydınlık şehrime doğuyor.
Ben Ankara’da yaşıyorum. Bazen esiyor Bedri Abi diyorum ki:
Başka hiçbir şehir beni kesmiyor
Varsa da Ankara, yoksa Ankara..
Güneş hiç doğmuyor rüzgâr esmiyor
Varsa da Ankara, yoksa Ankara..
.
Gözünü seveyim güzel Ankara,
İçimde özlemsin içimde yara,
Resmini çizerim taşa duvara,
Varsa da Ankara, yoksa Ankara..
.
Ulus Kızılay’ın duruyor hala,
Elmadağ, Çankaya, Gölbaşı, Bala,
Falcılar bularak baktırdım fala,
Varsa da Ankara, yoksa Ankara..
.
Yazın çok güzelsin kışın da başka,
Yolların uzanır sevdaya aŞka,
Hele denizin de olaydı keşke,
Varsa da Ankara, yoksa Ankara..
.
Anıtkabir üstü doğan hilale,
Keçiören Mamak Yenimahalle,
Altınpark, Seğmenler, Sincan’da lale,
Varsa da Ankara, yoksa Ankara..
.
Etlik’ten aşağı Samsun yoluna,
İniver sevdanı takıp koluna,
Mevla’m nasip etsin seven kuluna,
Varsa da Ankara, yoksa Ankara..
.
Hüseyin Gazi’den güneş doğunca,
Bütün Ankara’yı nur’a boğunca,
İkindi üzeri bulut ağınca,
Varsa da Ankara, yoksa Ankara..
.
Ankara sevdadır Ankara aŞktır,
Günülde kurulu en güzel köşktür,
Aşığa dermandır maşuka meşktir,
Varsa da Ankara, yoksa Ankara..
.
Yukarı Ayrancı yakın Oran’a,
Atakule derler duran durana,
Yeminim Allah’a hem de Kur’an-a,
Varsa da Ankara, yoksa Ankara..
.
Etimesgut orda Çayyolu burda,
Dikmen’e kar yağar üç ay durur da,
Mogan Göl’e Ay’ın şavkı vurur da,
Varsa da Ankara, yoksa Ankara..
.
Sakarya Caddesi, Gazi, Batıkent,
Tunalı, Kuğulu, İncek, Konutkent,
Cebeci, Siteler, Önder, Yaşamkent,
Varsa da Ankara, yoksa Ankara..
.
Solfasol Köyü’nde Bayram-ı Veli,
Ulus’ta türbesi yatar ezeli,
Tezveren, Karyağdı Gülbaba gülü,
Varsa da Ankara, yoksa Ankara..
.
Konya Yolu Kepekli’den aşınca,
Görünür her taraf başlı başınca,
Hasretliği gönlümüzden taşınca,
Varsa da Ankara, yoksa Ankara..
.
Kazan’dan ötesi Kızılcahamam,
Çubuk turşusunu görür duramam,
Polatlı, Altındağ tamam mı tamam,
Varsa da Ankara, yoksa Ankara..
.
Kalecik pekmezi Bala’nın narı,
Beypazarı evi Keklik Pınarı,
Haymana, Nallıhan yarıdan yarı,
Varsa da Ankara, yoksa Ankara..
.
Akyurt’tan sonrası Çankırı Çorum,
Memleket kokuyor çok özlüyorum,
Şereflikoçhisar Evren diyorum,
Varsa da Ankara, yoksa Ankara..
.
Ayaş’ta dut yedim Güdül’de üzüm,
Çamlıdere derler dayanmaz özüm,
Milletin Meclisi aydınlık yüzüm,
Varsa da Ankara, yoksa Ankara..
.
Atatürk bayrağı Kaleye astı,
Kimsenin kimseye olamaz kastı,
Pursaklar yokuşu kendine hastı,
Varsa da Ankara, yoksa Ankara..
.
Ankara dediğin incidir inci,
Şehirler içinde bence birinci,
Irmak (Kızılırmak) Ovası’ndan gelir pirinci,
Varsa da Ankara, yoksa Ankara..
.
Atamız çok sevmiş burda yatıyor,
Yurdumuzun kalbi burda atıyor,
Adıyla sanıyla değer katıyor,
Varsa da Ankara, yoksa Ankara..
Ancak bize bizden fayda olur, ne varsa kendimizde var Ahmet.
Pırıl pırıl çocuklarımız var, pırıl pırıl gençlerimiz var. Tam da Atatürk’ün emanetini taşıyacak olanlar çoğunlukta emin ol. Kalpleri tertemiz, yürekleri apaydınlık.
Yarınlara ışık olacak medeni ve kalkınmış Türkiye güneşinin çocuklarımız olduğunu biliyorum..
Ben Ankara’da, Başkent’te yaşıyorum..
Cumhuriyet burada kuruldu. Atatürk burada yatıyor. Gurur duyuyorum.. Ben Ankara’da yaşıyorum.
Senin gözlerinden Bedri Abinin elinden ve kelinden öpüyorum..
Sevgilerimle Kardeşim.
Suat Zobu
.
