- 550 Okunma
- 4 Yorum
- 0 Beğeni
O yer
Her şeyin anlamını yitirdiği o yerdeyim. O yer...neresi tam emin degilim. Algı seviyem sanki kaldırabileceğim üzerinde ve yine sanırım bu yüzden hiçbir şeye dahil bile değilim..
Zihin sersemletici zerki zevklerin pek çoğundan haberdar degilim lakin şu an yaşadığım kafa buna yakın olmalı. Ellerim benim değil, uzanmaya çalıştığım şeyler bile aslında yok. Tutmaya çalışıyorum her hangi bir şeyi ama olmayan bir şeyi yakalamak tabii ki olası değil. Ya da aslında tutmaya çalıştığımı mı zannediyorum. Hiçbir şeyden emin değilim...
Metafizik şeyler yüklemeye çalışmayacağım geldiğim şu duruma ama işin içinde ibnesel bir ruh durumu yoksa eğer ufaktan ayvayı yememek içten bile değil...
Sürekli ve yeniden her bir şeye anlam katmaya çalışmak ve anlamlı tutmak için çabalamak yorucu...eee ben de bu sebeple oldukça bitkinim.
Geldiğim şu noktada büyük bir sorun var malesef; sürekli bir şeyleri anlamlı kılma çabaları, eldeki saçmalıkları yapmak için gerekli motivasyon kaynağı haline gelince...kişiyi ansızın yakalayan o hesaplaşma anında kurtarılacak hiçbir sey bırakmıyormuş geride.
Işte ben de tam o yerdeyim...
Kurtarılacak bir şeyin kalmadığı o yerde...ve oldukça bitkinim.
YORUMLAR
Köy yoğurdu,Pekmez, vitamin, protein vb ne olursa yenmeli lakin güzel bir uyku çekemiyorsa Zihni’miz nafile... kafatası sesinden daha büyük dost bulunmayan anlarda...derin göl balıkları gibi kurşun yüklüyüz aslında... Sudan çıkarsak da boğuluruz, çıkmasak da metal Yorgun’u...
Yine güneş ışığı yarıyor göl karanlığını umutvar demek ki...
Saygılarımla güzel bir yazıydı..
black_sky
Iki ucu çok bilinmeyenli bir denklem bazen hayat. Ama bilinmez olması illa ki korkutucu olmasını gerektirmiyor...Işte burada umut doğuyor...
Umutların eksik olmaması dileğiyle.
Saygılar ve selamlar
İnsan kendini sorgulamadan bir arpa boyu yol alamaz, hareket eder ama bu sadece deveran etmek olur, bilinçli bir yolculuk olmaz. Bence sorgulama safhasında bir şekilde güç bulup, hareket etmeniz gerekiyor. Ruhunuzun yararına... Beden nedir ki?
Aynaya sadece musluk başına gittiğimde bakarım son yıllarda. Yani günde 5-6 kez. Her musluğa gittiğimde de musluğa dokunmadan aynadaki kardeşe sorarım ''sen kimsin?'' Ve tuvalette de duşta da konuşurum kendimle. Bazıları yadırgar bazen ama en çok dinlememiz gereken ses, geceleri toprağın, dünyanın sesi, en çok diyaloğa girmemiz gereken kişi yine kendimizdir bence. Bir de bunca sorgudan sonra, siz de iyi bilirsiniz ki mutluluk beklememek lazım gelir, ama huzur o kadar da uzakta değildir. Hareket edin lütfen.
Bolca huzur diliyorum.
black_sky
Derinlik algınız degisince doğayı duymak daha kolaylaşıyor...tek bir koşul var ben oldum tamam dememek gerekiyor..
Kiymetli yorumlar için teşekkür ederim...
Huzurlu günler ve içsel yolculuklar dilerim...
Saygılar ve selamlar olsun
Konsantre Karanlık Madde
Ve altına imzamı atarım; olmanın ve uyanmanın sonu yok.
Saygılar benden...