- 297 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
BEKLENMEYEN MİSAFİR BÖLÜM-21
BEKLENMEYEN MİSAFİR
BÖLÜM-21
Sedat Amir, herkesi bir araya topladıktan sonra,
‘’ Şimdi sizi niye topladığımı merak ediyorsunuz? Eskileriniz, açıklama yapınca hemen anlayacaklar. Yenileriniz ise öğrenecek. Heval takılın peşime, biraz ayaklarımız açılsın. Bodruma iniyoruz.’’
Heval’le Büşra’nın birden gözleri parladı.
Heval,
‘’ Eskisi günlerdeki gibi mi Amirim?’’
‘’ Evet, eski günlerdeki gibi’’
Sedat Amirin peşine takılıp Asayişten çıktık ve merdivenlerden aşağı doğru inmeye başladık. Nihayet bodrumda demir kapının önüne gelince, Sedat Amir kapıya iki üç defa vurdu. Kapı içerden açıldı. Bir üniformalı polis kenara çekilerek bize yol verdi. İçerisi sıcacıktı ve ortada uzun bir masa vardı. Büşra,
‘’ Amirim masayı değiştirmişsiniz? Sedat Amir,
‘’ Öyle oldu Büşra sen ayakta kalmayasın diye. Neyse hepinize yetecek kadar sandalye var. Ayakta kimse kalmasın. Çok eskiden burayı sık, sık kullanırdık, bu sabah içimden nostalji yapmak geçti. Öyle değil mi Selma Güreli?’’
‘’ Amirim o günleri hatırlatmaktan zevk mi alıyorsunuz? O günlerde kendi silah arkadaşlarım tarafından vurulmamak için canım çıkıyordu.’’
‘’ Şimdi işimize dönelim, seni dinliyoruz Heval, mutlaka bize anlatacağın bir şeyler vardır?’’
‘’ Var Amirim, ama biraz toplanmakta aceleci davrandınız. Bu akşam Lazo ile buluşacağım, bana ileteceği çok önemli bilgiler varmış. Yarın yeni bilgilerle karşınıza çıkacağım. Bu güne dönersek, size bir teklifim olacak. Eğer kabul ederseniz, rujları yurda sokanlara yaklaşmamız daha kolay olacak.’’
‘’ Teklifin nedir onu da söyle?’’
‘’Eda, Cansın ve Serra’yı yurda yerleştirelim. Mutlaka bizim kızlara yaklaşacaklar, gerisi kolay. Burada önemli bir nokta var? Bu işe müdüre hanımı ikna etmemiz lazım?’’
Sedat Amir hemen itiraz etti. ‘’ Hiç birinizi riske edemem. Teklifini unut.’’
Bu sırada Kirli lafa karıştı,
‘’ Sedat, plan çok güzel, ben de o yurtta hademe olarak işe girersem çok daha kolay olur. Gördüğüm kadarı ile bahçesi de var. Bahadır Baş komiserden çok iyi bir bahçıvan olur. Ruşen de, müdüre hanımın özel şoförü.’’
Sedat Amir,
‘’ Siz hepiniz bana, komplomu kurdunuz? Zaten her şeyi düşünmüşsünüz? Oldu olacak uygulamaya da koyun. Benden izin çıkmıştır. Buraya boşuna inmişiz.’’
Büşra,
‘’ Nostalji yaptık Amirim.’’
‘’ Çok konuşmayın Asayişe çıkıyoruz. Eda, sende yukarı çıkar çıkmaz kahvemi masanı üzerinde istiyorum.’’
2
Öğleden sonra Lazo Heval’i arayıp, buluşmaları gerektiğini söyleyince, Heval, önce biraz mırın kırın ettikten sonra,
‘’ Bak Lazo, kendimi biraz yorgun hissediyorum. Dışarı çıkmak niyetinde değilim. Ama şöyle bir şey yapabiliriz. Ben eve gideyim sende sekize doğru bana gel, akşam yemeğini beraber yer televizyon seyrederiz. Yarın benim evden işe gidersin. Sana uyar mı?’’
‘’ Anlaştık ama istersen yine de bir düşün?’’
‘’ Düşünecek bir şey yok, seni ben davet ediyorum.’’
Laboratuvardan gelen raporda, ruj kırıntılarında bonzai olduğu tespit edilmişti. Morgdan gelen raporda laboratuvarı onaylıyordu. Eda bir kere daha haklı çıkmıştı.
Asayişten çıktıktan sonra, oyalanmadan eve gittim. Ayakkabılarımı çıkarır, çıkarmaz mutfağa daldım. Adamı eve davet ettim, yemekte önüne koyacak doğru düzgün bir şey yoktu. Önce çorbayı ocağa koydum. Çorba pişerken, Allah’tan marketten hazır köfte almıştım, onları kızarttım. Sıra salataya geldi. Zaten dolapta da meyveden başka doğru düzgün bir şey yoktu. Tam işleri yola koydum derken kapının zili çaldı.
Kapıyı açtım, ben gülmeye başlayınca Lazo şöyle bir üstüne başına baktıktan sonra,
‘’ Ne oldu Heval gülmeni gerektiren bir şey mi var?’’
Ben yine gülmeye devam ederek, cevap verdim,
‘’ Olan bir şey varsa sana değil bana oldu. Seni her görüşümde beni şaşırtıyorsun? İçeri gir sen televizyonun karşısına geç, ben mutfağa gidiyorum.’’
‘’ Ben de mutfağa geliyorum. Yapacak bir iş var mı?’’
‘’ Yok, ama ben salatayı yaparken sende yemekleri salondaki masaya taşıyabilirsin.’’
Lazo adam gibi adamdı, kızların dediği gibi yoksa ona aşık mı oluyordum?’’
Yemek tahminimden daha iyi geçti. Kahvelerimizi televizyonun karşısında içtik. Saat on ikiyi geçiyordu yatacağı odayı gösterdim ve kendi odama geçtim. Lazo, yanı başımdaki odadayken, yatıp uyuyabilmemin imkânı yoktu. Biraz daha düşündükten sonra, odamdan çıktım. Lazo’nun yattığı odanın kapısını çaldım. Uyumadığını biliyordum kapıyı açıp içeri girdim.
‘’ Yanında bana da yer var mı Lazo?’’
Sabah Asayişten içeri girerken, kendimi kuş gibi hafif hissediyordum. Sevdiğim adamla bir geceyi birlikte geçirmem, bana başka bir dünyanın var olduğunu öğretmişti.
Lazo uykusuz geçen bir gecenin sabahı, yataktan çıkarken birden gözü üzerinde yattığı çarşafa takıldı ve kafasında bir şimşek çaktı. Birkaç damla kan ona gecenin Heval’e neye mal olduğunu anlatıyordu. Ama dedi ama neden yaptı bunu.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.