- 491 Okunma
- 1 Yorum
- 1 Beğeni
Ve Kadın Sessizce Fısıldadı
Kadın yavaşça kalktı yerinden, gidip radyoyu kapattı. Radyo da çalan şarkı yüreğini darlamış. Sanki ona Bir mesaj vermek için söyleniyormuş gibiydi düşüncelere daldı!
Acaba sevilmiyor muydu?
her fırsatta duyduğu sevgi sözcükleri, içindeki sevilmeme duygusunu bastırmaya yetmiyordu.Sorular soruları doğuruyor, cevaplar içlerinde kayboluyordu. Ve genç kadın artık bu sorularla yaşayamam düşüncesiyle üzerini giyip Bir taksi çevirip, soluğu genç adamın sokağında aldı. Taksiden indikten sonra koşar adım yürüyüp genç adamın kapısına ulaştı. Kısa aralıklarla kapı zilini çaldı. Genç adam yorgun bitkin bir şekilde kapıyı açıp kadını içeri davet etti. Kadın gördüğü manzara karşısında adeta donup kalmıştı. evde her şey bir yerde, masanın üzerinde içki kadehleri. Koltukta pijaması. sandalyede çorabı… içinden düşündü bir an, bu adamamı aşık olmuşum… Genç adamın mutfaktan salona gelmesiyle ölüm sessizliği son bulmuştu ki kadın konuşmaya başladı.
-Bitanem
Genç adam pür dikkat kadını dinliyordu.
-Geçen gece aramanı bekledim, yazmanı da, baktım sen yazmıyorsun ben yazdım. baya da çok yazdım, hatta bir ara seni merak bile ettim! Hiç mi vaktin yoktu? iki satırda mi karalayamazdın? Demek ki bana değer vermiyorsun! mademki bana zerre kadar değer vermiyorsun sana olan sevgim umurunda değil o halde aramızdaki ilişkiyi tekrar gözden geçirelim. Ya da şöyle yapalım. İstersen bu ilişkiye bir şans verelim, bir müddet görüşmeyelim dediği anda; genç adam gözleri dolu bir vaziyette sadece başını sallamakla yetiniyordu!
Oysa kadının duymak istediği o kadar çok söz vardi ki…
El sıkışıp ayrıldılar!
Kadın kapıdan çıkıp oracığa yığılıverdi! Genç adamda kapının önüne. İkisi de deli gibi ağlıyordu! Oysa aşkları o kadar büyüktü ki, böyle bir kendine iyi bak, hoşcakal görüşürüz sözü ile bitemezdi. Bitmemeliydi; çünkü gerçek aşktı…
Uzunca bir süre ağladıktan sonra, kadın üzerini çırpıp saçlarını toplayıp evinin yolunu tutuşmuştu.
Artik ne geceler sabah oluyor, nede günler geçiyordu. Kadın baya bi kilo almıştı. Stresten ne bulsa yiyor, adeta yedikçe unutuyordu…
spora başlamalıyım diye düşündü!
Kendine gelmeliydi. Gitti evlerinin bir alt sokağındaki spor merkeziyle görüştü ama anlaşamamıştı. Sorun para değil beynindeki düşüncelerdi.
Sonra amatörce bir şeyler yapmaya karar verdi. Hemen bir gazete aldı. Gazetedeki bir ilan dikkatini çekmişti. fotoğrafçıya filim tab edecek eleman aranıyordu. Hemen görüşmeye gitti. Temiz yüzlü masum bir kadın olması işe alınmasını sağlamıştı.
Bir gün dükkana bir müşteri geldi. Burnuna kadar inen spor bir şapkası vardı. Kadının önüne eski model fotoğraf makinesinden çekilmiş, bir sürü küçük resim koyup,
-Bunları orijinal bir şekilde büyütür müsünüz! Der demez kadın genç adamı sesinden tanımıştı. Genç adam kadına uzun bir bakıştan sonra tezgahın üstüne döktüğü resimleri acele ile toplamaya çalışırken bir tanesini düşürdü. Kadın eğilip aldıktan sonra tam adama uzatacaktı ki resmin kendine ait olduğunu gördü! Hemen masanın üstünde kalan birkaç resmi hızlı hızlı çevirip bakmaya başladı.
-Ama bunlar benim, nasıl olur? nasıl yani sen beni seviyor muydun? Kadın şaşkın, adam çaresiz ve döküldü adamın dudaklarından sözler
-seni her zaman çok sevdim ve seveceğim tıpkı ilk günkü gibi!Kadın gülümseyerek alaycı bir tavırla
-ama beni kaybettin. ben gittim senden deyince genç adam kendinden emin cevap verdi
- Sen bir bedendin ben ise ruhunu sevdim. şimdi bedenin yanımda olmasa ne olur?
- ruhun ruhuma vuslata eş dedi kadın, ağlıyordu! ve adam kadının gözyaşlarına bile aldırmadan gitti ve kadın sessizce fısıldadı, bende seni hep seveceğim…..
YORUMLAR
Kadın sessizce fısıldadı bende seni hep seveceğim
Bence de sevmek sevilmek çok güzel
ruh muh anlamam birader;))
seviyorsa insan ruhuyla bedeniyle her şeyiyle tam sevmeli
değişik bir tarzınız var yoldaşım
tebrikler saygılarımla
KeLeBeK EtKiSii
Iyiki varsın
Anlayan yüreğin var olsun
Sevgilerimle