- 715 Okunma
- 0 Yorum
- 3 Beğeni
SAKTİYEN
“Sapan taşlarının yanında füze
Başka alemlerle farkımız bizim.”
Uğruna hapisler yatılan ideolojik katmanı bir hayli yoğun bu mısraları bile dinlediğimde okuduğumda benim aklıma hep o gelirdi. Şu Almancıların giydiği ayakkabı bir eskise de sağlam kalan deri yanaklarını kesip sapan çatalına bir eş edebilsem. Tabi altı da lastikse ne atma lastik(sapan lastiği) dilinirdi ondan. Has lastik yani. Kamyon iç lastiğinden olur en iyi has lastik derdi büyüklerimiz.
Atma lastik mi? Üç bölümden meydana gelirdi. Çatal, bir çift has lastik ve olmazsa olması sahtiyen. Hani derler ya binanızın ömrü tesisatınızın ömrü kadardır diye. Atma lastik de sahtiyenin ömrüyle bir tutulurdu.
Çatal diyip geçmeyin öyle et lastiğe tutuşturulan 10 metre menzilli ağaç dalından kesme iğreti çatal değil kastım. Çıra menşeili, olmadı gürgenden. Altı üstü düzeltilmiş uçları topuzlu lastik bağlama yuvaları özenle kertilmiş, lastiği bağladığınız ip defalarca balmumundan geçirilmiş cam kırıklarıyla cilayı aratmayacak zımpara seanslarına tabi tutulmuş bir çatala sahip atma lastik misafirlikte bile boyundan çıkarmaya kıyılamazdı. O cam parçasını bi de mercek yapıp çatalınızın üzerine imzanızı yakarak attınız mı onu asla “çatal kırmacığı” seanslarına yem edemez hep yedek bir figüran çatalı da yanınızda taşırdınız.
Yumuşak katlanabilen ince ama sağlam olmalıydı sahtiyen. Suni deri,meşin,muşambanın yüzüne bakmazdı kimse. Ne büyük ne de küçük olmamalı tabi. İçine cevizle fındık arası cesamette sıkıştıracağınız taş avucuna da tam oturası boyuttaysa tamamdır artık. İşlevselliği maksimumda demektir. Bir gözünü kırıp hedefi çatal arasına aldın mı maksimumu germe noktasında sündürdüğün lastikleri derin nefesle son bir daha gergiye almalıydı. Heyecanından titretme ya da nefes alış veriş kazasını da defedebildin mi sahtiyendeki taşınıza hürriyet sırası da gelmiş demektir. Varsın sonunu hedefiniz düşünsün. Hedefinize ulaşınca “al vurdum düştü” sevinç çığlıklarınız kuş uçmaz kervan göçmez dağlarda hazine bulan kovboyun çığlıklarından daha keyiflidir hatta.
Boynunda atma lastik cepleriniz delinesiye tıka basa taş dolu. Bütün gün aç susuz köşe bucak dolaşıp avladığınız serçeler kuşağınıza asılı. Muzaffer komutan edasıyla köy ana arterinde volta atmak en doğal hakkınız. Mazallah öğretmen ya da imama yakalandığınızda başınıza gelecekleri düşünemiyorum bile. Hele son kesim “grıbez” varsa bacağınızda. Yarı boyuna kadar kana bulanmış yarısı kurumuş tahta gibi olmuş haliyle evin anasına yakalanmanın vehametini varın siz hesabedin.
Tabii yaptığı travması Rus Ruletine denk çatal kırmacığı seansları her köy ergeninin başını önüne eğdiresi bir son doğurmaz da değil. Sırasıyla yapılan 5-6 metre mesafede hedefe dikilen ve rakibinizin sahtiyenindeki taşla sert bir şekilde buluştuğunda allayıp pulladığınız şekil verdiğiniz çatalınız da atma lastik serüveniniz de param parça oluvermiş demektir.
O gün. Güz gelmiş okullar açılmış bir yaş daha büyümüşünüzdür koca dünyayı omuzlamak adına.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.