YORUMLAR
Hepimiz Ankara'ya bir yerlerden bir şekilde geldik işte ne o geldiğimiz yerleri unuttuk gözardı ettik ne de ebedi başkentimiz Ankarayı gönlümüzden çıkartabildik. Ben de Artvinliyim mesela ama ne orasını ne de burasını birbiri ile kıyas etmem de değiş tokuş yapmamda... Benim en çok kızdığım laflardan birisi ki düşüncesiz ve gevşek insanların ağızlarından çıktığını düşünürüm hep, il ismi vererek insanların oradan adam çıkmaz diye yorum yapmalarıdır, son derece yanlış bir yakıştırmadır. Her yerin iyisi de vardır, kötüsü de, bir iki tane kötü için oranın bütün halkını sevmemezlik olmaz, olmamalı... Bizler ne kadar birbirimize kenetlenirsek o kadar güçlü oluruz. Dediğin gibi bize kimseden fayda yok. Devletler arasında sadece çıkarlar vardır, dostluk çıkarlar ile birlikte gider gerisi fasafisodur... Unutmayalım ki vatan sevgisi imandandır, Yunus Emre'nin dediği gibi ''Sevelim sevilelim dünya kimseye kalmaz.'' Kutluyorum güzel yazını Suat Kardeş selam ve sevgiler...
Suatım hani morötesi mi derler mor berisi mi... Ya da benzeri herhangi bir ışınla incelesek, senin vatan derken yaydığın ışının, enerjinin bedeninde ve ruhunda nasıl patlamalar yarattığını ve bu enerjinin depolanması halinde Ankara'nın 6 aylık enerji ihtiyacını karşılayabileceğini rahatlıkla söyleyebilirim. Müthiş bir adamsın vesselam...
Hani, bu maymun iştahlı yosması bol kenti oldum olası sevmesem de, sayende sempati yönünden bir tık ilerleme kaydettiğimi söyleyebilirim. Atatürk dedin, Cumhuriyet dedin, gençlerimiz dedin, umut dedin ve daha öyle güzel şeyler saydın ki, bu, içinde akarsuyu, denizi, sahili, ormanı, yeşili olmayan ve bu yönüyle içinden ya da kıyısından geçerken beni boğan bu kenti sevmem için bir çok neden buldum. Ayrıca şiirinde gezdiğim kadar Ankara'yı hiç gezmemiştim. Sağ olasın :)
Bu arada Bedri abinin yorumunu okudum. Cidden ayıp ediyor !
Bu kadar güzel yorum yapınca bizi ezikliyor. Onu taklit edeyim diyorum olmuyor.
Ben de içimden geldiği gibi yazayım, Bedri abiye uyarsak işimiz var dedim :)
Yazdıklarınla bütünleşmiş, değer katmış şiirini de ayrıca kutlarım.
Sen yaz kardeşim sen yaz biz de okuyalım.
Sonra Bedri abiyle diyelim ki; Adam yazıyor kardeşim :)
Hem de son günlerin yeni akımı gün kaygısı gütmeden, içten, samimi ve beklentisiz bir şekilde yazıyor...
Seni seviyorum kardeşim.
O güzel yüreğin Ankara ayazı görmesin.
Sevgiler, saygılar...
Bedri Tokul
Bedri Tokul gurban olsun sana...
Şimdi var ya;
Ben bir yaz okumadım.
Bu vatana açılmış kucaklaşmayı bekleyen
iki koca kol gördüm Suat'ım.
O kolların sahibinden ağlayan iki göz gördüm.
Sol göğsünün altındaki yüreğinde bir çağlayan gördüm.
Seni gördüm Suat'ım
Annelerin memelerinde süt bekleyen bebeleri gördüm.
Bir şey daha gördüm.
Bir Türkiye gördüm Suat yüreğinin damlalarında
Ve bir bayrak gördüm dalgalanan ay yıldızlı.
Aç yatan çocukları da gördüm bu arada.
Huzur isteyen huzursuz insanları da gördüm.
Yediği ekmeğin, rahatça evine gidebilmenin
temelini atana sövenleri de gördüm.
Seni gördüm Suat.
Kavgasız dövüşsüz huzur özlemini gördüm.
"Kara gün kararıp gitmez" Derlerdi büyüklerimiz.
Yenilerin de
"Umut her zaman vardır" dediklerini duydum.
Yunusu duydum:
"Sevelim Sevilelim Dünya kimseye kalmaz"
Ancak bir ses daha duydum:
" Bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın"
Sözüne inanılmayacağını...
SEVİYORUM SENİİİİ....
Ben sana ne diyeyim arkadaş.
Sivas'tan Ankara'ya geleli 50 yıl oldu. Ben de bu şehirde bir büyük heves ile yaşıyorum. Yanı sıra Bu şehri hiçbir şehir ile de eşleyemem. Çünkü burada diğer şehirlerin hiçbirinde olmayan bir güneş, TÜRK'ün ve TÜRK' lüğün varoluşunun yegane sebebi olan ATA'mız var, her daim ufkumuzu aydınlatan.
Canim Başkenti böylesi güzel dizelerle anlatabilmek senin yüksek duygu ve maharetin ile ilgili imiş meğer. Sayende Ankara'nın bilmediğim yerlerini de öğrenmiş oldum.
Selamlar, saygılar gönderiyorum emeğine, yüreğine